Sayfalar

31 Ekim 2024 Perşembe

Hocam, cenazeyi bırakıp mı geldiniz?

Şeyhu’l-Kurrâ Eğinli Hacı Hâfız Hasan Hoca verdiği sözde ne pahasına olursa olsun duran bir insandı.
Bir keresinde bir Kur’an merasimine davet olunmuş. 
Bir genç hafızın “Aşere takrib” icazeti merasimiymiş. 
Hocaefendi, Şeyhu’l-Kurrâ olarak merasimi idare edecek, duasını yapacak… 
Geleceğine dair söz vermiş.

O gece sabaha karşı, Hocaefendinin altı yaşındaki küçük oğlu vefât etmiş. 
İcâzet merasimi öğleden önce yapılacak. 
Hoca, hanımına:
-Çocuğun üzerini örtün, ben gelirim, İnşâallah, diyerek evden çıkmış. 

Ailesi, tabip getirecek, cenazeyi yıkamak üzere gassal getirecek, sanmışlar.
Hoca, merasimin yapılacağı eve gider. 
Duasını yaptıktan sonra müsaade ister. 
Ev sahibi; "Efendim, yemek yenilecek" deyince:
-Allah razı olsun, Allah kabul etsin, ben dua için söz vermiştim; yemeğe vaadim yoktu. 
Sözümü icra ettim, dua bitti. 
Şimdi kıraat icâzetini tebrik ettiğimiz gibi, İnşâallah âlimiyyet icazetini de tebrik ederiz… 
Benim acele işim var, eve gitmem lâzım, cevabını verir.

Israr ederler. Onun üzerine açıklamak zorunda kalır:
-Bizim küçük mahdum, sizlere ömür, Allah’a emanet ettik, vefât etti…
-Hocam, cenazeyi bırakıp mı geldiniz?
-Cenaze benim oğlumdur, bekler.
Bir kişidir.
Ama burada, diriler bekliyor… 
Bunca sene Medine-i Münevvere’de, Peygamber-i Zîşanın komşuluğunu yapmış Eğinli Hâfız da sözünde durmazsa, kimler durur sözünde? 
Öyle olsa: Eyvah âhir zaman geldi, kimseye güven kalmadı, demez misiniz? 
Şimdi gider, çocuğa ne gerekiyorsa yaparım…

Bunu duyan cemaat de hazır olan yemeği hemen acele yiyip Hoca’nın arkasından koşup gelirler.
Cenazeye bütün mahalle halkı katılır.
İşte hoca böyle mert, böyle sözünün eri bir adamdı.


Eğinli Hacı Hafız Hasan Efendi Kİmdir?

Eğinli Hacı Hafız Hasan Efendi, Osmanlının son devri ile cumhuriyetin ilk devirlerinde yaşamış, İstanbul Fatih Camii’nde ikinci imamlık yaptıktan sonra Medine’ye göç etmiş alim ve faziletli bir zattır.
Ali Ulvi Kurucu’nun müdürlük yaptığı Medine’deki kütüphanenin bir önceki müdürüdür. 


        Kaynaklar:

  1. M. Ertuğrul Düzdağ, Üstad Ali Ulvi Kurucu Hatıralar, II, 387-388.
  2. Genç Dergisi, Adem Ergül, Adamlık Nişanı Söze Sadakat Makalesi
  3. https://irfandunyamiz.com/sozunde-durmayi-eginli-hafizdan-ogrenin-ali-ulvi-kurucu/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder