Sayfalar

12 Şubat 2012 Pazar

Devletin İki Kanadı

Orhan Gâzî, Geyikli Baba nâmıyla bilinen zâtın, Bursa'nın fethinde gösterdiği hizmetlerin den dolayı çok memnun olmuştur. 
Bu sebeple bir gün ziyaretine gelerek, minnettarlığını şöyle ifade eder:

-Efendi Hazretleri, askerlerimizin arasında cihâda katılmakla bizi büyük bir zafere kavuşturdunuz.
Gâzilerimiz ve biz, bu sebeple size minnettarız. 
Bu minnettarlığın bir ifadesi olarak da size İnegöl ve civarındaki yeşil yaylayı hediye etmek istiyoruz.
Lütfen kabul buyurun ve şu andan itibaren üzerinize tapulu mülkünüz bilin.

Geyikli Baba müteşekkir ve mütebessim... Şu karşılığı verir:
-İhsânınıza teşekkür ederim. Lâyık olmadığımız şeyleri teklif buyurmaktasınız. 
Halbuki, bizler savaşan askerlerimizin arasına girerken, sadece i‘lâyı kelimetullahı asıl maksat yapmıştık. 
Bunun dışında en küçük bir maksat, zihnimize hulûl etmemişti. 
Şayet bu niyetimizde muvaffak olmuşsak ecrini almış, karşılığına kavuşmuşuz demektir. 
Başka bir mükâfata hakkımız yoktur. 
Eğer bu niyetimizde muvaffak olamamışsak, zâten ihsânınıza da lâyık değiliz demektir. 
Bununla beraber bize münâsip gördüğünüz yeşil yaylayı, tebaanızın göçebe olarak yaşamaya devam eden erenlerine ihsân ederseniz, bize vermiş gibi olursunuz.

Allah dostu, mâneviyat eri Geyikli Baba'nın bu kanaat ve ihlâsı, Orhan Gâzî'nin iyice hayranlığını celp eder. 
Artık Geyikli Baba'dan duâ almaya, nasîhat dinlemeye yönelir. 
Nitekim bir ziyaretinde, gittikçe genişleyen devletin yıkılmaması için duâ etmesi isteği gelir aklına ve dileğini şöyle ifade eder:

-Efendi Hazretleri, devletimiz her geçen gün genişlemekte, fetihlere muvaffak olup ilerlemektedir. Duânızı talep ediyorum; fetih durmasın, zafer dinmesin!

Geyikli Baba'nın cevabı şöyle olur:

- Her devletin madde ve mânâ olmak üzere iki kanadı vardır. 
Bu iki kanat sağlam olursa fetih durmaz, zafer dinmez. 
Yoksa kanadın biri kırılmışsa fetih şöyle dursun, boşlukta duramaz, kanadı kırık kuş gibi düşmekten kurtulamazsınız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder