Eminönü Müftüsü Mehmet Doğru anlatıyor:
İmam Hatib'in ilk senesinde, Tahir Büyükkörükçü Hoca da derslere giriyordu.
Fakat ikinci sene, matematik dersine bir bayan öğretmen -Remziye Hanım- tayin edilince, Tahir Hoca, Konya İmam Hatib Okulundaki muallimliği bırakmıştı:
"Kadın muallime bulunan bir mektepte ben muallimlik yapmam!" gerekçesiyle bıraktığını duymuştuk.
İkimiz de komşu okullarda öğretmenlik yapıyorduk.
Kendisini ziyârete gittiğimde, eski günleri anarken söz döndü dolaştı bu mesele üzerinde durdu.
Şunu söyledi işte o zaman Remziye Hanım:
Tahir Hoca, bizim gelişimize tepki gösterince, ben Müdür Bey'e şunu söyledim:
-Müdür Bey bu okulun ve öğrencilerin bizden çok Tahir Bey gibi Hocalara ihtiyacı var.
Bizi başka okullara verin, oralardan erkek muallimler getirin!.. dedim,
Fakat olmadı tabii.
Bekir Elâm Bey kabul etmedi: "Hacı Veyiszâde Hoca Efendi nasıl geliyorsa onlar da öyle gelsinler" dedi, kesti.
İyi etmediler bence, bizim yüzümüzden size ders vermeyi terk eden Hoca Efendiler, keşke Hacı Veyiszâde'yi örnek alsalardı kendilerine...
Hacı Veyiszâde... Aaaah ona hayranım...
O ne bilge bir insandı Rabbim...
Mehmet Doğru'nun anlattıklarına Şişli Müftüsü Mustafa Pektut bir şey daha ilâve etti:
-Hacı Veyiszâde Hocamız her dersten sonra abdest tazeler, nâfile namaz kılardı, hademeler odasında.
İşte o dönemlerde, bazı Hocalarımızın problem edindikleri Matematikci Remziye Hanım, coğrafyacı Nahide Hanım gibi bayan öğretmenlerin, Hacı Veyiszâde Hocamızın abdest ıbrığını taşıdıklarını duyardık.
* Hacı Veyiszâde, Mustafa ÖZDAMAR, 1997, s.262, 263.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder