Merhum Ali Ulvi Kurucu Hocamızla ilk karşılaşmam ve tanışmam 1995 yılında gerçekleşti.
O yıl "Selam İmam Hatiplim" adlı bir albüm yayımlamıştık.
Bu özel bir albümdü.
Özelliği ise sadece İmam Hatipliliklere yönelik eserlerin marş formunda bestelenerek İmam Hatip nesline adanmış olmasıydı.
Albümdeki eserlerin seçiminde merhum Ali Ulvi Kurucu Hocamızın bir zamanlar İmam Hatip nesli için kaleme aldığı bir şiiri de repertuvara dâhil etmiştik.
Şiir; "Ey Şanlı Ordu, Ey Şanlı Asker" başlığını taşımaktaydı.
Malum olduğu üzere albüm büyük bir ilgi gördü.
Bir an evvel eser sahiplerinden biri olan hocamıza albümü takdim ederek duasını almayı istiyordum.
Ancak bu işi nasıl yapacağımı düşünüyordum; çünkü kendisi Medine-i Münevvere'de'de ikamet etmekteydi.
Bir gün haber aldık ki Ali Ulvi Kurucu Hocamız 2 gün sonra Bursa'ya teşrif edeceklermiş.
Tabi ki benim sevincime diyecek yoktu.
Nihayet 152
beklenen gün geldi.
Halen Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Olan Prof. Dr. Hasan Doğruyol Ağabeyimizin evine davet edildik.
Akşam olunca davete icabet ettik.
Orada öğrendik ki Hasan Bey Ağabeyimiz merhum hocamızı birtakım tahlil ve tahlillerini bizzat yapmak ve bazı hastalıklarının tedavisiyle ilgilenmek üzere Bursa'ya davet etmiş, merhum üstad da kendisini kırmamıştı.
Sunulan ikramlardan sonra tanışma ve sohbet faslına geçildi.
Beni de kendisine takdim ettiler.
Elimde o zamanlar kaset halinde bulunan "Selam İmam Hatiplim" albümü olduğu halde hocamızın karşısına geçerek şiirlerini besteleyip okuduğumdan söz ettim ve dualarımı istedim.
Son derece memnun ve mesrur olduklarını ifade edip şöyle dediler:
Rabbime sonsuz hamd olsun.
Ben yıllarca bu şiirlerin makes bulacağı günleri bekledim.
Bu yaşadıklarımız benim 40 yıllık rüyalarımın gerçekleşmesi demektir."
Ardından üniversite hayatımın muvaffakiyeti için duada bulundurlar.
Tabi ki gerek takdir ve tebrikleri, gerekse de duaları benim için çok değerliydi.
Yıllarca şiir ve naatlarını okuyup da edebi kudretine hayran olduğum zat-ı âlîleri ile tanışmak şerefine nail olmuştum.
Öte yandan gecenin ilerleyen saatlerinde üniversite ve bürokrasiden çok değerli zevatın bulunduğu ortamda merhum hocamızın o tatlı sohbetini dinleme imkânına da kavuşmuştuk hamdolsun.
O gece aklımda kalan bir hususu daha paylaşmak isterim:
Merhum hocamız. sohbetin bir yerinde Prof. Dr. Hasan Doğruyol'a dönerek şöyle demişti:
"Hasan Bey, uyku nimeti ne kadar büyük bir lütfu ilahi ki!
Hem öylesine bir lütuf ki, fakir zengin herkese şamildir.
Eğer parayla alınan bir şey olsaydı zavallı fakirlerin hali nice olurdu..."
* Bir Peygamber Aşığı Ali Ulvi Kurucu, Selçuklu Belediyesi Yayınları, s.151, 152.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder