Sayfalar

1 Mayıs 2010 Cumartesi

DEVLET İTİBARI

Keçecizade Fuat Paşa, Sultan Abdülaziz'in ünlü Paris gezisinde onun yaveri ve tercümanı olarak görev yapmaktaydı. Birkaç lisan konuşur, şiirden anlar, sözü bilir, devlet protokolü ve uluslararası ilişkilerde uzman zeki birisiydi. Abdülaziz, II. Napolyon'un şeref konuğu idi ve birlikte sergiyi gezeceklerdi. Sultan belirlenen saatte hazırlanmış, faytonuna binmek üzere konukevinin bahçesine inmişti. Ne ki sarayda bir hareketlilik görünmüyordu. Fuat Paşa ev sahibinin yaveriyle buluşmak ve durumu haber vermek üzere büyük salona girdiğinde Napolyon'u, terzilerine bağırıp çağırırken buldu. Yok pantolonunun şeridi, yok şapkasının kalıbı, huysuzlanmaktaydı. Yaver, Fuat Paşa ile görüştükten sonra Napolyon'un yanına gitti ve sultanın kendilerini beklemekte bulunduğunu kulağına fısıldadı. Napolyon terzilere öfkesini yaverinden çıkartırcasına bağırdı.
- Beklesin p.....nk! İşte hazırlanıyoruz.

Bu söz ağzından çıktığı anda kral, salonun kapı tarafında Fuat Paşa'yı gördü. Paşa oralı olmaz gibi davrandı. İçinden "Bunun hesabı görüle!" diyordu.
Beklediği fırsat çok geçmeden ayağına geliverdi. Napolyon iki dakika içinde alı al, moru mor, etrafındaki adamları defedip salon kapısına yönelerek "Aman konuğumuzu bekletmeyelim!" diye diye gelip Fuat Paşa'nın koluna girmişti. Tam kapıdan çıkacakları sırada paşanın kulağına eğilip samimi bir eda ile sordu:
- Paşa hazretleri, az evvel bir halt ettik, bunu haşmetmeaba duyurmazsınız değil mi?!..
Paşanın cevabı devlet itibarını yerden kaldırmakla kalmadı, taşı da gediğine koydu:
- Aman majesteleri, istirham ederim, onun sizin hakkınızda söylediklerini size duyuruyor muyum ki sizin söylediğinizi ona duyurayım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder