Dünya'ya gelip gitmenin bin bir türlü şekli var.

"Lâdikli Ahmed Ağa" Kitabının Kapağı

Gayb ricâli evliyanın ne zaman nerde olacağı pek belli olmuyor. 
Zaman mekân kaydı yok onlar için pek. 
Tayy-i zaman ve tayy-i mekân erbabı onlar. 
İçinde yaşadıkları zaman diliminin öncesine, yıllar, yüzyıllar, çağlar öncesine de gidebiliyorlar, sonrası na da... 

Ya da aynı anda, ayrı ayrı bir çok yerde olabiliyorlar. 
Yani aynı anda hem kendi evinde barkında oluyor, hem de dünyanın bilmem neresinde kendisine havale edilen bir işi yapıyor olabiliyor.
Bu tür şeyleri fantazi olarak görenler ve uydurma diye niteleyenler olabilir.
Olabilir... 
Herkesin bir inancı var. 
Benim inancım bu tür şeylerin olabileceğidir.
Ve ayrıca, bu tür şeyler, bir itikat meselesi de değildir. 
Ama yine de dikkat gerekir, zira mucizeye inanmamanın bir kaç adım ötesinde dipsiz kör kuyuları andıran bir inkâr çukuru vardır. (Mustafa Özdamar)
Konya'da, İlahiyatçı Fevzi Güney anlatıyor:
- Bir tarihte, Konya'da, Hacı İsa Efendi'nin evinde toplanmışlar.
Kimler var toplantıda? 
Lâdikli Ahmed Ağa var, Hacı Veyis Zâde var, bir de bir Albay vardı, dindar bir adam o.. 
Bir de ev sahibi olarak Hacı İsa Efendi... ve artık daha kimler varsa bilemiyorum gayri.
Ahmed Ağa konuşurken, o Albay, Ahmed Ağa'nın yüzüne öyle bakmış durmuş.
Ahmed Ağa lafin ucunu bağlayınca, Albay şunu sormuş: 
Siz, şu bir iki ay içinde Konya'ya bir geldiniz mi bundan evvel hiç? 
Ahmed Ağa: Hayır, gelmedik! diyor.
Ama efendim, bundan ya bir ay önceydi, ya iki ay önceydi, ben sizi Üçler'de (Üçler Kabristanı'nda) gördüm, diyor Albay.
Sabah namazından evvel... Üç kişiydiniz?...
Haaa, demiş onun üzerine Ahmed Ağa: 
-Evet, o gece öyle bir ziyaret oldu ama, o sizin sorduğunuz gibi bir geliş değildi Konya'ya. 
Konya'ya da Dünya'ya da gelip gitmenin bin bir türlü şekli var.
Böyle demiş Ahmed Ağa. 

Kaynak: Lâdikli Ahmed Ağa, Mustafa ÖZDAMAR Sh.: 44, 45