Sayfalar

20 Mart 2022 Pazar

Allah’ı görmeyecek gözü ben ne yapayım!

Hasan-ı Basrî Türbesi, Basra, Zübeyr, Irak
Bir gün bir zât Hasan-ı Basrî Hazretlerine gelerek yalvarır: 
-Aman efendim, ne olur Allah için bize bir yardımda bulununuz.
Hasan-ı Basrî Hazretleri: -Nedir derdin, ne hususta yardım edelim? 
Evvelâ derdini ve ihtiyacını söyle ki sana yardım edebilelim, der. 
Adam:
-Efendim, benim çok akıllı bir kızım var.
Onu çok severim.
Şimdi bu kızıma bir şeyler oldu. 
Gece gündüz durmadan ağlıyor.
Kur’an-ı Kerim okuyor, ağlıyor.
Namaz kılıyor, ağlıyor,.
Hadîs-i Şerîf okuyor, ağlıyor.
Ve, bugünlerde gözleri görmez oldu. 
Korkuyorum ki hepten kör olacak….
Sizden istirham ediyorum, gelseniz de bir baksanız. 
Biraz nasihat etseniz şu kızıma, diye rica eder. 
Hasan-ı Basrî Hazretleri kabul eder, adamın evine kadar giderler. 
Eve vardıklarında Hasan Basri Hazretleri:
-Yavrum neden ağlıyorsun, gözlerin ağlamaktan temelli kör olabilir.
Sebebini bize söylersen sana yardımcı olabiliriz. 
Senden rica etsem sebebini söyler misin? der. 
Kız şu cevabı verir: 
-Efendim, benim hiçbir hastalığım yoktur, sıhhatim gayet yerindedir. 
Gözlerimin ağlayarak bu hâle gelmesinin iki sebebi vardır. 
Bu gözlerimiz ahiret âleminde Allah’ı ya görecek ya da görmeyecektir. 
Eğer Cenâb-ı Hakk’ı görme nimetine ererlerse, böyle binlerce göz onu görmek için feda olsun.
Eğer görmezse, o zaman Allah kendi zâtını görmeye layık kılmadığı bu gözleri kör etsin! 
Allah’ı görmeyecek gözü ben ne yapayım, der ve biraz sonra da “Allah” diyerek can verir. 
Hasan-ı Basrî Hazretleri bu hadiseden çok duygulanır, gözlerinden yaşlar akar ve şöyle der: 
-Nasihat etmeye geldik, nasihatimizi aldık. 
Hekim olmaya geldik hekimimizi bulduk.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder