Kak dussuz kak, un derdiyle ağarıp durma!

Hacı Veyiszâde'nin fizik kurallarını alt-üst eden, fiziği metafiziğe çeken halleri pek çoktu. 
Bir gün bir câmideydiler. 
Akşam namazı.
Hadimli Kokuculardan biri o gün hiç iş yapamamıştı. 
Konya'nın kenar mahallerinden birinde oturan fakirin cebinde o gün için beş kuruş parası da yoktu.
Günlük nevâleyi kotaramamıştı. 
Kara kara düşünüp duruyordu. 

Yine namazdan sonra Hoca, mihraptan İmam odasına geçerken, ekmek derdine dalan ve içten içe; "Yâ Rabbi iki ekmek parası bari kazansaydım" diye düşünen Hadimli Kokucunun sırtını tapışlayarak, şunu söyledi: 
-Kak dussuz kak, un derdiyle ağarıp durma! 
Sana iki ekmek yitmez, dört baş horantan var senin!
Bunu söylerken de adamın avucuna bir miktar para sıkıştırmıştı.
Sonra da:
-Hadi bakalım, kokutuvir etrafı şöğle bir!.. deyip geçmiş gitmişti.

* Hacı Veyiszâde, Mustafa ÖZDAMAR, 1997, s.154.