Sayfalar

28 Temmuz 2010 Çarşamba

Kayseri’nin Tarihi

Kayseri Resimleri

Tarihi çağlarda Nazaka olan şehrin adı Caeseraea’dan gelir. Roma Imparatoru Ceasar ‘ in adina izafeten Caeseraea adı verilmiştir. Roma devrinde “imparator şehri” anlamına gelen Caeseraea adını alan şehre, Araplar Kaysariye demişlerdir. Türkler’ de Kayseri demişlerdir. O günden beri, 2000 senedir Kayseri ismi ile anılmaktadır.
 Türklerin eline geçinceye kadar çeşitli milletlerin hakimiyetinde kalan şehrin ilk sakinleri Hititlerdir. Kayseri çevresindeki en eski yerleşim alanı, şehrin 20 km kuzey doğusunda bulunan Kaniş Höyüğüdür. M.Ö. 2800 tarihinden Hellenistik Çağa kadar önemini koruyan merkezde, eski Tunç Devri, Asur Ticaret Kolonileri ve Hitit Çağları’ na ait birçok belge bulunmuştur.
Hititlerden sonra zaman zaman  Frig, Asur ve Babilliler’in nüfuz alanı içinde kalan Kayseri, M.Ö. 6.y.y.da Pers hakimiyetine girmiştir. Bölgede M.Ö. 380’de kurulan Kapadokya’nın merkezi olan Kayseri Makedonya, Selevkos, Roma, Bizans egemenliklerine girmiştir.

M.S 193-211 tarihleri arasında şehir stadyumu yapılmış ve önemli Roma şehirlerinde olduğu gibi bir çok yarışmaların merkezi olmuştur. Şehir surları ise, Roma İmparatoru Gordianus III zamaninda ( M.S 241 ) yıllarında yaptırılmıştır. Dördüncü yüzyılın başlarında halk tamamen Hıristiyanlaşmış ve Kayseri bu dinin ilmi merkezi haline gelmiştir. Roma İmparatorluğunun Doğu ve Batı olarak ikiye bölünmesi ile , Kayseri doğuda kaldığı için Bizans Şehri olmustur. Bizans zamanında Arap ve Iran ordularının yaptığı İstanbul seferleri sırasında Kayseri defalarca işgal edilmiştir. VII: ve VIII. y.y.da Müslüman Araplar şehri fethetmelerine rağmen ellerinde tutamamışlardır.
1071’de Büyük Selçuklu sultanı Alpaslan’ın kazandığı Malazgirt Zaferi’nden sonra, 1084 yılında Danişmend Gazi tarafından Türk topraklarına katılan Kayseri, bu dönemde en parlak zamanını yaşamıştır. Şehir, süratle yapılan Camii, Han, Medrese, Hamam ve Çeşmelerle kisa bir sürede tam bir İslam Şehri kimliği kazanmıştır. Bir müddet Danismendliler’ e merkez olan Kayseri özellikle Selçuklu Sultani Ulug Keykubad ( 1. Alaeddin Keykubad ) zamanında Türkiye Selçuklu Devletinin Konya ve Sivas ‘ la beraber üç başşehrinden birisi olmuştur.

Selçuklu ordusunun 1243 tarihinde yapılan Kösedag Meydan Savası ile Mogol ordusuna yenilmesi, Türk tarihinde bir dönüm noktası olmus ve artik Anadolu’ da Moğol hâkimiyeti başlamıştır. Gönderdikleri Valilerle Anadolu ‘ yu denetleyen Moğollar, 150 sene müddetle Kayseri ve Anadolu’ nun bütün maddi ve manevi kaynaklarını yağmalamışlardır. Moğol sömürüsü altinda ezilen Selçuklu Devleti , bütün gücünü kaybetmiş ve II. Mesud ‘ dan sonra dağılarak, yerini beyliklere bırakmıştır. ( 1308 ). Beylikler devrine bir ara Eretna Beyliği’nin başşehri olmuştur.
1398’deYıldırım Bayezid zamanında Osmanlı topraklarına katıldı. Timur istilasından sonra el değiştirdi ise de 1515’te Yavuz Sultan Selim şehri kesin olarak Osmanlı topraklarına kattı.
Cumhuriyet Döneminde 1924 tarihinde yapılan yeni anayasa ile vilayet yapıldı.


·  ÇARŞILAR
·  ÇEŞMELER
·  HAMAMLAR
·  HANLAR
·  KALELER
·  KÖPRÜLER
·  KÖŞKLER
·  KULELER
·  KÜMBETLER
·  MAĞARALAR
·  MEDRESELER
·  MÜZELER
·  TÜRBELER

·  Gilaboru
·  Keşlik 








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder