Sayfalar

31 Ağustos 2010 Salı

IHLARA VADİSİNİN OLUŞUMU

Ihlara Vadisi Oluşumu

Vadiye çok yakın Hasan Dağı ve çevresi, Neojen (Genç Tersiyer) ve IV. Zamanda oluşmuştur.Bu zamanda oluşan yükselmelere karşın havzalar oldukça düşük kalmıştır. Hasan Dağı volkanın püskürmesine neden olan tektonik hareketler sonunda çevre yüzeyini geniş bir volkanik tabaka kaplamıştır. Aynı hareketler sırasında kalkerin basınç ve sıcaklık etkisiyle yarattığı kırık hattan fışkıran doğal sıcak suyu, Yaprakhisar ve Ihlara arasında bulunan Ziga Kaplıcaları’nda görebilirsiniz. Çevrenin yapısal karakterini derinden etkileyen volkanik püskürme sonucu oluşan tüf taşları, rüzgar, erozyon ve diğer doğa etkenleri ile aşınmış, Selime ve Yaprakhisar’da karşınıza çıkan değişik görünüm ve renklerde Peri Bacaları’nı yaratmıştır. Tektonik hareketler, bazı yerlerde yumuşak tüfün, bazı yerlerde gri, yeşil ve kahverengi tonlarının hakim olduğu ve iri tanelerle ufalanan kayaların kapladığı alanları çöküntüye uğratmıştır. Ihlara Vadisi boyunca ilerleyen Melendiz Çayı da bu tür çökmenin sonucu oluşan kanyon vadinin tabanını oyarak daha büyük bir derinlik kazanmıştır.Yer yer 100 veya 120 metre derinliğe varan vadiyi ikiye bölerek akan Melendiz Çayı (ilk çağlarda bu ırmağa Kapadokya ırmağı anlamına gelen Potamas Kapadokus denilirdi Aksaray yakınlarında Uluırmak adını alarak Tuz Gölü’ne ulaşır.
Doğa, insan, tarih ve sanat olgusunu bu denli bir araya getirebilen ve bu gerçeği ancak kendisine yaklaştığımız zaman simgeleyen Ihlara Vadisi sakladığı bu sırrı kendisiyle beraber olduğunuzda açıklayacaktır sizlere.

Sümbüllü Kilise


Aziz tasvirleri Kapadokya ve Bizans tipinden çok ayrıdır. Plan V. ve VI. yy. yapılarına uygundur. Bu bölgedeki diğer üç kilise ise, ayrı bir gruptur.Azizler diğerlerine benzer, fakat ortaçağ özelliğine kaymıştır. İncil’den az metin verilmiştir. Bunlarda da Suriye etkisi açıktır. Göreme ve diğer kiliselerde rastlanmayan özellikler ve ifadeler vardır. Bütün resimlerde İncil sahnelerinin sembolik bir üslupla gösterildiği dikkati çekmektedir.

Belisırma bölümündeki kiliseler açıkça Bizans tipindedir. Bazı küçük ayrıntılar yerli veya daha doğudan gelen etkilere örnek ise de genel üslup Bizans’tır.

Bütün bu kiliselerden sadece ikisinin tarihi tespit edilmiştir. Direkli Kilise (976-1025), Saint Georges Kilisesi ise (1283-1295) yıllarına aittir. Sonuncusu çağının sanatının tipik bir örneğidir.Bir Selçuk Sultanının elbisesini gösteren resim, Türk hükümdarının himaye ve yardımı ile bu kilisenin yapıldığına belge teşkil etmektedir.
X.yy.ortasında Bizansın Toroslar ve Klikya Bölgelerini geri almasıyla Ihlara bölgesinde de yeni kiliselerin yapıldığını görmekteyiz. Bahaddin Samanlığı Kilisesi, Sümbüllü Kilise ve Direkli Kilise resimleri bu yüzyılda işlenmiştir. Ala Kilise, Akhisar’daki Çanlı Kilise ve Karagedik Kilisesi XI. yy. başlarındaki Bizans sanatına örnek teşkil eder. Eski kiliselere sonradan bazı Bizans tipi resimler de ilave edilmiştir. Bu davranış, XI. yy. da Selçuk Türklerinin bölgeye gelmesiyle son bulur. Fakat bölgedeki dini hayat devam eder. Bölgenin kilise hayatı 1924’deki nüfus mübadelesiyle son bulur.

AKSARAY'DAKİ YERALTI ŞEHİRLERİ

Aksaray'da yeraltı şehirleri genellikle Güzelyurt ve Gülağaç ilçelerinde yoğunluk kazanmaktadır.
Ancak bununla beraber, gerek merkez ilçe ve gerekse Ortaköy’de de yer altı şehrine rastlamak mümkündür. 

Nora (Viranşehir) Antik Kenti, Aksaray

 Nora (Viranşehir) Antik Kenti, Aksaray
Aksaray'ın 30 km. güneyinde Hasan Dağı'nın eteğinde kurulmuş olan antik Nora kasabası stratejik mevkide önemli bir askeri merkezdir. Roma ve Bizans dönemlerinde önemini koruyan kasabada bugün birçok kilise bulunmaktadır. Ayakta kalan yapılar Bizans dönemine aittir. Bu kiliseler kısmen tahrip olmuşsa da çeşitli freskler halen göze çarpmaktadır.

Acemhöyük, Yeşilova, Aksaray

  Acemhöyük, Yeşilova, Aksaray
Yeşilova Aksaray’ın 18 km. kuzeybatısında Yeşilova'dadır. Kasaba, adını burada bulunan höyükden, höyük ise, Yavuz Sultan Selimin Çaldıran seferinden sonra, Azerbaycan’dan getirdiği aileleri buraya iskan etmesinden sonra, halkına acem denilmesinden Acemhöyük ismini almıştır. Yeşilova (Acemhüyük) Höyük, MÖ.3000’de iskan görmüş, en parlak devrini MÖ.2000-1750 yıllarında yaşamıştır. Şehrin o zamanki ismi kesin olarak bilinmemekle beraber,yerli ve yabancı bilim adamları tarafından BURUŞHANDA olduğu sanılmaktadır. Höyük, 1948 yılından beri Önasya Arkeoloji prof.’lerinden Prof. Nimet ÖZGÜÇ tarafından sistemli bir şekilde kazılmaktadır. Kazılar neticesinde Asur ticaret kolonileri devrine ait büyük bir saray ve deposu ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca gaga ağızlı testiler, mühürler, seramikler bulunmuştur. Höyükten çıkan eserlerin bir kısmı Ankara Anadolu Medeniyetleri müzesinde, Aksaray Müzesinde ve Niğde müzesinde sergilenmektedir.


Aşıklı Höyük, Aksaray

 Aşıklı Höyük, Aksaray
 Aşıklı Höyük Kızılkaya Köyü’nde, köyün 1km. kadar güneyinde Melendiz Irmağı kıyısında yer almaktadır. Aksaray’ın 25 km güneydoğusundadır. 
Aksaray’da Ihlara Vadi yerleşiminin bir uzantısı olan Aşıklı Höyük’te yapılan arkeolojik çalışmalar Kapadokya Bölgesi’nin kerpiçten yapılmış ilk mahallelerini ortaya çıkarmıştır. Yerleşik yaşamın en güzel ve en karmaşık mimari örnekleri olan bu evlerin duvar ve tabanlarında sarı, pembe kil duvar sıvaları kullanılmıştır.
Ölülerini evlerinin tabanlarına hocker tarzında, yani dizleri karınlarına çekik olarak gömmüşlerdir.

Musular Höyük, Aksaray

Musular Höyük, Aksaray
Aksaray'ın yerleşim tarihinin Aşıklı Höyük'ten sonraki en eski örneklerinden birini oluşturan Musular Höyük, Gülağaç ilçesi Kızılkaya köyünde, Melendiz Irmağı'nın batısında yer almaktadır. Musular'a ilk kez günümüzden 8000 yıl önce yerleşildiği saptanmıştır.Şimdiye kadar iki ana dönem tespit edilmiştir.

Bunlardan ilki prehistorik terminolojide "çanak çömleksiz neolitik" olarak adlandırılan akeramik dönemdir. Sonraki yerleşme evresi “çanak çömlekli” evreye aittir. Bu dönemde yerleşenler önceki yapı kalıntılarını düzlemiş, bunun üzerine kalınca sarımsı renkte bir toprak tabakası sermiş ve bu düzlem üzerine kendi yapılarını inşa etmişlerdir.

KİLİSE CAMİİ


Taştan yapılma bir kilisedir. Haç planlıdır. Üç sahanlıdır. Orta sahanda yüksekçe bir kubbe vardır. Kilise bugün cami olarak kullanıldığı için freskleri badana ile örtülmüştür. Gelveride bunlardan başka yine kayadan oyma Yüksek Kilise, Aziziler damı, Bucak Kilise, Kalburlu Kilise, Koç Kilise, Çömlekçi Kilise, Caferler Kilise, Kulluk Kilise,Sivişli Kilise gibi kiliseler bulunmaktadır.

KIZIL KİLİSE


Gelveri’nin(5km.) kuzeydoğusundadır.Kır- mızı kesme taşlardan yapıldığı için Kızıl Kilise adını almıştır. Üç neflidir. Orta nefte dört sütun üzerinde bir kubbe oturmaktadır. Freskler yer yer dökülmüştür. Bazı kısımlarda dini sahneler ve havarilerin portreleri yer almaktadır.Kilise 5-6 yy. aittir.

GÜZELYURT (GELVERİ- KARBALLA)


Güzelyurt (Gelveri) Aksaray’ ın 45 km. doğusunda bir ilçe merkezidir. Kuruluşundan beri bazı değişikliklerle zamanımıza kadar gelmiştir. En eski ismi Roma ve Bizans devirlerinde KARBALLA idi. Bu devirlerde iskan gören bu yerde kayadan oyma taştan yapılmış bir çok kiliseler ve iskan yerleri vardır.Zamanında Hristiyanlığın önemli dini merkezlerinden biri olmuş, Naziansoslu Gregorius’un çocukluğu burada geçmiştir. Selçuklu hakimiyetinde Karballa ismi Gelveri Kilisesi olarak değiştirilmiş ve Selime Kalesine bağlanmıştır. Daha sonra Osmanlı hakimiyetine geçen Gelveri’nin ahalisi son nüfus mübadelesinde Yunanistan’a gitmiştir. 1960’lı yıllarda Gelveri ismi Güzelyurt olarak değiştirilmiştir. 1989 yılında da ilçe yapılmıştır. İlçede çok sayıda kaya kilisesi ve yeraltı yerleşim merkezi bulunmaktadır.


Ertokuş Hanı

Beyşehir-Eğirdir karayolu üzerinde, Gelendost ilçesinin Yeşilköy mevkiindedir. Kapalı bölüm kapısı üzerindeki kitabeden 1233 yılında yaptırıldığı anlaşılmaktadır.

ULU CAMİ (KARAMANOĞLU CAMİİ )(Merkez)

Yığma bir tepe üzerinde bulunan caminin kitabesinde,1408-1409 yıllarında Karamanoğlu Mehmet Bey tarafından Mimar Mehmet Firuz Bey’e yaptırıldığı yazılıdır. Anadolu Selçuklu Beyliklerinin tipik süslemeleri ile bezenmiş batı portali ile iç mekana ve doğu kale duvarlarına girilen,diğer yanda sağlam payandalarla desteklenen cami,yatık dikdörtgen bir plana sahiptir. Mehmet Bey’ in oğlu İbrahim Bey zamanında 1482-1483’de büyük tamiratlar görmüştür. Bugünkü minaresi 1925’te yapılmıştır.

AKSARAY'DAKİ BAZI İSLAM ESERLERİ

1-Ulu Cami(Karamanoğlu Cami) (Merkez)
2-Eğri Minare (Merkez)
3-Tapduk Emre Türbesi (Tapduk Emre Köyü)
4-Şeyh Hamid-i Veli (Somuncu Baba) Türbesi (Merkez)
5-Kılıçarslan Türbesi (Merkez)
6-Yunus Emre Türbesi (Ortaköy İlçesi Reşadiye Köyü)
7-Kaya Cami (Güzelyurt İlçesi)
8-Selime Sultan Türbesi (Selime Kasabası)


Şeyh Hamid-i Veli (Somuncu Baba) Türbesi, Aksaray

  Şeyh Hamid-i Veli (Somuncu Baba) Türbesi, Aksaray
Aksaray merkezi içinde kuzeydoğu tarafında II. Kılıçarslan Tepesi eteğinde Ervah Kabristanlığı içinde bulunmaktadır. Şeyh Hamid-i Veliye ait türbe açık bir türbedir. Mezarı burada bulunmaktadır. Mezarı mermerden yapılmış olup, H.815-M.1412 yazısı bulunmaktadır. Ayrıca torunları ve yakınlarına ait mezarlarda buradadır. Solda ikinci kubbenin olduğu kısmında demir kapıyla türbedar odasına girilir. Türbedar odasındaki iç kısıma geçildiğinde 1.5 x 1.5 m. ebadında tek gözlü penceresi olan çilehane yer almaktadır. Açık türbenin arka kısmında Şeyh Hamid-i Veli’nin itikafhanesi yer almaktadır. Demir kapı açıldığında hafif meyilli dehliz görünümlü bir yer karşımıza çıkmaktadır. Merdivenle inilen bu uzun koridordan arka duvarın kuzeyinde iki,doğusunda bir adet niş bulunmaktadır. Bu dehliz koridorun önü kapatılmış arka kısmındaki 2 x 1.30 m ebadındaki odaya 70 x 40 cm. ebadında son derece küçük ve ancak diz çöküp eğilmek suretiyle girebilecek olan bir kapıdan girilmektedir. Yapıda günümüze ulaşan iki tane mezar taşı vakfiyesi bulunmaktadır.

TAPDUK EMRE TÜRBESİ (Tapduk Emre köyü)

Aksaray İlinin kuzeyinde 20 km. mesafede bulunan köy,Küçük Ekecik Da-ğı’nın eteğinde kurulmuş olup Tapduk Emre’ye ait olduğu söylenmektedir. Çevre tanzimi ve tanıtım levhalarına ihtiyaç vardır. Dağ eteğinin en üst kısmında ise son yıllarda yeniden çevre düzenlemesi yapılan cami ve türbe bulunmaktadır. Tapduk Emre’ye ait olduğu söylenen mezar bozulmadan üst kısmına taş sanduka yapılmıştır.


Reşadiye Köyü Yunus Emre Türbesi, Ortaköy, Aksaray

Yunus Emre Türbesi, Aksaray'ın Ortaköy İlçe merkezine 20 km. mesafede Reşadiye köyünde bulunmaktadır.
Türbenin bulunduğu tepe, halk tarafından ziyaret tepesi olarak bilinmektedir. 

KAYA CAMİ (Güzelyurt İlçesi)

Güzelyurt İlçe merkezindedir. XIV. yy.’ dan kalmış olduğu sanılan cami,Hristiyan ve Müslümanlar tarafından kullanılmıştır. Büyük bir kısmı kaya oymadan yapılan camide ayrıca,tonoz örtü sistemi ile inşaa edilmiş bir bölüm mevcuttur. Caminin onarıma ihtiyacı vardır.

KILIÇARSLAN TÜRBESİ (Merkez)

Aksaray merkezde olup 1 km. mesafede İlin doğusunda hakim bir tepede yer almaktadır. Tepe üzerinde türbe ve yazlık köşk olarak kesme taştan yapılmış iki bölümden ibarettir. Türbe içerisinde Sultan II. Kılıçarslan’ın ve IV. Kılıçarslan’ın iç organları gömülüdür. Selçuklular döneminde yapılmış sonradan onarılmıştır. Elektrik,su ve çevre düzenleme çalışmaları bitirilmiş,ağaçlandırma çalışmaları devam etmektedir. Yolu stabilizedir.


Aksaray Genel Bilgi

Aksaray Genel Görünüm
 















Orta Anadolu Bölgesi’nde, tarihi İpek Yolu’nun önemli merkezlerinden birisi olan Aksaray, günümüzde de doğu-batı ve kuzey-güney yönleri arasında uzanan ana bağlantı yollarının kavşağında yer almaktadır. Aksaray, kuzeyden Kırşehir, doğudan Nevşehir, güneydoğudan Niğde, kuzeybatıdan Ankara, batı ve güneyden Konya illeri ile çevrilidir.
Türkiye’nin ikinci büyük gölü olan Tuz Gölü’nün güneydoğusunda yer alan Aksaray ilinin yeryüzü şekillerini, Hasan Dağı, Melendiz Dağları ve Ekecik Dağı gibi eski volkanik dağlar ile bu dağlardan püsküren lavların meydana getirdiği platolar ile ovalar oluşturmaktadır. Yüzölçümü 6232 km2’dir.
İlin ekonomisi tarım ve turizme dayanmaktadır. Buğday, arpa, patates, üzüm ve elma yetiştirilir. Ayrıca kavak üretimi de önem kazanmıştır. Geniş otlaklarında da koyun beslendiği gibi yörenin önemli bir hayvan pazarıdır. Koçaş Devlet Üretme Çiftliği ilin 25 km. uzaklığındadır. Bölgede halı ve kilim dokumacılığı yaygın olup, özellikle Taşpınar halıları ile ünlüdür.
Ihlara Vadisi














Aksaray eski bir tarihi yerleşim alanıdır. Neolitik Çağa inen tarihi yörede MÖ.8000-5000 yıllarında insanların yaşadığı, ortaya çıkan buluntulardan anlaşılmaktadır. Nitekim Aksaray’ın 25 km. doğusundaki Aşıklıhöyük’te Neolitik Çağdan kalma kalıntılarla karşılaşılmıştır. Kentin 18 km. kuzeybatısındaki Acemhöyükte de Kalkolitik Çağdan başlayan yerleşim alanları bulunmaktadır. Bunlar MÖ.5500’den başlayarak 2000 yılının başlarına kadar sürmektedir. Bölge Asurluların önemli bir ticaret merkezi idi. Orta Anadolu’da MÖ.XIII.yüzyıl sonlarına kadar devam eden Hitit egemenliği burada etkisini göstermiştir.
Kapodokia Kralı Arkhelaos bugünkü kentin bulunduğu yerde tarafından kurulmuş ve kente Arkhelais adı verilmiştir.Archelais kentinin kuruluşu ilk çağlara kadar uzanmaktadır. MÖ.III.yüzyılda kurulmuş olan Hitit merkezi Karaura, daha sonraları da yörenin Garsauritis olarak anılması nedeni ile Archelais Garsaurarı isimli kentin aynı olduğu bilinmektedir. Roma İmparatoru Cladius’un ( M.S. 41-54 ) kente koloni ayrıcalığı tanıması ile kent önemli bir alışveriş merkezi olmuştur. Archelais, Bizanslılarla Araplar arasında bir çok kez el değiştirmiştir.
Güzelyurt















Malazgirt savaşının ( 1071 ) ardından Türk Egemenliği altına giren kent Anadolu da bulunan ve Türklerin yerleşik olarak kaldığı ilk şehir merkezlerinden biri olmuştur. Anadolu Selçukluları burasını imar etmiş ve özellikle İzzettin Kılıçarslan kentin ortasına, yörenin beyaz taşlarından görkemli bir saray yaptırmıştır.Kente de bu saraydan ötürü Aksaray ismi verilmiştir.
Yanardağ küllerinin sıkışmasından oluşan tüf tabakalarının çok kolay kazılabilme özelliği nedeniyle bölgemize çok sayıda yeraltı şehri, dik yamaçlara kaya içinde yerleşme birimleri yapılmıştır. MS. I. yüzyılda Aziz Paul ve müritleri tarafından Anadolu’da yayılmaya başlayan Hıristiyanlık, çok tanrılı Roma taraftarlarının büyük tepkisine neden olduğundan, ilk Hıristiyanlar korunmak amacıyla bu yöreye gelmişlerdir. MS.VII.yüzyıl sonlarından itibaren Arapların Anadolu üzerinden İstanbul’a yaptıkları seferler nedeni ile bölgeye sığınan Hıristiyanların sayısı çok artmış, Ihlara, Gelveri ve Göreme gibi yerleşim birimlerini oluşturmuşlardır.
Aksaray Ulu Camii
 














1142 yıllarında Selçuklu egemenliğine giren Aksaray’a II. Kılıçaslan zamanında saraylar, medreseler, zaviyeler, kervansaraylar yaptırılmış, Azerbaycan ve Orta Asya’dan getirilen halk buraya getirilerek yerleştirilmiştir. Bu yıllarda Aksaray, Selçukluların askeri üssü konumundaydı. Özellikle Kılıçaslan’ın babası Sultan Mesut, Danişmentlere karşı Aksaray’ı bir askeri üs olarak kullanmıştır. Aksaray, Selçuklulardan İlhanlı, Danişmentli, Karamanoğulları egemenliğinde kalmıştır. 1470 yılında İshak Paşa tarafından ele geçirilen Aksaray, Osmanlı topraklarına dahil olmuştur. İstanbul’un fethinden sonra boşalan şehrin iskanı için, Aksaray halkının büyük bir bölümü İstanbul’a nakledilmiş ve bugün İstanbul’daki Aksaray’ın olduğu yere yerleştirildiklerinden bu semte de Aksaray adı verilmiştir.
Aksaray, Osmanlılar zamanında Konya eyaletine bağlı sancak merkezi idi. Şemseddin Sami Kâmusü’l Alâm’da buradan, XIX.yüzyılda Konya Vilayetinin Niğde sancağına bağlı kaza merkezi olarak söz etmektedir. Aksaray 1924’te il yapılmış, 1933 yılında Niğde’ye bağlanmıştır. 21 Haziran 1989 yılında Niğde’den ayrılıp il olmuştur.
Sultan Han

















Aksaray’da günümüze ulaşan belli başlı tarihi yapılar arasında;
Güzelyurt İlçesindeki kiliseler, Kalanlar Köprüsü, Başköprü, Nakkaş Köprüsü, Debbağlar Köprüsü, Eğri Minare, Ulu Cami, Yusuf Hakiki Baba Mescidi ve Türbesi, Yunus Emre Türbesi, Şeyh Hamdi Veli (Somuncu Baba) Türbesi, II.Kılıçarslan Türbesi, Selime Sultan Türbesi, Ali Paşa Türbesi, Baydı Hatun Türbesi, Melik Gazi Hangâhı, Zinciriye Medresesi, Paşa Hamamı, Alay Han, Sultan Han, Öresin Han ve Ağzıkara Han bulunmaktadır.
 

İstanbul Teknik Üniversitesi



Taşkışla Kampusü













Tarihçe
İstanbul Teknik Üniversitesi'nin geçmişi gerilere, Osmanlı dönemine, Sultan III. Mustafa’nın saltanat yıllarına kadar uzanmaktadır. Osmanlı Devletinde ilk kez Batılı anlamda mühendislik eğitimi vermek üzere 1773 yılında kurulan Mühendishane-i Bahr-i Hümayun (İmparatorluk Deniz Mühendishanesi), gemi inşaatı ve deniz haritalarının yapılması konusunda uzman personel yetiştiriyordu. Haliç Tersane’sinde yer alan okulun kurucusu bir Macar soylusu olan Baron de Tott'du.
Osmanlı'ların yenileşme hareketinde önemli rol oynayan Baron de Tott, açılan okulda ders de vermiştir. İlk başhoca ise birçok yabancı dil bilen ve gemi mühendisliği konusunda eğitim görmüş olduğu ileri sürülen Cezayirli Seyyid Hasan Hoca’dır. Okulun kitaplığının yabancı dillerden çevrilen birçok eserle zenginleştirildiği ileri sürülmektedir.
1795 yılında, III. Selim döneminde açılan Mühendishane-i Berr-i Hümayun (İmparatorluk Kara Mühendishanesi) topçu subayı yetiştirmek için kurulmuştu. Mühendishane-i Bahr-i Hümayun’un genişletilmesiyle oluşan bu okulun eğitim süresi dört yıldı. III. Selim Mühendishane’nin gelişmesine önem vererek, okula Topkapı Sarayı Kütüphanesi'nden kitap göndermiştir. Okula bağlı bir matbaanın kurulmasına olanak sağlayan padişah ayrıca gözlem ve ölçüm aletleri bağışlayarak okulun donanımına katkıda bulunmuştur.
Okulda verilen dersler arasında istihkam, top dökümcülüğü, topçuluk, astronomi gibi konular yer alıyordu. Okulun kuruluş ve gelişim sürecinde Fransız öğretim üyelerinin ve mühendislerin de katkısı büyüktür. Hasköy'de, bugün Haliç Köprüsü'nün kuzey yönündeki ayağının bulunduğu alanda yer alan Kara Mühendishanesi binası zamanla yıkılmış; Hasköy askerlik şubesinin bahçesinde duran yazıtı 1995 yılında İstanbul 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'ndan alınan izinle İTÜ'nün Taşkışla binasına getirilerek, giriş holüne yerleştirilmiştir.
1847 yılında Mühendishane-i Berr-i Hümayun'un müfredatına mimarlık alanında da dersler konularak batı usullerine göre mimarlık bilgileri verilmeye başlandı. 1883 yılında Hendese-i Mülkiye’ye dönüşen Mühendishane-i Berr-i Hümayun, 1909 yılında Mühendis Mekteb-i Alisi adını alarak, sivil mimar ve mühendislerin yetişmesi konusunda eğitim vermiştir.
Gümüşsuyu Kampusü













Cumhuriyetin kuruluşu ile mühendislik ve mimarlık eğitimi yeniden düzenlendi. Mühendis Mekteb-i Alisi yol, demiryolu, su işleri ve inşaat-mimarlık dallarını kapsayacak şekilde eğitim veren bir okul olarak örgütlenmişti. 1929 yılında Mektebin mevcut su ve yol kollarına inşaat şubesi de eklenerek mimarlık alanında eğitime başlanmıştır. İlk mezunlarını 1931 yılında veren Yüksek Mühendis Mektebi Cumhuriyet Türkiyesi'nin bayındırlık işleri için gerekli teknik elemanları yetiştiriyordu. 1940'larda Almanya ve İsviçre'yi terkeden öğretim üyelerinin katılımı ile güçlenen kadrosu ile Yüksek Mühendis Mektebi, Türkiye'nin teknik öğretim alanında önde giden bir eğitim kuruluşu olarak seçkinleşti. Önce Gümüşsuyu'ndaki eski kışla'da konumlanan mektep, daha sonra Taşkışla ve Maçka Silahhanesi binalarının da verilmesiyle büyüdü ve öğrenci sayısı ile birlikte öğretim kadrosu da gelişti. 1944 yılında Yüksek Mühendis Mektebi İstanbul Teknik Üniversitesi'ne dönüştü. Fakültelerin başlangıçta çok sınırlı olan öğretim kadrosu zamanla gelişerek bilim dallarında uzmanlaşmaya ve kadrolaşmaya gidildi. İlk yıllarında İnşaat, Mimarlık, Makina, Elektrik Fakültelerinden oluşan İstanbul Teknik Üniversitesi Maden, Kimya, Gemi İnşaatı, Fen-Edebiyat, İşletme, Uçak ve Uzay Bilimleri, Denizcilik gibi fakültelerin kurulması ile büyümüş, tüm fakülteler bölümlere ayrılmış ve her fakültede diploma veren programlar gelişmiştir. Örneğin İnşaat Fakültesi içinde Jeodezi ve Fotogrametri, Makina Fakültesi içinde Tekstil, Mimarlık Fakültesi içinde Şehircilik ve Endüstri Tasarımı gibi bölümler lisans ve yüksek lisans eğitimi verecek şekilde dallanarak İstanbul Teknik Üniversitesi dünyadaki çağdaş gelişmelere paralel bir büyüme göstermiştir. İTÜ mimarlık alanında ve mühendisliğin tüm dallarında Türkiye'nin ihtiyaçlarına cevap verecek, aynı zamanda uluslararası düzeyde yetkin olabilecek meslek adamları yetiştirmektedir. İTÜ'de yapılan doktora ve diğer bilimsel yayınlar, Türkçe'nin bilim dili olarak yerleşmesine ve birçok alanda teknik terminolojinin oluşmasına katkıda bulunarak büyük bir ulusal birikim sağlamıştır.
İTÜ'de 1974/75 öğretim yılında iki kademeli eğitime geçilerek, dört yıllık lisans eğitimine eklemlenen iki yıllık lisansüstü programları ile birçok uzmanlık alanında üst düzeyde eğitim verilmeye başlanmıştır. Halen Fen Bilimleri, Sosyal Bilimler, Nükleer Enerji, Avrasya Yer Bilimleri, Bilişim olmak üzere beş enstitü tarafından yürütülen yüksek lisans ve doktora programları ile büyük bir öğrenci kitlesine hizmet veren İTÜ, lisans sonrası eğitimle Türkiye'nin gereksinim duyduğu genç öğretim üyesi adaylarını yetiştirmeyi ve düzeyli uzman gereksinimini karşılamayı hedeflemektedir.
Maçka kampusü












İstanbul Teknik Üniversitesi'nin Mimarlık, Makina, İşletme Fakülteleri, Türk Musikisi Devlet Konservatuarı ve Sosyal Bilimler Enstitüsü kent merkezinde, Taşkışla, Gümüşsuyu ve Maçka binalarında bulunmaktadır. 1970'lerden başlayarak Maslak'ta gelişmeye başlayan geniş kampüs içinde Rektörlük yönetim binaları ile birlikte İnşaat, Maden, Kimya ve Metalürji, Fen-Edebiyat, Uçak-Uzay Fakülteleri bulunmaktadır. Lisans sonrası eğitim veren Enstitüler ise: Nükleer Enerji, Fen Bilimleri, Bilişim ve Avrasya Yer Bilimleri Enstitüleridir. Teknik Üniversite bünyesine 1988 yılında katılan Denizcilik Fakültesi, Tuzla'da 16.5 hektarlık bir alana sahiptir. İTÜ Maslak Kampüsünde byük bir gelişme süreci yaşanmaktadır. Kitaplık, Kültür Sanat Birliği, Spor Birliği, Çocuk Yuvası gibi binaların yapımıyla üniversite yaşamının gerektirdiği temel hizmetler karşılanmıştır. 1940'lardan başlayarak birçok ünlü İTÜ'lünün kaldığı Gümüşsuyu Öğrenci Yurduna ek olarak Maslak Kampüsünde yapılan yeni yurt ve lojmanlar öğrenci ve öğretim üyelerinin kullanımına sunulmaktadır.
Ayazağa Kampusü 












Kampüsler:
İTÜ kampüslerinde öğrenci ve personelin yemek ihtiyacı her fakültede bulunan yeme-içme yerlerinde ve yemekhanelerde karşılanmaktadır.Sağlık sorunları için ise Ayazağa ve Maçka kampüslerinde bulunan Medikososyal merkezleri mesai saatleri içinde tüm üniversiteye hizmet vermektedir.
İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencilerinin barınma ihtiyaçları geçtiğimiz yıllarda yapımı tamamlanan ve kampüs içerisinde çeşitli bölgelerde bulunan yurtlar ile giderilmektedir.İTÜ kampüslerindeki yurtlar öğrencilerimizin fiziksel anlamda nitelikli mekan ihtiyacını karşılamakta, ayrıca gerekli olan sosyal ve elverişli psikolojik ortamı sağlamaktadır.
Spor yapmanın ve spor etkinliklerinin bir gelenek olduğu İTÜ içerisinde bulunan spor salonları,teniz kortları,saha ve alanlar ve fitness merkezleri Tüm öğrenci ve personele hizmet sunmaktadır. Kampüslerimizde basketboldan tenise, badmintondan amerikan futboluna kadar çok çeşitli sporlar yapılmaktadır.
Türkiye liglerinin efsane basketbol takımı olan İTÜ ise tüm öğrencilerimizin ve tüm İTÜ'lülerin gurur kaynağı olmaya devam etmektedir.
İlgili Kişi :
Adres1 :Maslak/İstanbul
Adres2 :İTÜ Rektörlüğü Ayazağa Kampüsü
Posta Kodu :34469
Telefon :0 212 285 30 30 (40 hat)
Faks :0 212 285 29 10

İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi

 

 

 








Tarihçe
İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi 1 Mart 1953 yılında öğretime başlamıştır. Çoğunluğu Almanya'da eğitim görmüş Türk ve Alman öğretim üye ve görevlilerinin kurucu olarak görev aldığı Maden Fakültesinde Aachen, Clausthal, Freiberg gibi ünlü madencilik okullarındakine benzer maden arama, işletme, cevher hazırlama ve metalurji dalları Maden Mühendisliği programı içinde yeralmıştır.
Türkiye'nin ilk Maden Yüksek Mühendisi Ibrahim Ethem Paşa'dır. Ecole des Mines de Paris'den mezun olan, nazır ve sadrazam olarak değişik devlet görevlerinde bulunan ilk meslektaşımız 1872'de ''Orman ve Maadin Mektebi'' 'ni kurmuş, ancak bu okul kısa bir süre sonra kapanmıştır. Cumhuriyetin ilk dönemlerinde 1924'te Zonguldak'ta ''Yüksek Maden ve Sanayi Mektebi'' açılmış, ancak yine kısa bir süre sonra kapanmıştır.
1935'te Maden Tetkik ve Arama (MTA) Enstitüsü, kuruluşundan hemen sonra yurt dışına öğrenciler göndermiş, bu öğrenciler 1940'lardan sonra yurda dönerek pek çok madencilik kuruluşunun yönetiminde görev almışlar; öğretim kurumlarında hocalık yapmışlardır. Yine MTA tarafından Zonguldak'taki eski ''Yüksek Maden ve Sanayi Mektebi'' meslek okulu olarak çalıştırılmış, 1951 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'na devredilerek ''Zonguldak Maden Teknik Okulu'' haline getirilmiştir. Bu okul 1962'de öğrencileri ile birlikte ''İTÜ. Maçka Teknik Okulu'' 'na bağlanmıştır. Akademik anlamda kesintisiz ilk Maden Mühendisliği eğitimi, İstanbul Teknik Üniversitesi'nde ''Maden Fakültesi'' 'nin kuruluşu ile başlamıştır .
Mart 1953'te öğrenime başlayan Maden Fakültesi'nin o yıl sonundaki öğretim kadrosu asağıdaki 11 öğretim üyesinden oluşmuştur: Prof. Malik Sayar, Ord. Prof. Hulki Eren, Ord. Prof. Salih Murat Uzdilek, Prof. İhsan Ketin, Prof. İlhami Cıvaoğlu, Prof. Nusret Kürkçüoğlu, Doç. Dr. Kemal Erguvanlı, Doç. Remziye Hisar, Doç. Celal Erkman, Doç. Mehmet Öğder, Doç. Saime Ergener.













Maden Fakültesi'nin kurulduğu 1953'ten 1960’a kadar bölümlere ayrılmadan Maden Mühendisliği eğitimi yapılarak mezunlara ''Yüksek Maden Mühendisi'' ünvanı verilmiştir. 1961’den sonra, Metalurji, Petrol ve Jeoloji Mühendisliği Bölümlerine öğrenci kabulüne başlanmış, 1963’te Cevher Hazırlama ve Metalurji laboratuarları kurulmuştur. 1972 yılına kadar tüm bölümler beş yıllık eğitimle Yüksek Mühendis yetiştirmişlerdir. 1974 yılında Jeofizik Mühendisliği Bölümü ve 2008 yılında Cevher Hazırlama Mühendisliği Bölümü kurulmuştur.
Bugün Maden Fakültesi, Maden, Jeoloji, Petrol ve Doğalgaz, Jeofizik ve Cevher Hazırlama Mühendisliği olmak üzere beş bölüm, 13 Anabilim Dalına sahip ülkemizde ilk olma özelliğini sürdüren yegane Fakülte’dir. Kuruluşundan bugüne Maden Fakültesi’nden mezun Maden Mühendisleri, Jeoloji Mühendisleri, Petrol ve doğalgaz Mühendisleri ile Jeofizik Mühendisleri Türkiye’nin her yerinde maden, doğalgaz, petrol ve jeotermal aramalarında ve işletme sahalarında, tünel, köprü, baraj, santral şantiyelerinde mühendis ya da danışman olarak görev yapmaktadırlar. Akademik kariyeri seçen mezunlarımız ise ülkemizin ve dünyanın çeşitli üniversitelerinde çalışmaktadırlar. İlklerden olacak Cevher Hazırlama Mühendisleri de gelecek yıllarda görevlerinin başında olacaklardır.
İlgili Kişi :
Adres1 :İTÜ Maden Fakültesi Ayazağa Kampusü
Adres2 :Maslak/İstanbul
Posta Kodu :34469
Telefon :+90 212 285 6062
Faks :+90 212 285 6080

İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya-Metalurji Fakültesi











 
İlgili Kişi :
Adres1 :İTÜ Kimya-Metalurji Fakültesi Ayazağa Kampusü
Adres2 :Maslak/İstanbul
Posta Kodu :34469
Telefon :0212 2853339
Faks :0212 2852925
Elektronik Posta

İstanbul Teknik Üniversitesi Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi

 

 










Tarihçe
Ülkemizde gemi inşaatı eğitiminin başlangıcı, üniversitemizin tarihi ile bağlantılı olup, donanmanın vasıflı subay ihtiyacını karşılamak üzere 1734'de padişah 1. Mahmut'un Toptaşı'nda "Humbarhane ve Mühendishane" isimli okulu kurduğu tarihe kadar uzanmaktadır.
Tarihin akışına bağlı olarak, gemi inşaatı eğitimi farklı adlar altında çeşitli okullarda gerçekleştirilmiş, 1773 yılında kurulan "Mühendishane-i Bahri Hümayun" matematik ve geometri temelli eğitim ile Gemi İnşaatı Mühendisleri mezun etmiş, zamanla askeri ve sivil amaçlı eğitim ihtiyacı duyularak "Bahriye Mektebi", "Sefain-i Ticariye" gibi okullar kurulmuştur.
Bahriye Mektebinin İnşaat-ı Bahriye Bölümünün 1923 yılındaki ilk mezunları olan Ata Nutku ve Muhittin Etingü Türkiye'deki gemi inşaatı eğitim ve öğretiminin öncüsü ve duayeni olmuşlardır. Yüksek Mühendis Mektebinin bugünkü Senato karşılığı olan Okul Tedris Kurulunun 10.09.1943 tarihli toplantısında 6 yıllık eğitimi öngören Gemi İnşaatı Yüksek Mühendisliği Bölümünün açılmasına karar verilmiştir.
Yüksek Mühendis Mektebinin ismi 1945 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi olarak değişmiş ve Gemi Bölümü Makina Fakültesi bünyesinde yer almıştır. Bölümün her iki kürsüsünde görev alan öğretim üyeleri ile 1971 yılında Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi kurulmuştur.
Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi 1982 yılına kadar sadece Gemi İnşaatı Bölümü'ne, 1982 yılında ise Deniz Teknolojisi Mühendisliği Bölümü'nün kurulmasıyla birlikte; her iki bölüme birden öğrenci almakta ve mezun etmektedir. Her yıl ÖSYS ile Gemi İnşaatı Bölümüne 40, Deniz Teknolojisi Mühendisliği Bölümüne 35 öğrenci kayıt yaptırmakta olup, her akademik yıl sonunda yaklaşık 60 öğrenci lisans öğrenimlerini başarı ile tamamlayarak mezun olmaktadır.
İlgili Kişi :
Adres1 :İTÜ Ayazağa Kampusü
Adres2 :Maslak/İstanbul
Posta Kodu :34469
Telefon :+90 212 285 6464
Faks :+90 212 285 6454
Elektronik Posta

İstanbul Teknik Üniversitesi Makina Fakültesi

 

 

 









Tarihçe
İstanbul Teknik Üniversitesi Makina Fakültesi, ülkemizdeki makina mühendisliği dalında eğitim ve araştırma yapan en eski fakültedir.1773 yılında Haliç Tersanesi'nin Karaağaç semtinde kurulan "Hendese Okulu",1776 yılında "Mühendishane-i Bahri-i Hümayun" ve 1795'de "Mühendishane-i Berri-i Hümayun" adı altında, denizcilik ve topçuluk eğitimi yapan mühendislik okulları, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Makina Fakültesi'nin ilk çekirdeğini oluşturmaktadır. Makina Fakültesi bugünkü adını 1944 yılında almıştır. "İstanbul Darülfünunu"nun 1933 yılında yeni üniversite reformu ile İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi'ne bağlı Elektrik ve Makina Enstitüsü kaldırılmış ve Yüksek Mühendis Okulu'nda Elektro-Mekanik Bölümü açılarak Makina-EIektrik; Mühendisliği öğretimi başlamıştır.1944 yılında yeni bir kanunla, Yüksek Mühendis Okulu "İstanbul Teknik Üniversitesi" adını almış ve Makina Bölümü de bağımsız Makina Fakültesi haline gelmiştir.
Bugün dünya teknolojisine uygun, çağdaş bir eğitim ve araştırma kurumu olan İTÜ Makina Fakültesi,ülkemizin en geniş araştırma laboratuvarlarına sahip fakültelerinden birisidir. İTÜ Makina Fakültesi,bilimsel araştırmaların sonuçlarını teknolojik olgulara dönüştürmek, sanayinin problemlerini ekonomi ve teknoloji arasında köprü kurarak çözmek için sanayinin yanındadır.
Makina Mühendisliği Bölümü, her türlü mekanik sistemlerin ve enerji dönüşüm sistemlerinin tasarımı, geliştirilmesi, üretim planlaması konularında eğitim ve araştırma yapmâktadır. Otomotiv endüstrisinden enerji üretimine, petro-kimya sanayiinden robot teknolojisine; tekstil saııayiinden savunma sanayiine kadar bir çok alanda araştırma ve geliştirme çalışmaları sürdürülmektedir.
İTÜ Makina Fakültesi, Genel Makina ve Tekstil bölümleri,176 öğretim elemanı (40 profesör, 22 doçent, 17 yardımcı doçent, 6 öğretim görevlisi, 3 uzman ve 88 araştırma görevlisi),109 teknisyen ve memuru, yaklaşık 1600 öğrencisi ile Türkiye'nin en iyi makina ve tekstil mühendisliği eğitimi veren kurumlarından birisidir.Fakültede; Hidromekanik ve Hidrolik Makinalar, Konstrüksiyon, Makina Malzemesi ve İmalat Teknolojisi, Makina Teorisi Sistem Dinamiği ve Kontrol, Mekanik anabilim dalları bulunmaktadır.Ulusal ve uluslararası toplantıların, sanayiye yönelik kurs ve seminerler ile sosyal sürekli etkinliklerin yapılabileceği INTERNET'e bağlı olan ve simultane tercüme olanakları dahil tüm çağdaş sistemlerle donatılmış 305 kişilik "Konferans Salonu", 65 kişilik "Görsel Eğitim Merkezi" ve her biri 80 kişi kapasiteli üç adet seminer odası hizmete açılmıştır.
İlgili Kişi :
Adres1 :İnönü Caddesi No:87 Gümüşsuyu
Adres2 :Taksim/İstanbul
Posta Kodu :34437
Telefon :0 212 245 60 73
Faks :0 212 245 07 95
Elektronik Posta

İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik-Elektronik Fakültesi

 

 

 










Tarihçe
1926 yılında İstanbul Üniversitesi (İstanbul Dar-ül Fünun’u) - Fen Fakültesi'nde oluşturulan Makine-Elektrik Enstitüsü, 1934 yılında Yüksek Mühendis Mektebi'ne, bugünkü İstanbul Teknik Üniversitesi'ne Elektro-Mekanik Şubesi olarak bağlanması ile Elektrik Mühendisliği Bölümü'nün başlangıcı oluşmuştur. Bu şube, ilk mezunlarını İstanbul Dar-ül Fünun’undan gelen ve intibakları yapılan öğrenciler olarak 1936 yılında vermiştir.
PTT idaresinin mühendis gereksinimini karşılamak üzere 25 Mayıs 1935 tarihinde yasalaşan “Yüksek Mühendis Mühendis Mektebi Nizamnamesi” ile bir “Muhabere İşleri Şubesi kurulmuş ve bu şubenin başına Ord. Prof. M. Emin Kalmuk getirilmiştir. 1937 yılında Elektro-Mekanik Şubesi’nin Elektrik Şubesi ile Muhabere Şubesi birleşmiş ve Elektrik-Muhabere Şubesi şeklinde örgütlenmiştir. 1938 yılında Elektrik-Muhabere Şubesi Elektrik Şubesi ismini almıştır. 1941 yılında yayınlanan 4121 sayılı yasa ile Yüksek Mühendis Mektebinin adı Yüksek Mühendis Okulu’na dönüştürülerek Maarif Vekaleti’ne bağlanmıştır. Daha sonra 1944 yılında TBMM’nin kabul ettiği 4619 sayılı yasa ile Yüksek Mühendis Okulu’nun İstanbul Teknik Üniversitesi’ne dönüştürülmesi sırasında Elektrik Şubesi de Elektrik Fakültesi’ne dönüştürülmüştür. Biri Kuvvetli Akım (Elektrik Mühendisliği) diğeri de Zayıf Akım (Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği) olmak üzere iki öğretim verecek şekilde kurulan Elektrik Fakültesi, beş yıllık öğretim yaparak Elektrik Yüksek Mühendisi ünvanıyla mezunlar vermiştir. 1969 yılında öğretim süresi dört yıla indirilmiş ve mezunlarına Elektrik Mühendisi ünvanı vermeye başlamıştır. Yüksek Mühendis ünvanı ise dört yıllık lisans öğretiminden sonra sürdürülen yüksek lisans öğrenimini başarıyla tamamlayanlara verilmektedir.
1954 yılında kurulmuş olan Maçka Teknik Okulu Elektrik Şubesi de Elektrik Fakültesiyle içiçe sürdürülen dört yıllık bir öğretimle Elektrik Mühendisi yetiştirmiş, 1969 yılında Okul Maçka Mühendislik-Mimarlık Fakültesi’ne dönüştürülmüş, bu yeni fakültenin Elektrik Mühendisliği Bölümü daha sonra Maçka Elektrik Fakültesi biçiminde örgütlenmiştir. Maçka Elektrik Fakültesi 1982 yılında İTÜ Elektrik Fakültesi’ne katılmıştır.

İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi

 

 

 









Tarihçe
İ.T.Ü. İnşaat Fakültesi'nin tarihi 1727 yılında Damat İbrahim Paşa zamanında kurulan Humbarahane ile başladığı kabul edilebilir. Bu okulun ögrencilerinin Yeniçeriler tarafından şehit edilmesi ile teşebbüs sonuçsuz kalmıştır.
1734 yılında Topal Osman Paşa'nın sadrazamlığı sırasında Üsküdar'da açılan Hendesehane'de de genellikle İnsaat Mühendisliğine ait dersler okutuluyordu. Bu okul da üç yıl sonra Yeniçerilerin karşı koyması ile kapanmıştır. 1770 yılındaki Çeşme deniz faciasının sebebi Osmanlı donanmasındaki gemilerin kıfayetsizliği ile bilgisizliktir.
1513 ve 1523 yıllarında Piri Reis'in Atlantik haritası ve Akdeniz haritaları devrin en ileri eserleri iken, Osmanli vezirleri, Rusların Baltık filosunun Akdeniz'e geçmesinin, deniz bağlantısı olmaması sebebi ile imkansız olduğunu iddia edecek kadar bilgisizdiler. Gazi Hasan Paşa'nın ve Baron de Tott'un teklifi ile III. Mustafa 1773 yılında gemi inşaat mühendisleri yetiştiren Mühendishane-i Bahri-i Humayun'u açtırdı. Osmanli Imparatorluğu' nda baska mühendislik okulu olmadığı için 1784 yılından itibaren, Fransız mühendisler tarafından, istihkam mühendisliğine ait dersler bu okulda okutuldu. Ancak Osmanlıların gelişmesini istemeyen Avusturya ve Rusya' nın baskısı üzerine Fransız öğretmenler 1788 yılında ülkelerine geri döndüler. Koca Ragıp Paşa'nın sadrazamlığı sırasında 1759 yılında Haliç'te Karaağaç'ta açılan Humbarahane de sönük olarak devam etti. 1792 de Humbaracı ve Lağımcı Ocağı açıldı. İnşaat ve onunla ilgili dalları içeren mühendislik dallarının okutulması ise 1795 yılında III. Selim tarafından çok ileri görüşlü bir kanunname ile kurulan Mühendishane-i Berri-i Hümayun' da başladı ve gemi mühendisliği ile beraber bu iki okul eğitime 1808 yılına kadar devam etti.

İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi

.
İlgili Kişi :
Adres1 :İTÜ Mimarlık Fakültesi Taşkışla
Adres2 :Taksim/İstanbul
Posta Kodu :34437
Telefon :0212 2452753
Faks :0212 2514895

İstanbul Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi

.
İlgili Kişi :
Adres1 :İTÜ Ayazağa Kampusü
Adres2 :Maslak/İstanbul
Posta Kodu :34469
Telefon :+90 (212) 285-3340
Faks :+90 (212) 285-6386

İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Fakültesi

Tarihçe
1977 yılında İşletme Mühendisliği Fakültesi olarak kurulan bugünkü İşletme Fakültesi, bünyesinde İşletme ve Endüstri Mühendisliği Bölümlerini barındırmaktadır.Cumhuriyetin 50. yılı, İ.T.Ü.’ nün 200. kuruluş yılı için hazırlanmış olan dokümanlarda, İ.T.Ü. Ayazağa kampüsünde 1972-1984 yılları arasında kurulması planlanan fakülteler içinde Endüstri Fakültesi’nin de adı geçmektedir. Fakültenin bünyesinde yer alması düşünülen Sanayi Mühendisliği bölümü ile ilgili ilk karar 08.05.1968 tarihinde Makine Fakültesi Fakülte Genel Kurulu’nda alınmıştır. Makine fakültesi genel kurulunda ve daha sonra 1969 yılında İ.T.Ü. Makine Fakültesi Profesörler Kurulu tutanağında da Sanayi Mühendisliği şubesine öğrenci alınmasından bahsedilmektedir. Bu dönemde yapılan görüşmeler sonucunda öğrencilere gerekli olan unvanın verilebilmesi için yönetmelik düzenlemeleri ve gerekli kadro şartlarının yerine getirilememiş olması dolayısıyla Sanayi Mühendisliği şubesinin açılmasının mümkün olamayacağı ve üniversitenin ikili öğretime (Lisans + Yüksek Lisans) geçmesi sırasında diğer şubelere paralel şekilde öğretime başlamasına karar verilmiştir.
1968 yılındaki şartların 1969-1970 öğretim yılında, İ.T.Ü’ nün dört yıllık eğitime geçişiyle daha önce Makine Fakültesi bünyesinde yer alması öngörülen Sanayi Şubesi’ne 30 öğrenci alınarak eğitime başlanmış ve 1973-1974 öğretim yılında da Yüksek Lisans eğitimine geçilmiştir.İşletme Fakültesi bir süre Ayazağa kampüsünde eğitim verdikten sonra 1984 yılından itibaren Maçka’da eğitim vermeye başladı.
Akademik kadrosu Temel Bilimler Fakültesi ile Makine Fakültesi’ndeki Sanayi Mühendisliği Bölümü öğretim elemanları tarafından oluşturulan İşletme Fakültesi, çatısı altındaki İşletme ve Endüstri Mühendisliği Bölümlerinde mühendislik, yüksek mühendislik ve doktora eğitimi vermeyi günümüzde başarı ile sürdürmektedir.
Fakültemizde Endüstri ve İşletme Mühendisliği dallarında araştırma faaliyetleri ve lisans, yüksek lisans ve doktora dalında eğitim ve öğretim yapılmaktadır.
İlgili Kişi :
Adres1 :İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Fakültesi
Adres2 :Maçka/İstanbul
Posta Kodu :
Telefon :90 - 212 - 296 4040 Pbx
Faks :90 - 212 - 240 7260
Elektronik Posta

İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi











Tarihçe
Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi 28.3.1983 tarih ve 2809 sayılı kanunla İ.T.Ü. bünyesinde 11.fakülte olarak kurulmuştur.Bu fakülteye Yüksek Öğretim Kurumu'nun almış olduğu kararla üç bölüm açılmıştır. Bu bölümler sırasıyla, Uçak Mühendisliği Bölümü, Meteoroloji Mühendisliği Bölümü ve Uzay Bilimleri ve Teknolojisi Bölümü'dür. Uzay Bilimleri ve Teknolojisi Bölümü'nün adı, YÖK Yürütme Kurulu'nun 16.04.1997 tarihli toplantısında alınan kararla 1998-1999 öğretim yılından itibaren "Uzay Mühendisliği" Bölümü olarak değiştirilmiştir. Uçak Mühendisliği Bölümü, 1941'de Makine Fakültesi bünyesinde Uçak Mühendisi yetiştiren bir dal olarak kurulmuş ve daha sonra 1944'de Makine Fakültesi'nin bir bölümü haline getirilmiş. Böylece oluşan bölüm, Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi'nin kurulmasından sonra bu fakülteye bağlanmıştır. Meteoroloji Mühendisliği Bölümü, Elektrik Fakültesi bünyesinde İ.T.Ü. Senatosu'nca 1953 yılında alınan bir kararla kurulmuş ve gelişerek 1955-56 ders yılında Meteoroloji Mühendisi yetiştirmek üzere fiilen öğretime başlamıştır. 1971 yılında yeni kurulan Temel Bilimler Fakültesi bünyesinde yer almış, daha sonra 1982 yılında Maden Fakültesi'nin bir bölümü haline getirilmiş ve nihayet 1983-84 öğretim yılında Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi'nin bir bölümü haline gelmiştir. Uzay Bilimleri ve Teknolojisi Bölümü, 1983 yılında fakülte ile birlikte kurulmuştur. Bu bölüm lisans seviyesinde öğretime 1986-87 ders yılında başlamıştır.
İlgili Kişi :
Adres1 :İTÜ Ayazağa Kampusü
Adres2 :Maslak/İstanbul
Posta Kodu :34469
Telefon :90 212 285 3341
Faks :90 212 285 3139

İstanbul Teknik Üniversitesi Tekstil Teknoloji ve Tasarımı Fakültesi

Tarihçe
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Tekstil Teknolojileri ve Tasarımı Fakültesi, İstanbul’da tekstil mühendisliği eğitimi veren ilk ve tek öğretim kurumudur, ayrıca Türkiye’deki en iyi tekstil mühendisliği bölümleri içerisinde en önde gelenlerindendir. Tekstil Mühendisliği Bölümü, ilk olarak 1955 yılında Makine Mühendisliği içinde tekstil kürsüsü adı altında kurulduktan sonra günümüzdeki adını ve bağımsız statüsünü 1983 yılında almıştır. 2004 yılı Aralık ayında ise Tekstil Teknolojileri ve Tasarımı Fakültesinin kurulmasıyla, Tekstil Mühendisliği Bölümü bu fakültenin altında işlevini sürdürmektedir. Bu nedenle Tekstil Mühendisliği Bölümü, İTÜ nün 229 yıl öncesine dayanan tarihi ile kıyaslandığında oldukça yeni olduğu görülmektedir.
Tekstil işi ülkemizde Osmanlı İmparatorluğu zamanından bu yana yıllar boyunca geleneksel bir meslek olmuştur. 1930’larda Türkiye Cumhuriyeti hükümeti tarafından başlatılan ancak gelişimi bilhassa özel sektör tarafından gerçekleştirilen endüstrileşme ile bilhassa 1970 lerden sonra, tekstil ve hazır giyim endüstrisi, endüstriyel gelişime, iş imkânları ve Türkiye ticaretine önemli katkısı ile teknik bilgi birikimi ve deneyimi nedeniyle ülkemizin en gelişmiş ve modern endüstri sektörü haline gelmiştir. Günümüzde sektör, açık yapısı nedeniyle yabancı endüstri ile yakın işbirliği içerisinde çalışmaktadır. Türk tekstil ve hazır giyim endüstrisi küresel dünyada lider endüstrilerden birisidir. Türkiye’de bu şekilde lider bir endüstri olması nedeniyle, endüstrinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere, Türkiye’nin farklı bölgelerinde 12 adet Tekstil Mühendisliği Bölümü yer almaktadır. İlk tekstil mühendisliği programı 1975 yılında tekstil bilimi ve teknolojilerindeki bilgiyi mühendislik problemlerine uygulayabilecek yetkinlikteki mühendis açığını kapatmak için kurulmuştur. Bölümümüz diğerleri arasında her zaman öncelikli olmuştur, ayrıca ülkenin toplam üretimin büyük bir kısmını üreten ve/veya koordine eden tekstil ve hazır giyim endüstrisinin kalbine ve tekstil ihracatının merkezine çok yakın olma avantajına sahiptir.
İTÜ’den mezun tekstil mühendisleri gerek özel sektörde, gerekse kamuda birçok kuruluş tarafından başarılı bir şekilde işe alınmaktadır. Şu anda mezun sayısı 1200 ün üzerindedir. Tekstil mühendisliği bölümünden mezun olan mühendisler tekstil malzemelerinin davranışları ve tekstil ve hazır giyim teknolojilerindeki makinelerin fonksiyonları konusunda bilgi ile donatılmaktadır. Ayrıca güçlü temel mühendislik bilgisine, analitik düşünme ve problem çözme kabiliyetlerine, profesyonel ve etik sorumluluk anlayışına, yüksek seviyede komünikasyon yeteneğine sahiptirler ve araştırmacı karakterleri ile kendilerini geliştirebilirler. Türkiye’nin farklı bölgelerinde yoğunlaşmış küçükten büyüğe değişen firmaların ve tekstil işletmelerinin farklı bölümlerinde, örneğin üretim, planlama, kalite kontrol, satış veya pazarlama, ya da tekstil ürünleri ve tekstil makineleri ile ilgili yerli ve yabancı şirketlerin acenteliklerinde işe alınmaktadırlar. Eğitimini devam ettirmek isteyen mezunlarımız da ulusal ve uluslar arası okullar tarafından başarılı bir şekilde kabul edilmektedir.
İstanbul Teknik Üniversitesi’ndeki girişimlere paralel olarak, Tekstil Mühendisliği Bölümü tekstil ve hazır giyim endüstrisinin ihtiyaçlarında ve uluslararası denkliğe göre programlarını güncellemektedir. Alınan önemli aksiyonlar aşağıdaki gibidir:
‘İngilizce Destekli Eğitim’ adı altında ek bir ders programı, İTÜ’nün bütün bölümlerinde 1989-1990 akademik yılında başlatılmıştır ve 1996’ya kadar devam etmiştir. Programa kayıt olan öğrenciler, profesyonel hayatlarında İngilizce kullanma yetkinliğini sağlayan ek bir sertifika almak üzere, ek olarak 20 kredi saatlik İngilizce tekstil mühendisliği dersleri almıştır.
1996 yılında tekstil mühendisliği ders programı tamamen revize edilmiştir ve öğrencilere mühendislik mesleğinde önemli olan beceri ve kabiliyetlerini geliştirmek üzere, kütüphane, bilgisayar, tekstil laboratuvarları ve endüstriyel işletmelerde stajlar yoluyla daha fazla zaman sağlamak amacıyla 1997 sonbaharında uygulanmıştır. Toplam kredi sayısı, en az %30 u İngilizce olmak üzere 180’den 153’e düşürülmüştür ve İngilizce yeterlilik sınavında ve farklı genel sınavlarda İngilizce’den düşük puan alan öğrencilere İTÜ Yabancı Diller Okulu’nda verilen programa katılım zorunlu hale gelmiştir. Program hem disiplinlinler içi hem de disiplinler arası kurumsal aktiviteler için daha uygun hale gelmiştir. Bölüm, hala lisans ve lisansüstü programlarının sürekli gelişimi için çalışmaktadır. Bu bağlamda, Eğitim ve Teknoloji Akreditasyon Heyeti’nin önerileri dikkate alınarak Kalite Güvence Sistemi 2001 yazında kurulmuştur. Ayrıca, 2001 sonbaharında master ve doktora programları gelecek akademik yılda uygulanmak üzere tamamen yeniden yapılandırılmıştır.
Tekstil Teknolojileri ve Tasarımı Fakültesi ise 04 Aralık 2004 günlü ve 25660 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak kurulmuştur.
Fakülte’miz,
-Türk Tekstil ve Konfeksiyon İmalat Teknolojilerini geliştirmek,
-Yeni ürünler tasarlayarak uluslararası pazarlarda yeni olanaklar sağlamak ve moda-marka oluşumuna katkıda bulunmak,
- İhracatta, tekstil teknolojisine vakıf, pazarlama işlemini yürütecek vasıflı insan gücü yetiştirmek,
hedeflerine ulaşmak üzere Tekstil Mühendisliği, Moda Tasarımı, Tekstil Geliştirme ve Pazarlama Bölümü olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır.
İlgili Kişi :
Adres1 :İnönü Caddesi, No: 65 Gümüşsuyu
Adres2 :Beyoğlu/İstanbul
Posta Kodu :34437
Telefon :+90 212 293 13 00 (50 Hat)
Faks :+90 212 251 88 29

İstanbul Teknik Üniversitesi Enerji Enstitüsü

Genel Bilgiler
Enerji Enstitüsü; eğitim, öğretim ve araştırma faaliyetlerini daha geniş bir alanda gerçekleştirmek isteyen ve 1961 yılında kurulmuş olan Nükleer Enerji Enstitüsünün 2003 yılında yeniden yapılandırılması ile doğmuştur. 1961 yılından günümüze ülkemizde ve dünyada bilim, araştırma, eğitim-öğretim ve özel sektör alanlarında hizmet veren çok sayıda insanı da yetiştirmiş olan Enstitümüz, 2003 yılında enerjinin diğer alanlarını da faaliyetlerine katarak enerji ve ilgili alanlarda öncü nitelikte ileri bilimsel araştırmalar yapmak, kaliteli bir eğitim-öğretim vererek üst düzey akademik formasyona sahip insanlar yetiştirmek ve ilgili konularda düşünce ve öneriler üreterek yol gösterici olmak amacıyla Enerji Enstitüsü adını almıştır.
Enstitümüzün akademik yapısı; Nükleer Araştırmalar, Yenilenebilir Enerji, Konvansiyonel Enerji, Enerji Planlaması ve Yönetimi ile Enerji Bilim ve Teknoloji Anabilim Dallarından oluşmaktadır. Enstitümüzde dünyada çok az sayıda üniversitenin elinde bulunan bir olanak olarak, İTÜ TRIGA Mark-II Nükleer Araştırma ve Eğitim Reaktörü bulunmaktadır. Enstitü laboratuvarları içerisinde; Nötron Aktivasyon Analizi, Nükleer Kimya, Radyoizotop ve Radyografi, Radyoaktif İzleme Tekniği, Radyasyon Ölçümleri ve Termofiziksel Özelliklerin Ölçümü Laboratuvarları yer almaktadır. Yakın gelecekte ise bu laboratuvarlara ek olarak Yenilenebilir Enerji Teknolojileri laboratuvarı, Aydınlatma laboratuvarı gibi yeni faaliyet alanları ile ilişkili laboratuvarlar katmaya çalışmaktadır. Destek hizmetleri için, mekanik, elektrik ve elektronik atölyeleri de bulunmaktadır.
İlgili Kişi :
Adres1 :İTÜ Ayazağa Kampusü
Adres2 :Maslak/İstanbul
Posta Kodu :34469
Telefon :+90 212 285 39 37
Faks :+90 212 285 38 84
Elektronik Posta

İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü










Genel Bilgiler
Fen Bilimleri Enstitüsü, 2547 sayılı kanun kapsamında İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörlüğü'ne bağlı olarak 1 Ekim 1982 tarihinde kurulmuştur. Enstitümüz Lisansüstü yönetmeliklere uygun olarak çağdaş bilim ve teknolojinin gelişmesini izleyip bunları ülkemizde uygulama alanına aktarabilecek araştırma niteliği kazanmış yüksek lisans ve doktora öğrencisi yetiştirmek üzere gerekli faaliyetlerini sürdürmektedir.
İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü yönetimi, enstitü müdürü ve iki enstitü müdür yardımcısı tarafından yürütülür. Enstitü müdür ve müdür yardımcılarına, verdikleri kararlarda yön veren iki kurul Enstitü Kurulu ve Enstitü Yönetim Kuruludur.
Enstitü Kurulu, enstitü müdürü, enstitü müdür yardımcıları ve enstitü anabilim dalı başkanlarından oluşur; akademik kararların alınmasında etkilidir.
Enstitü Yönetim Kurulu, enstitü müdürü, enstitü müdür yardımcıları ve enstitü kurulunun seçtiği üç profesörden oluşur ve enstitü yönetimi (işleyişi) ile ilgili kararların alınmasında etkilidir.
 
İlgili Kişi :
Adres1 :İTÜ Ayazağa Kampusü
Adres2 :Maslak/İstanbul
Posta Kodu :34469
Telefon :0 212 285 6325
Faks :0 212 285 6169

İstanbul Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

 












Tarihçe
1982 yılında yüksek lisans ve doktora programlarının organizasyonu için İTÜ Rektörlüğü'nce üç enstitü kurulmuştur. Bu enstitülerden biri olan Sosyal Bilimler Enstitüsü'ne başlangıçta yalnız İTÜ Mimarlık Fakültesi'nin yüksek lisans ve doktora programları dahil edilmiştir. 1984-1985 akademik yılının sonunda mimarlık ve şehircilikle ilgili bütün yüksek lisans ve doktora programları İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü'ne devredilmiştir.
1985-86 akademik yılından itibaren Güzel Sanatlar Anasanat Dalı ve Musiki Sanat Dalı yüksek lisans programları, 1986-87 akademik yılında da iki yeni anabilim dalına bağlı Sanat Tarihi, İşletme ve İktisat programları açılmıştır. 1987-88 akademik yılında Güzel Sanatlar Anasanat Dalı'na bağlı olarak Görsel ve Çevresel Sanat Dalı'nda öğretime başlanmıştır.
1987-88 akademik yılından itibaren Musiki Sanat Dalı'nda mevcut Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği programlarına Türk Halk Oyunları programı da eklenmiştir. Ayrıca 1988 yaz yarıyılında Musiki Sanat Dalı'nda ve İşletme Bilim Dalı'nda ilk mezunlar verildiğinden 1988-89 akademik yılında Musiki Sanat Dalı'nın iki alanında Sanatta Yeterlik ve İşletme Bilim Dalı'nda doktora programları açılarak öğrenci alınmıştır.
1995-96'da Müzikoloji yüksek lisans programı, 1996-97'de de Müzik Tarihi doktora programı açılmıştır. 1998-1999'de İşletme Anabilim Dalı'na bağlı II. öğretim tezsiz yüksek lisans (Executive MBA), 1999-2000'de II. öğretim Müzik, 2000-2001'de II.öğretim Bilim, Teknoloji ve Toplum, 2001-2002'de Konut ve Deprem yüksek lisans programları açılmış, 2002-2003'te de bunlara iki yeni yüksek lisans programı, İktisat ve Turizm Tasarımı ve Yönetimi eklenmiştir. 2006-2007'de öğretime başlayan yüksek lisans programlarının adı Siyaset Çalışmaları ve İç Mimarlıktır.
İlgili Kişi :
Adres1 :Mimarlık Fakültesi Taşkışla Binası
Adres2 :Taksim/İstanbul
Posta Kodu :34437
Telefon :+ 90 212 245 66 31- 243 31 81
Faks :+ 90 212 245 66 31
Elektronik Posta

İstanbul Teknik Üniversitesi Bilişim Enstitüsü

.
İlgili Kişi :
Adres1 :İTÜ Ayazağa Kampüsü, Bilişim Enstitüsü Binası
Adres2 :Maslak/İstanbul
Posta Kodu :34469
Telefon :0212 285 71 94
Faks :0212 285 70 73
Elektronik Posta

İstanbul Teknik Üniversitesi Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü

.
İlgili Kişi :
Adres1 :İTÜ Ayazağa Kampusü
Adres2 :Maslak/İstanbul
Posta Kodu :34469
Telefon :0212 285 61 08
Faks :0212 285 62 10


İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musıkisi Devlet Konservatuvarı

 













Tarihçe
Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı bir Türk Mûsikîsi Devlet Konservatuarı kurulması hakkındaki ilk resmî teşebbüs, zamanın Millî Eğitim Bakanı Ali Naili ERDEM’in 28.05.1975 gün ve 379/1269 sayılı yazısı ile başlamıştır. Bunu takîben, yine zamanın Kültür Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Emin BİLGİÇ’in 02.06.1975 gün ve 46 sayılı müsteşarlık yazısı ile Avukat Ercümend BERKER’den bir “Türk Mûsikîsi Konservatuarı Kanunu” hazırlaması istenmiştir. Yapılan çalışmalar sonucunda, “İstanbul Türk Mûsikîsi Devlet Konservatuarı Kuruluş Yönetmeliği” 13.11.1975 gün ve 15382 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş; böylece ilk Türk Müziği Konservatuarı kurularak 03.Mart.1976’da eğitime açılmıştır. Konservatuar’ın ilk Yönetim Kurulu Üyeleri, Ercümend BERKER’in başkanlığında; Prof. Dr. Muharrem ERGİN; Cahit ATASOY, Neriman TÜFEKÇİ, Yücel PAŞMAKÇI, Cüneyd ORHON, Yılmaz ÖZTUNA, İsmail Baha SÜRELSAN ve Alâeddin YAVAŞÇA’dır.
Daha sonra, 17.08.1978’de, Konservatuar, her iki bakanlık arasında düzenlenen protokol ile Millî Eğitim Bakanlığı’ndan Kültür Bakanlığı’na devredilmiştir.
03.03.1976’da kurulan İstanbul Türk Mûsikîsi Devlet Konservatuarı, 1982 yılında YÖK kapsamına alınmış ve İstanbul Teknik Üniversitesi’ne bağlanmıştır. 1982’den beri eğitimine İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı “Türk Mûsikîsi Devlet Konservatuarı (T.M.D.K.)” olarak devam etmektedir.
İTÜ Türk Mûsikîsi Devlet Konservatuarı, kuruluş yıllarından 1987-1988 akademik eğitim yılına kadar Nişantaşı’ndaki binada (Tarihî Konak) öğretime devam etmiştir. Okulun idârî büroları ve Lisans Öncesi Hazırlayıcı Çalgı Bölümü (o zamanki adı ile Çalgı Eğitim Bölümü) bu tarihî binada bulunmakta idi. Ancak bu binanın büyük bir yangın sonucu kullanılamaz hale gelmesinden sonra, İTÜ Maçka Kampüsü’nde yer alan Konservatuar Lisans öğrencilerinin eğitimini sürdürdüğü binalara taşınmıştır ve eğitimine halen bu binalarda devam etmektedir.
İTÜ Türk Mûsikîsi Devlet Konservatuarı, Türkiye’de kurulmuş ilk Türk Mûsikîsi Konservatuarı olmanın sorumluluğu ve bilinci içerisinde, kendisinden sonraki oluşumlara örnek olmaya devam etmektedir. Kendi kültürel geçmişinin bütün zenginliklerini içinde barındıran müziğini iyi bilen, Batı Müziği ile gerekli ilişkiyi kurmuş ve dünyada var olan müziklerden haberi olan, müziği sanatsal değerinin yanında bilimsel bir inceleme alanı olarak da kabul eden, sanatına, kültürüne hakim, uluslararası platformda benzerlerine örnek teşkil edecek mezunlar vermek başlıca hedefleri arasında yer almaktadır. Özgünlüğünü ve tarihsel değerlerini korumanın yanı sıra Türk Müziği’ni dünyaya tanıtmak, sanatsal ve bilimsel bir bakış açısı ile geliştirmek, bu doğrultuda öğrencilerini eğitmek temel amaç ve görevlerindendir.
İlgili Kişi :
Adres1 :İTÜ Maçka Kampusü
Adres2 :Beşiktaş/İstanbul
Posta Kodu :34357
Telefon :90 212 248 90 87
Faks :90 212 240 27 50
Elektronik Posta

İstanbul Teknik Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu

.
İlgili Kişi :
Adres1 :İTÜ Maçka Kampusü
Adres2 :Beşiktaş/İstanbul
Posta Kodu :34367
Telefon :+90 212 2324727
Faks :+90 212 2321770
Elektronik Posta

İstanbul Teknik Üniversitesi Meslek Yüksekokulu

Tarihçe
İ.T.Ü. Meslek Yüksekokulu 1995 yılında Denizcilik Bölümü Gemi Makineleri İşletme, Güverte ve Deniz Haberleşme Programları ile Şişli Belediyesi eski binasında Eğitim-Öğretime başlamıştır.
1996 yılında Deniz Haberleşme Programı kaldırılmış öğrencileri Güverte Programına intibak ettirilmiştir. Aynı yıl Meslek Yüksekokulu, Pendik Anadolu Denizcilik Meslek Lisesi binasının bir bölümüne taşınarak Eğitim-Öğretimini sürdürmüştür.
Ancak bina ve altyapı eksiklikleri nedeniyle 2001 yılı itibariyle öğrenci alımına son verilmiş, Eğitim-Öğretime sadece II.Öğretim Gemi Makineleri Programı olarak devam edilmiştir.
2002-2003 yıllarında Ortaköy’deki Ziya Kalkavan Anadolu Denizcilik Meslek Lisesi ile 2004-2005 yıllarında ise Pendik Anadolu Denizcilik Meslek Lisesi ile ilişkilendirilerek Eğitim-Öğretim sürdürülmüştür.
İ.T.Ü.Meslek Yüksekokulu 2005 yılı itibariyle Mekatronik Laboratuarı Binasına geçici olarak yerleşmiş ve binanın hazırlığı süresince dersler Maden Fakültesi dersliklerinde yapılmıştır.
2006-2007 Eğitim-Öğretim yılında Mekatronik Laboratuarı Binasında yapılan tadilat ile Denizcilik Programları Bölümü’nde; Güverte ve Gemi Makineleri İşletme programları, Teknik Programlar Bölümü’nde; Elektronik Haberleşme ve Endüstriyel Elektronik Programları, İktisadi ve İdari Programlar Bölümü’nde; Turizm ve Otel İşletmeciliği Programı olmak üzere 3 Bölümde Gündüz Öğretim ve II.Öğretim olarak 5’er Programı ile yeniden yapılanmaya gidilmiştir.
2007-2008 Eğitim-Öğretim yılında Mekatronik Laboratuarı Binasının yetersizliğinden Ayazağa Yerleşkesi İ.T.Ü. Rektörlüğü Ek Binasına taşınmış halen Eğitim-Öğretimine bu binada devam etmektedir.
İlgili Kişi :
Adres1 :İ.T.Ü. Meslek Yüksekokulu Ayazağa Yerleşkesi
Adres2 :Maslak/İstanbul
Posta Kodu :34469
Telefon :0212 285 70 09
Faks :0212 285 34 72
Elektronik Posta

İstanbul Şehir Üniversitesi



 
Tarihçesi
İstanbul Şehir Üniversitesi, 1986 yılından bu yana Bilim ve Sanat Vakfı’na yön veren akademik arayışın içinden doğdu. Gerçek bir “vakıf üniversitesi” olarak yola çıkan Şehir Üniversitesi, fiilî kuruluş çalışmalarına 2007 yılında başladı.
Üniversite 31 Mayıs 2008 tarihinde “kamusal kimlik” kazandı ve 1 Haziran 2008’de Tophane’deki irtibat ofisinde faaliyete başladı. Bu süreçte güçlü, genç ve dinamik bir akademik topluluğu bir araya getiren “Araştırma-Geliştirme Grubu”nun öncülüğünde, üniversitenin nitelikli bilgi üretmek ve paylaşmak açısından ortaya koyacağı özgün değerler ve karşılaşabileceği ana sorunlar tartışmaya açıldı.
Entelektüel müzakere ve fikrî mübadelenin önemine binaen, doğru soruların acele cevaplardan daha sahici olduğuna inanarak, içinden doğduğu toplum ve akademi dünyasının ihtiyaçlarına en uygun üniversite modelini inşa etmek amacıyla, alanında yetkin ve güçlü isimlerle derinlemesine mülakatlara başlandı. Bu çerçevede Ahmet Davutoğlu, Akşin Somel, Fahri Aral, Teresa Doğuelli, Abdülkerim Kar, İsmail Erünsal, Nabi Avcı, Nüzhet Dalfes, Ensar Gül, Bahattin Akşit, Elisabeth Özdalga, Fethi Çalışır, Ayşe Ayçiçeği, Tayfun Atay, Halil Berktay, İskender Savaşır, Orhan Tekelioğlu, Gencer Özcan, Edibe Sözen, Cemal Kafadar, Nezih Erdoğan, Mustafa Aydın, Mithat Çelikpala, Suavi Aydın, Fuat Keyman, Mehmet Öz, Zeynep Direk, Levent Köker, Zafer Toprak, Mustafa İsen, Meliha Altunışık, Doğan Özlem, Ersin Kalaycıoğlu, Ali Fuat Bilkan, Mete Tunçay, Süleyman Seyfi Öğün, İlhan Kutluer, Kayahan Özgül, Süha Oğuzertem, Ömer Torlak, Ekrem Tatoğlu, Serdar Sayan, Sibel Arkonaç, Ziya Öniş, Haldun Evrenk, Seyfettin Gürsel, Kemal Madenoğlu, Nihat Erdoğmuş, Gültekin Yıldız, Nurullah Genç ve Murat Güvenç gibi isimlerle buluşuldu.
Bu isimlerle yapılan derinlemesine mülakatların yanı sıra Araştırma Geliştirme Grubu, üniversitede hangi disiplinlerin ne tür yapı, aktör ve süreçlerle temsil edilmesi gerektiğini tartışmaya devam etti ve üniversitenin daha sonraki akademik örgütlenmesine zemin oluşturmak üzere farklı bölümler için “kuruluş raporları” hazırladı. Kuruluş raporlarının yazım sürecini, üniversitenin stratejik raporunun oluşturulması çalışmaları izledi ve bu bağlamda ilk olarak Mayıs 2009 tarihinde farklı meslek ve toplum kesimlerinden elli seçkin ismin katılımlarıyla bir “arama toplantısı” gerçekleştirildi.
İzleyen Haziran ve Temmuz aylarında ise “İstanbul Şehir Üniversitesi Stratejik Planı”nın yazımı tamamlandı. Üniversite, bütün bunların yanında Mayıs 2009 tarihinden itibaren “İstanbul Şehir Üniversitesi Cevizli Yerleşkesi” ile ilgili mimari çalışmaları yürütmeye başladı. Keşifsel bilginin üretimine ve yaygınlaştırılmasına katkıda bulunmayı amaçlayan İstanbul Şehir Üniversitesi, özgün, katılımcı, evrensel ve özgürlükçü perspektifiyle ve zenginleşen ekibiyle kuruluş çalışmalarını sürdürmeye, geleceğini tasarlamaya devam etmektedir.
Akademik Birimleri
1. İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi
•Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü
•İktisat Bölümü
•Sosyoloji Bölümü
•Psikoloji Bölümü
•Tarih Bölümü
•Felsefe Bölümü
•Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü
2. İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi
•İşletme Bölümü
•Uluslar arası Ticaret ve Lojistik
•Yönetim Bilişim Sistemleri
3. Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi
•Bilgisayar Bilimleri ve Mühendisliği Bölümü
•Elektrik- Elektronik Mühendisliği Bölümü
•Endüstri Mühendisliği Bölümü
•Matematik Bölümü
4. İletişim Fakültesi
Yabancı Diller Yüksek Okulu
Sosyal Bilimler Enstitüsü
Fen Bilimleri Enstitüsü

İlgili Kişi :
Adres1 :Huzur Mahallesi, Ahmet Bayman Caddesi, No:2 Seyr
Adres2 :Şişli / İstanbul
Posta Kodu :
Telefon :0 212 44 44 0 34
Faks :0 0 212 282 66 27
Elektronik Posta

Bilal İnci


(Adana, 1936 – Istanbul, 2005)

Sinema oyuncusu. Adana’da 1936 yılında doğan Bilal İnci, bir süre İzmit Lisesi’nde okudu. İnci, çeşitli işlerde çalıştıktan sonra 1966’da “Karanlıkta Vuruşanlar” filmiyle sinemaya girdi. “Kötü adam” rollerinde oynayan İnci, karakter oyuncusu olarak öne çıktı.

Son dönemlerinde İzmir'de yaşayan İnci bir dizi çekimi için İstanbul'a gitmişti. Yüksek tansiyon ve şeker hastası olan sanatçı, 15 Ekim 2005 tarihinde İstanbul Beyoğlu'nda bir otel odasında geçirdiği kalp krizi sonucunda öldü.


Rol aldığı filmlerin Başlıcaları:


Ezo Gelin, Bir Türk’e Gönül Verdim, Beyaz Mendil, Babanın Oğlu, Söyleyin Anama Ağlamasın ve Dönüş.

Nesrin Olgun Arslan


(1957-    )

Adana’da doğdu.7 yaşında yüzmeye başladı, 16 yaşına kadar kısa mesafe havuz yarışlarına katıldı.100’e yakın madalya ve kupa kazandı. O yıllarda yüzme sporu sadece yaz aylarında yapıldığından kış aylarındaki boşluğu masa tenisi öğrenerek değerlendirdi.Bu dalda da bir çok kez dereceler aldı.Türkiye ikincisi ve üçüncüsü oldu.

Maraton yüzmeye başladığında 17 yaşındaydı. 4 kez Mersin, 2 kez Adana, birer kez de Çanakkale ve Kıbrıs maratonlarını yüzdü. Ayrıca tramplen atlamada 1976 yılında Türkiye Şampiyonu oldu. Liseyi bitirip Gazi Eğitim’de öğrenimine devam eden Nesrin Olgun Arslan antrenörü Kutal Özülkü ile birlikte çalışmalarına başladı ve 29 Ağustos 1979 gecesi İngiltere’nin Dover kıyısından kendini Manş’ın soğuk sularına bıraktı. Manş Denizi’ni 15 saat 47 dakikada geçerek, 18 ünlü rakibini geride bırakıp amatör bayanlar klasmanında birinci oldu.

1979 yılında bugüne dek değişik kademelerde Adana sporuna hizmet veren Nesrin Olgun Arslan halen Başkent Üniversitesi Spor Klübünün spor koordinatörlüğünü yürütüyor.

Ahmet Bozdoğan

                
Yüzücü.Spor yaşamı süresince Demirspor’da yüzdü. Serbest stilde 200, 400, 800, 1500 metre yarışlarında 12 kez Türkiye rekoru kırdı. 1966 ile 1972 yılları arasında, Milli Takımda aralıksız yer aldı.

Muzaffer İzgü


(1933 - )

Gülmece yazarı. Diyarbakır İlk öğretmen Okulunu bitirmiş ve öğretmen olmuştur. 1979’da emekliye ayrıldı. Yoksulluk günlerini sinamaya da uyarlanan Zıkkımın Kökü adlı kitapta anlatmıştır. Emekliye ayrıldıktan sonar İzmir’e yerleşmiştir. Adı, emekliliğini geçirdiği İzmir'in Alsancak semtinde bir sokağa verilmiştir.

İlk yazıları “Akbaba”da yayımlandı. Güldürü öykülerinin yanı sıra, romanlar ve oyunlar yazmıştır. İlk romanı, Gecekondu adlı eseridir. Toplumun aksayan yönlerini mizah öğelerinden de yararlanarak okurlarının ilgisine sundu. Bazı eserleri televizyona uyarlandı.

İnsaniyettin (1972), Karadüzen (1974), Sınırda (1980), Duvar (1980) gibi oyunları özel tiyatrolarda oynandı. Hıdır Baba öyküsüyle Akşehir Nasrettin Hoca ve Turizm Derneğinin Ulusal Gülmece Öykü Yarışmasında üçüncülük kazanmıştır (1977).

Yapıtlarından Bazıları:

Gecekondu (1970), İlyas Efendi (1971), Halo Dayı (1973), Bando Takımı (1975), Donumdaki Para (1977), Deliye Her Gün Bayram (1980), Sen Kim Hovardalık Kim (1980), Devlet Babanın Tonton Çocuğu (1981)

Çocuk Kitapları:

Ekmek Parası (1979), Bülbül Düdük (1980), Çizmeli Osman (1980), Pazar Kuşları (1980), Uçtu Uçtu Ali Uçtu (1980).

Zafer Doruk

(1956-   )

Bitlis’te doğdu. Altı yaşından bu yana Adana’da yaşıyor. Adana Erkek Lisesini bitirdikten sonra hayata atıldı. İş bulamayınca uzun yıllar işportacılık yaparak geçimini sağladı. İşportacılık yaptığı sıralar, 1993 yılında Seyhan Belediyesi Orhan Kemal Öykü Yarışmasında ‘Kedi’ adlı öyküsü başarı ödülü aldı. Bu öyküsü “Tını” dergisinde yayımlandı.

1995 yılında Çukurova Gazeteciler Cemiyetince düzenlenen ‘Orhan Kemal Öykü Yarışması’nda ‘Bir Uçumluk Kanat Lütfen’ adlı dosyası birincilik ödülünü kazandı. Ödüllü dosyası aynı yıl ‘Öteki’ yayınevi tarafından kitaplaştıktan sonra bir özel okul kütüphanesinde iş buldu. Üç öyküsü, Adana’da bir televizyon tarafından filme çekildi. 1996 yılında ‘Canın Çukurova’ya İstanbul’, 1997 yılında ‘Yalınayak Geceler’ adlı öykü kitaplarını borçlarından dolayı yarı yarıya telif karşılığında Adana’daki bir yayımcıya verdi ve bu kitaplar dağıtım şansı bulup Adana dışına çıkamadı. 2000 yılında ‘Oktay Akbal’ Başarı Ödülünü kazandı.

2001 yılında Adana Seyhan Belediyesince düzenlenen Orhan Kemal Öykü Yarışmasının Düzenleme Komitesinde ve Seçici Kurulunda görev aldı. 2002 Hacı Bektaş Öykü Yarışmasında ikincilik ödülü alan Zafer Doruk’un 4. öykü kitabı ‘Çal Dedim Klarnetçi Çocuğa’ yine aynı yıl Bilgi Yayınları arasında çıktı. 2003 yılında Polatlı Belediyesinin düzenlediği Sakarya Öyküleri Öykü Yarışmasında “Çarık” adlı öyküsü 3. ödülünü aldı.

2004’te Avustralya’da 64 dilde yayın yapan SBS radyosu tarafından düzenlenen uluslar arası Türkçe öykü yarışmasında “Gıcır Gıcır Bilyeler” adlı öyküsüyle 1. ödülünü kazandı. Aynı yıl “Aşkgüzar” adlı 5. öykü kitabı Bilgi yayınevi tarafından yayımlandı. “2005 Abdullah Baştürk İşçi Öyküleri” birincilik ödülünü “Soyka” adlı öyküsüyle kazanan Zafer Doruk’un, Varlık, Adam Öykü, E, Defter, Kül, Üçüncü Öyküler, Bir Bilet Gidiş Dönüş, İmge Öyküler, Edebiyat Eleştiri, Ünlem, Agora gibi birçok dergide öyküleri yayımlanmıştır.