Sayfalar

15 Haziran 2025 Pazar

Bu Deli İzzet değil, akıllı İzzetmiş?

Hacı Veyiszâde'nin oğlu Hafız Mehmet Hoca anlatıyor:

Kebapçı Deli İzzet, Hacı Veyiszâde Hoca Efendiyi bir gün câmide cemaatin dağıldığı, kimsenin olmadığı bir anda zorla sırtına alarak caminin içinde iyice bir dolaştırmış. 
Hadise şöyle cereyan etmiş:
Deli İzzet'i kışkırtmışlar:
-Sen şu kadar zamandır tanırsın, bilirsin, kendisinden hiç ahretlik istedin mi, aldın mı? demişler.

O da onun üzerine kafaya koymuş, şefaat teminatı alacak babamdan!..
İşte onun üzerine bir gün, namaz kılınmış, cemaat dağılmış.. 
Herkes çıkıp gittikten sonra, caminin tenha bir zamanında bu Deli İzzet babama: 
-Hoca, Allah'ı seven mi, Rasûlullahı seven mi?

Hiç böğle soru sorulur da babam yerinde durabilir mi?
Ayağa fırlayıvırmış: 
-Candan içeru, candan içeru, filân dirken, Deli İzzet: 
-Öğleyse, Allah ve Rasûlullah aşkı için seni mihrabdan odana kadar sırtımda taşıyacağım!

Böyle didiği gibi babamı sırtına almış, başlamış câminin içinde dönmeye. 
Babam: 
-Yapma, etme, indir beni deli oğlan! filân dediyse de, bizim Deli İzzet diretmiş: 
-Hayır Hoca, bana öte dünyada şefaat ideceğine söz virmeden indirmem!

Ne yapsın babam: 
-Tamam babam tamam, Rabbım Allahım, Mabud-u zîşânım bana fırsat verirse, söz veriyorum seni kollarım!..

Bunun üzerine Deli İzzet: "Hah!" demiş, indirmiş... 
Amma şunu da ilâve etmiş: 
-Bak Hoca, ben seni sırtıma aldım, câminin içini dolaştırdım! 
Sende alacağım var, bunu öte dünyada şefaat olarak isterim!

Meğer, bu Deli İzzet; Deli İzzet değil, akıllı İzzetmiş? 

* Hacı Veyiszâde, Mustafa ÖZDAMAR, 1997, s.385, 386.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder