Sayfalar

19 Eylül 2017 Salı

"MIZRAK ÇUVALA SIĞMIYOR..!. "

Mehmet GÖRMEZ
(Diyanet İşleri Eski Başkanı)
"Diyanet İşleri Başkanı Görmez'in yerinde M. İslamoğlu olsaydı, muhtemelen Görmez'i müdafaa edenler onu da müdafaa edeceklerdi, ÇÜNKÜ meseleye İslâm'î açıdan değil siyasî açıdan bakıyorlar.
Şunu belirtmeliyim ki; İhlâs'cıların, TGRT'cilerin v.s. ne yaptığı, ne dediği ve maksatları beni ilgilendirmiyor.
Görmez'in, İslâmî hassasiyetleri bir yana bırakarak, siyasî kaygılarla, baskılarla ya da kendi isteği ile Fetö'ye övgü dolu mektup yazmış olması da, hükümetin o dönemde Fetö ile olan yakınlığı sebebiyle tolore edilebilir "belki" ..

Lakin mesele bununla sınırlı değil ki.
Hadi bunu tolore ettiniz.
Peki diğer önemli hususları, ciddî arızaları ne yapacaksınız?

Mesela Görmez'in "Kur'ân'da da, Hadislerde de Mehdî diye birşey yoktur" demesini nereye koyacaksınız?

Ya da yakın zamanda NTV'de yaptığı bir açıklamada;

"Haram ve helal koyma yetkisi sadece Allah'a aittir Allah'tan başka kim olursa olsun helal ve haram koyma yetkisi yoktur.
Kim Allah'tan başkasınına haram helal koyduğuna koyabileceğine inanırsa, Allah'a şirk koşmuş olur"
şeklindeki açıklamasını nereye koyacaksınız?

Veya, yine başka bir vesileyle yaptığı bir açıklamada "Mehdiyyât, mesîhiyyat" ile ilgili rivâyetlerin büyük çoğunluğunun zayıf veya uydurma olduğunu söylemesini nereye koyacaksınız?

Diyanet'in Işid raporunda yer alan (ve Görmez'in de elbette onayından geçen) şu ifadeleri nereye koyacaksınız?

"Hadislerin sıhhatini tespit konusunda herhangi bir çaba içerisinde bulunmadan, sahih kaynaklara başvurma titizliği gösterilmeden hadis olduğu söylenen metinler çoğu zaman herhangi bir süzgeçten geçirilmeden olduğu gibi alınmıştır.
Sözgelimi örgütün İstanbul’un fethiyle ilgili Kostantiniyye dergisinde zikrettiği hemen tüm rivayetlerin uydurma olduğu genel kabul gören bir husustur.
Ancak örgüt İstanbul’un
henüz fethedilemediğine ilişkin görüşünü savunmak üzere bu rivayetleri kullanmakta bir beis görmemiştir.
Öte yandan Daiş, Kur’an’da hakkında fazla bilgi bulunmayan fiten hadislerini, Kıyamet alametleri, Mehdilik ve Deccal’le ilgili pek çoğu uydurma ve zayıf olan rivayetleri de kendi ideolojisine uygun olarak kullanmaktadır."

Meselenin bir başka sıkıntılı yönü de şu ki, yukarıda zikrettiğim bu arızalı, sakat söylemleri, mealci taife bayıla bayıla heryerde paylaşıyor.

 Buna ne diyeceksiniz?

Bu arızalı, sakat açıklamaları, görüşleri nereye koyacaksınız, nasıl te'vil edeceksiniz?
Bu arızalı söylemleri te'vil etmeye siyasî kaygılarınız ve taassubunuz yetebilecek mi ?...

Görmez'i ateşli bir şekilde müdâfaa ettiğiniz gibi, buyrun bu söylemleri de te'vil edin, müdâfaa edin haydi...!.."

Şükrü Yaşar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder