Seyyid Ahmed Çapakçuri, (1830-1921) Harput'ta olmadığı esnada yerine Hafız Tevfik Efendi vekalet etti.
Bu sırada 93 Harbi devam ediyordu.
Rus orduları Bingöl'e yaklaşmıştı.
Harput'un ileri gelenleri Hafız Tevfik Efendi'ye gelerek;
-Efendim düşman kapımıza dayandı, ne yapalım?
Cepheye mi gidelim, yoksa bu diyarı terk mi edelim? diye sordular.
Hafız Tevfik Efendi:
Şimdi bir şey demek istemiyorum.
Seyyid Ahmed Çapakçuri'ye bir mektupla bildireceğim.
Verecekleri karar İnşâallah hayrımıza olur! buyurdu.
Daha sonra şu mektubu yazdı:
"Efendim! Rus askeri Bingöl'ü geçti.
Buradaki ahalinin bir kısmı göç etti, bir kısmı cepheye gitti.
Bir kısmı da bize gelip ne yapmaları gerektiğini soruyor.
Bazı kararsızlar da "Harput'tan çıkalım mı?" diye sual ettiler.
Allah Teâlâ'nın selamı üzerinize olsun.
Vesselam!"
Seyyid Ahmed Çapakçuri bu mektubu alınca;
"Mektubunuzu aldık.
Allahü Teâlâ cepheye gidenden de gitmeyenden de, göç edenden de göç etmeyenden de razı olsun.
Fakat Ruslar artık ilerleyemeyecek.
İki gün sonra da çekilecekler.
Harput'u terk etmeyin kardeşlerim." cevabını yazdı.
Bir süre sonra top sesleri Harput'ta duyulmaz oldu.
Ahmed Çapakçuri'nin dediği gibi iki gün sonra da Bingöl'den çekildiler.
Ahmed Çapakçuri 1921 senesinde 94 yaşında iken bir Cuma gecesi vefat etti.
Vasiyeti üzerine Harput'ta Ulu Camii'nin avlusuna defnedildi.
Vefatından bir sene sonra, kabri yapılması için açıldığında, dışarıya misk gibi bir koku yayıldı.
Naaşının henüz yeni gömülmüş gibi sapasağlam olduğu görüldü.
Kabri şerifleri türbesiz olup, yeşile boyalı demirlerle çevrilidir.
*Allah'ın Veli Kulları EVLİYALAR, Hikmet Koray, 2013, s.161, 162.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder