الله برينڭ پرده سنى ييرتمق مراد إيدرسه، اونى اييلرى يرمه يه ميل إيتدرر
حضرت موﻻنا
O, ağzını eğdi ve alayla Muhammed'i andı, ağzı çarpıldı.
Geri geldi: "Ey Muhammed! Affet. Ey lütuflar ve Allah katından bilgi sahibi!
Ben seninle cahilliğimden alay ettim. Alaylık ve alaya lâyık bendim."
Hacı Veyiszade Hocamız, bir tarihte, öğrencilerinden bir kaç tanesine:
-Filan Efendi'nin Arabca'sı çok iyidir.
Gidin ondan ders alın! demiş.
O efendi her kim ise, arada sırada içen birisiymiş.
Tabi talebeler gider gitmez öğrenmişler bu durumu.
Etraftan söğleyen olmuş demek ki:
-Arabiyet okuyacak başka kimse bulamadınız mı oglum?
İlmine diyecek yok!
Arabiyeti iyidir.
Bilmesine bilir, belletmesine belletir de...
Arada sırada içer bu gidi len oğlum!..
Lâdikli Ahmed Ağa'nın torunu Ahmet Elma anlatıyor:
Bir gün tam abdest almaya hazırlandığı sırada Ladikli Ahmet Ağa'ya, at arabasının üzerinde, elleri ayakları urganla bağlanmış, akıl hastası bir kız çocuğu getirirler.
Dedem, kız çocuğunun urganla bağlanmış halini görünce babasına:
-Çözün bu çocuğun iplerini, der.