Sayfalar

20 Kasım 2024 Çarşamba

Oğlum, bırak şu ineği düşünmeyi!

1952-57 yılları arasında, Konya İmam Hatib Okulunda okumuş, Hacı Veyiszâde merhuma bu tarihlerde öğrenci olmuş, emekli öğretmen Sabahaddin Öztürk anlatıyor:

Hoca Efendi, sınıfta, gözlerini kapatır dersi öyle anlatırdı ama, kimin ne yaptığını, zihnen bile olsa neyle, nereyle meşgul olduğunu bilirdi.
Benim başımdan geçen bir olay var, buna misâl olarak.
İkinci sınıftayız. 
Şubat tatilinden yeni döndük. 
Köyünden dönenlerin kafaları köyle meşgul. 
Benim de öyle..

Köyden Konya'ya dönerken bizim inek buzalamak üzereydi. 
O aklıma geldi; "acaba doğurdu mu, doğurmadı mı" diye dalmış gitmişim.
Altmış kişilik sınıfın en arkasında, arka sıralardan birinde oturuyorum. 
Hoca Efendi'nin ikazıyla irkiliverdim: 
-Oğlum, bırak şu ineği düşünmeyi! 
İnek kendiliğinden buzalar!. 
Buzağısını da yalar yalpar bakar!.. 
Sen kendi dersine bak oğlum! 
İneği düşünme, dersini dinle!..

Hoca Efendi'nin böyle bir ferâseti vardı. 

* Hacı Veyiszâde, Mustafa ÖZDAMAR, 1997, s.259.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder