Sayfalar
▼
16 Aralık 2013 Pazartesi
15 Aralık 2013 Pazar
Kaynarca Köprüsü, Varto, Muş
Kaynarca Köprüsü, Varto, Muş 42
Kaynarca Köprüsü, Muş'un Varto ilçesinin Kaynarca köyünde bulunmaktadır.Köprünün kitabesi bulunmadığından yapım tarihi bilinmemektedir.
Bununla beraber yapı üslubundan XVI.yüzyılda Osmanlılar tarafından yapıldığı tahmin edilmektedir.
Kesme taştan yapılmış olan köprü günümüzde harap bir durumdadır.
14 Aralık 2013 Cumartesi
Murat Köprüsü, Muş
Murat Köprüsü, Muş 39
Muş’a
10 km. uzaklıkta Muş-Varto yolu üzerinde, Murat Nehri üzerinde bulunmaktadır.Köprünün kitabesi bulunmadığından yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır.
Selçuklu döneminde yapıldığı ileri sürülmüşse de bu iddia kesinlik kazanamamıştır.
1817 tarihli mermer onarım kitabesinden de bu tarihte tamir edildiği anlaşılmaktadır.
13 Aralık 2013 Cuma
Malazgirt (Hatun) Köprüsü, Malazgirt, Muş
Malazgirt (Hatun) Köprüsü, Malazgirt, Muş 38
Muş'un
Malazgirt ilçesine 15 km uzaklıkta, Malazgirt-Bulanık yolunda, Şekerik
Deresi üzerindedir. Köprünün yapım tarihini belirten kitabesi günümüze
gelememiştir. Selçukluların son döneminde yapıldığı tahmin edilmektedir.
12 Aralık 2013 Perşembe
Kız Köprüsü, Malazgirt, Muş
Kız Köprüsü, Malazgirt, Muş40
Muş'un Malazgirt ilçesine 2 km. uzaklıkta bulunan köprünün kitabesi bulunmadığından yapım tarihi bilinmemektedir. Kesme taştan tek gözlü olan köprü 3 m. uzunluğunda, 1 m. genişliğindedir.
11 Aralık 2013 Çarşamba
MUŞ'TAKİ İÇME SULARI VE KAPLICALAR
- Yukarı Alagöz Kaplıcası, Varto
- Bazikan Çermiği, Bikarbonatlı gazlı sulardandır. Romatizma ve kadın hastalıklarına iyi gelir. Varto'ya 27 km uzaklıktadır.
- Derik Çermiği, Varto
- Safiyan Madensuyu, Varto
10 Aralık 2013 Salı
Alâeddin Bey Çeşmesi, Muş
Alâeddin Bey Çeşmesi, Muş
Muş il
merkezinde Vali Alâeddin Bey’in yaptırmış olduğu Alâeddin Bey Camisi’nin
yanında bulunan bu çeşme, 1937 yılında yapılmıştır. Dört satırlı sülüs yazılı kitabesinde Eşref Bey isimli bir kişi tarafından yaptırıldığı yazılıdır.
Kesme taştan yapılmış olan çeşme yuvarlak kemerli bir niş içerisindedir.
24 Ekim 2013 Perşembe
Atatürk'ü Anadolu'ya İngilizler Gönderdi!
Türkiye Yazarlar Birliği Vakfı Başkanı D. Mehmet Doğan
Türkiye Yazarlar Birliği Vakfı Başkanı D. Mehmet Doğan, yeni kitabı
“Türkiye Cumhuriyeti Tarihine Giriş” adlı kitabı ile cumhuriyet tarihine
yönelik tabuları tartışmaya açıyor. Doğan’ın yeni kitabı, cumhuriyetin kuruluşu başta olmak üzere kritik pek çok konuda çarpıcı bilgiler ve yorumlar içeriyor.
Osmanlı Devleti’nin yıkılıp yerine bir cumhuriyet kurulması projesinin İngilizler tarafından cumhuriyet kurulmadan yıllar önce gündeme getirildiği iddialarının yer alan kitapta, İngilizlerin Osmanlı’yı yıkıp yerine bir cumhuriyet kurdurarak bununla ne hedeflediklerine dair görüşler de yer alıyor.
Mustafa Kemal'le İlgili Şok İddia!
Yılmaz Bilgen'in, Mustafa Kemal üzerine hazırlanmış bir rapora ilişkin
yaptığı değerlendirme herkesi ters köşeye yatıracak cinsten
1932 -1933 yılları arasında ABD’nin Ankara büyükelçiliğini yapan Charles H. Sherill Mustafa Kemal ile gerçekleştirdiği temasları kapsayan bir rapor kaleme alır. Bu rapor ‘A Year's Embassy to Mustafa Kemal’ 1934 yılında ismiyle kitaplaştırılır ve Atatürk’ün sağlığında tercüme edilip ülkemizde yayınlanır.
Toplumsal Tarih Dergisi'nin 153. sayısında yazar Rıfat Bali’nin bu rapor ve sonrasında yayınlanan kitaba dair bir araştırması yer aldı.
1932 -1933 yılları arasında ABD’nin Ankara büyükelçiliğini yapan Charles H. Sherill Mustafa Kemal ile gerçekleştirdiği temasları kapsayan bir rapor kaleme alır. Bu rapor ‘A Year's Embassy to Mustafa Kemal’ 1934 yılında ismiyle kitaplaştırılır ve Atatürk’ün sağlığında tercüme edilip ülkemizde yayınlanır.
Toplumsal Tarih Dergisi'nin 153. sayısında yazar Rıfat Bali’nin bu rapor ve sonrasında yayınlanan kitaba dair bir araştırması yer aldı.
25 Haziran 2013 Salı
Şeyh Ömer Sahubi Türbesi, Bulanık, Muş
Şeyh Ömer Sahubi Türbesi, Bulanık, Muş
Muş'un Bulanık ilçesi, Mollakent Köyü’nde Şeyh Ömer Sahubi’nin Türbesi
bulunmaktadır.Şeyh Ömer Sahubi’nin kim olduğu konusunda kaynaklarda bilgiye rastlanmamıştır.
Türbenin bulunduğu yerde kendisi tarafından misafirhane ve mutfak yaptırdığı söylenmektedir.
Bu iddia doğru ise bu yerde bir de dergâhın
olması kuvvetle muhtemeldir.
Şeyh İbrahim Mezarı, Bulanık, Muş
Muş'un, Bulanık ilçesi
Esenlik Köyü’ndeki Esenlik Camisi yakınında bulunan mezarlıkta gömülü
olan Şeyh İbrahim Efendi’nin kimliği konusunda yeterli bilgi
bulunmamaktadır.
Bazı kaynaklarda Mevlevi olduğu belirtilmekte olup, çeşitli hastalıkları iyileştirdiğine halk tarafından inanılmaktadır.3
Bazı kaynaklarda Mevlevi olduğu belirtilmekte olup, çeşitli hastalıkları iyileştirdiğine halk tarafından inanılmaktadır.3
MUŞ'TAKİ DİĞER TÜRBELER
MUŞ İLE İLGİLİ DİĞER BİLGİLER İÇİN TIKLAYINIZ...
KAYNAKÇAAbdulvahap Gazi Türbesi, Muş
Muş Merkez ilçeye 7-8
km. uzaklıkta, Çatbaşı Köyü’ndeki camiye bitişik olarak 40-50 mezarın
bulunduğu bir hazire vardır.
Bu hazire içerisindeki Abdülvahap Gazi Türbesi moloz taştan yapılmış dikdörtgen planlıdır.
Üzeri ahşap desteklerin taşıdığı beşik bir tonozla örtülüdür.
Bu hazire içerisindeki Abdülvahap Gazi Türbesi moloz taştan yapılmış dikdörtgen planlıdır.
Üzeri ahşap desteklerin taşıdığı beşik bir tonozla örtülüdür.
Şeyh Muhammed-i Mağribi Türbesi, Muş
Muş il merkezindeki Ulu
Cami’nin avlusunda bulunan mezarda Şeyh Muhammed-i Mağribi gömülüdür.
Şeyh Muhammed Mağribi Arabistan’dan gelerek Muş’a yerleşmiş bir din
adamıdır.
Söylentiye göre de 1517’de Ulu Cami’yi yaptırmıştır.3
Söylentiye göre de 1517’de Ulu Cami’yi yaptırmıştır.3
MUŞ'TAKİ DİĞER TÜRBELER
MUŞ İLE İLGİLİ DİĞER BİLGİLER İÇİN TIKLAYINIZ...
KAYNAKÇASeyyid Ahmed (Hacı Gal) Mezarı, Muş
Muş'un Kale
Mahallesi’ndeki mezarlıkta Seyyid Ahmet’in mezarı bulunmaktadır.
Seyyid Ahmed Bağdat’ta 1696 yılında dünyaya gelmiş 1710 yılında Muş halkının isteği üzerine babası tarafından Şeyh Fazıl Efendi tarafından Muş’a ders vermek üzere gönderilmiştir.
Seyyid Ahmed Bağdat’ta 1696 yılında dünyaya gelmiş 1710 yılında Muş halkının isteği üzerine babası tarafından Şeyh Fazıl Efendi tarafından Muş’a ders vermek üzere gönderilmiştir.
Üstad-ı Azam Şeyh Molla Mezarı, Muş
Muş il merkezinde Alâeddin Bey Camisi’nin avlusunda Üstad-ı Azam Şeyh Molla’nın mezarı bulunmaktadır.
Şeyh Molla Bitlis’in Sipik Köyü’nde dünyaya gelmiş, dini bilgisinden
ötürü Üstad-ı Azam unvanı verilmiştir.
Müştak Baba Türbesi, Muş
Müştak Baba mezarı
Abdurrahim Yeşilbaş isimli şahsın evinin avlusunda bulunmaktadır.
Müştak Baba’nın Bitlis’te dünyaya geldiği, medresede okuduğu ve şiirler yazdığı kaynaklardan öğrenilmektedir.
Şemsi Bitlisi olarak bilinen amcası Hacı Mahmut Hoca’dan ders almış, daha sonra Hacı Hasan Şirvani’den eğitim görmüştür.
Müştak Baba’nın Bitlis’te dünyaya geldiği, medresede okuduğu ve şiirler yazdığı kaynaklardan öğrenilmektedir.
Şemsi Bitlisi olarak bilinen amcası Hacı Mahmut Hoca’dan ders almış, daha sonra Hacı Hasan Şirvani’den eğitim görmüştür.
Kesik Baş Türbesi, Muş
Muş il merkezindeki
Hacı Şeref Camisi’nin haziresinde bulunan Kesik Baş Türbesi’nden
günümüze yalnızca cami duvarına bitişik iki mezar gelebilmiştir.
Bu mezarlar yakın tarihte onarılmıştır.
Kesik Baş Türbesi caminin doğu duvarına bitişiktir.
Bu mezarlar yakın tarihte onarılmıştır.
Kesik Baş Türbesi caminin doğu duvarına bitişiktir.
Şeyh Halil ve Şeyh Mustafa Türbesi, Muş
Muş Kızılay binasının
karşısında bulunan iki türbeden biri Şeyh Halil’e, diğeri de Şeyh
Mustafa’ya aittir. Bu kişilerin kim oldukları konusunda kaynaklarda
herhangi bir bilgiye rastlanmamaktadır.
Türbelerin mimari yönden bir özelliği bulunmamaktadır.
Türbelerin mimari yönden bir özelliği bulunmamaktadır.
İbrahim Samidi (Zemzemi) Türbesi, Muş
Muş il merkezinde
Alâeddin Bey Hamamı’nın karşısındaki bahçe içerisinde İbrahim Samidi’nin
türbesi bulunmaktadır.
İbrahim Samidi’nin Arabistan’dan gelerek Muş’a yerleşen bir din alimi olduğu bilinmektedir.
Türbe taş bir binanın altında olup, dikdörtgen planlı, peş peşe iki bölümden meydana gelmiştir.
Kesme taş ve moloz taştan yapılmış olan türbenin girişi kuzey yönündedir.
İbrahim Samidi’nin Arabistan’dan gelerek Muş’a yerleşen bir din alimi olduğu bilinmektedir.
Türbe taş bir binanın altında olup, dikdörtgen planlı, peş peşe iki bölümden meydana gelmiştir.
Kesme taş ve moloz taştan yapılmış olan türbenin girişi kuzey yönündedir.
Şeyh Molla İbrahim Efendi Türbesi, Muş
Muş'un Çatbaşı Köyü’ndeki Şeyh Molla İbrahim Efendi Türbesi’nde gömülü
bulunan bu kişi hakkında kaynaklarda bilgi bulunmamaktadır.
Yalnızca Çatbaşı Köyü’nde dünyaya gelmiş, öğrenci yetiştirmiş bir din alimi olduğu bilinmektedir.3
Yalnızca Çatbaşı Köyü’nde dünyaya gelmiş, öğrenci yetiştirmiş bir din alimi olduğu bilinmektedir.3
MUŞ'TAKİ DİĞER TÜRBELER
MUŞ İLE İLGİLİ DİĞER BİLGİLER İÇİN TIKLAYINIZ...
KAYNAKÇA9 Haziran 2013 Pazar
Malazgirt Kalesi, Muş
Malazgirt Kalesi, Muş
Muş ili
Malazgirt ilçesinde bulunan bu kalenin ne zaman ve kimin tarafından
yaptırıldığı kesinlik kazanamamıştır.Kale, bir tepe üzerinde, eski Malazgirt şehrini çepeçevre kuşatmaktadır.
Akkoyunlu Uzun Hasan Bayındır’ı ele geçirmek isterken Fatih Sultan Mehmet tarafından bozguna uğratılmış ve Malagirt Kalesi ile birlikte yöreye hâkim olmuştur.
Haspet Kalesi, Muş
Haspet Kalesi, Muş
Kalenin yapımı ile ilgili bir söylentiye göre; Büyük İskender Mısır
seferi sırasında komutanlarından Beatlis’den güçlü bir kale yapmasını
istemiştir. Bundan sonra komutan çalışmaya başlamış, İskender’in dönüşüne kadar Hasbet Kalesi’nin yapımını tamamlamıştır.
İskender bu kalenin komutanı tarafından yapıldığını bilmiyor, Muş Ovası’nı ve bu kaleyi ele geçirmek ister.
Muş Kalesi
Muş Kalesi
Muş il
merkezinde bulunan Muş Kalesi şehrin en eski yerleşim alanıdır. Kalenin kitabesi günümüze gelemediğinden kesin yapılış tarihi ve kimler tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir
Bununla beraber Moğol istilası sırasında burada yapılan savaşlarda kalenin ismi geçmektedir.
M.S VII.yüzyıl sonlarında Müslüman Arapların Anadolu’ya yönelik fetih hareketlerinde bu kalenin çevresinde savaşlar olmuştur.
Katerin (Zincirli) Kalesi, Muş
Katerin (Zincirli) Kalesi, Muş'un Malazgirt ilçesinde Katerin Dağı üzerinde bulunmaktadır.
Kale Bizanslılar tarafından yapılmıştır.
Kesme taş ve moloz taştan yapılmış kaleden pek az kalıntı günümüze gelebilmiştir.
Kale Bizanslılar tarafından yapılmıştır.
Kesme taş ve moloz taştan yapılmış kaleden pek az kalıntı günümüze gelebilmiştir.
Bostan Kalesi, Malazgirt, Muş
Muş'un Malazgirt
ilçesine 10 km uzaklıkta bulunan Bostan Kalesi, yapılan yüzey
araştırmalarına göre Urartu’lar döneminde yapıldığı sanılmaktadır.
Kale büyük bir kaya kütlesi oyularak yapılmıştır.
Sur duvarlarında kaya ve moloz taşlar kullanılmıştır.
Sur duvarlarında kaya ve moloz taşlar kullanılmıştır.
Tıkızlı Kalesi, Malazgirt, Muş
Muş'un Malazgirt
ilçesinin Tıkızlı Köyü’nde bulunan bu kalede yapılan araştırmalarda,
kalenin Urartu’lar tarafından yapıldığı belirlenmiştir.
Zivistan ile Menua egemenliği sırasında M.Ö 810-786 yıllarında yapıldığı sanılmaktadır.
Kale bir tepe üzerinde büyük taşların bir biri üzerine yığılması ile harçsız olarak yapılmıştır.
Zivistan ile Menua egemenliği sırasında M.Ö 810-786 yıllarında yapıldığı sanılmaktadır.
Kale bir tepe üzerinde büyük taşların bir biri üzerine yığılması ile harçsız olarak yapılmıştır.
Kepenek Kalesi, Muş
Muş ilinin Merkez ilçeye
bağlı Kepenek Köyü’nde bulunan bu kalede, Yrd. Doç. Dr. Nurettin Koçhan
araştırma yapmaktadır.
Nurettin Koçhan’ın bulduğu Urartu dönemine ait bir taş üzerideki kitabe, Mirjo Salvini tarafından çözülmüş ve “Studı Mıceneı Ed Egeo-Anatolıcı” dergisinde FascılcoloXLII/2-2000 sayısında yayınlanmıştır.
Bu kitabenin anlamı:
Nurettin Koçhan’ın bulduğu Urartu dönemine ait bir taş üzerideki kitabe, Mirjo Salvini tarafından çözülmüş ve “Studı Mıceneı Ed Egeo-Anatolıcı” dergisinde FascılcoloXLII/2-2000 sayısında yayınlanmıştır.
Bu kitabenin anlamı:
Muşet Kalesi, Muş
Muş’un güneyinde, Kızıl
Ziyaret Dağı’nda bulunan Muşet Kalesi’nin yapım tarihi kesinlik
kazanamamıştır.
Bununla beraber Urartu’lar zamanında yapıldığı tahmin edilmektedir.
Günümüze oldukça değişikliğe uğramış olarak gelebilmiştir.
Bununla beraber Urartu’lar zamanında yapıldığı tahmin edilmektedir.
Günümüze oldukça değişikliğe uğramış olarak gelebilmiştir.
Kambur Hikayesi
Bir zamanlar iyi mi iyi, çalışkan mı çalışkan bir külhancı varmış.
Otuz-otuzbeş yaşlarında olan külhancı şehrin hamamında çalışırmış.
Kimsenin varına yoğuna karışmaz, kendi halinde bir adammış.
Ne var ki, sırtındaki kamburu yüzünden herkes ismi yerine "kambur" diye çağırırmış.
Bir gece hamamda kimse kalmamış.
Otuz-otuzbeş yaşlarında olan külhancı şehrin hamamında çalışırmış.
Kimsenin varına yoğuna karışmaz, kendi halinde bir adammış.
Ne var ki, sırtındaki kamburu yüzünden herkes ismi yerine "kambur" diye çağırırmış.
Bir gece hamamda kimse kalmamış.
Üç Kardeşler Hikayesi
Zamanın birinde bir baba ile üç oğlu varmış.
Gel zaman git zaman, baba ölünce oğulları babalarından kalan malları bölüşmüşler.
Büyük ile ortanca oğlan, küçük kardeşleri İdris'e otuz koyunun sadece beşini vermişler.
İdris bu duruma çok içerlemiş ve ağabeylerinden intikam almaya yemin etmiş.
İdris kendi payına düşen koyunları almış.
Gel zaman git zaman, baba ölünce oğulları babalarından kalan malları bölüşmüşler.
Büyük ile ortanca oğlan, küçük kardeşleri İdris'e otuz koyunun sadece beşini vermişler.
İdris bu duruma çok içerlemiş ve ağabeylerinden intikam almaya yemin etmiş.
İdris kendi payına düşen koyunları almış.
Kızıl Ziyaret Tepesi Efsanesi
Bir zamanlar Kurtik Dağları eteğinde yaşayan yaşlı bir adamın dünyalar
güzeli bir kızı vardır.
Kız bir çobana sözlüdür.
Onun güzelliğini duyan Muş Beyi’nin oğlu, günün birinde buralara gelir.
Kuzularını yayan kızı görür görmez sevdalanır.
Güzelliği gözlerini kamaştırmış dili tutulmuştur.
Kız bir çobana sözlüdür.
Onun güzelliğini duyan Muş Beyi’nin oğlu, günün birinde buralara gelir.
Kuzularını yayan kızı görür görmez sevdalanır.
Güzelliği gözlerini kamaştırmış dili tutulmuştur.
Bayındır Baba Efsanesi
Malazgirt Savaşı’nın meşhur komutanlarından Bayındır Baba’ya ilişkin efsane şöyledir:
Muşlu bir delikanlı Yemen Çölleri’nde savaşırken yaralanır, yıkıldığı yerde "su su" diye inlerken ağzına bir desti uzanır.
Ak sakallı nur yüzlü bir adam, testisiyle bağrını serinletir, yarasını sarar.
Delikanlı kendine gelince, kim olduğunu sorar.
Dede:
Muşlu bir delikanlı Yemen Çölleri’nde savaşırken yaralanır, yıkıldığı yerde "su su" diye inlerken ağzına bir desti uzanır.
Ak sakallı nur yüzlü bir adam, testisiyle bağrını serinletir, yarasını sarar.
Delikanlı kendine gelince, kim olduğunu sorar.
Dede:
7 Haziran 2013 Cuma
6 Haziran 2013 Perşembe
M.Kemal Cumhuriyetten Sonra İstanbul'a İlk Defa Ne Zaman Gitmiştir? - VİDEO
Tarihçi, Araştırmacı, Yazar Kadir Mısıroğlu Açıklıyor - VİDEO
M.Kemal Cumhuriyetten Sonra İstanbul'a İlk Defa Ne Zaman Gitmiştir?Bu video, www.kadirmisiroglu.com sitesinden alınmıştır.
BİLİNMEYEN YÖNLERİYLE ATATÜRK ANA SAYFA
2 Haziran 2013 Pazar
Tahsin SARAÇ (1930- )
Şair ve tercümandır.
Çeşitli okullarda okuduktan sonra ortaöğrenimini Erzurum Öğretmen Okulu’nda, yükseköğrenimini Gazi Eğitim Enstitüsü Fransızca Bölümü’nde tamamladı (1952).
Bir süre Hakkâri’de öğretmenlik yaptı.
Devlet tarafından gönderildiği Paris Sorbonne Üniversitesi’nde Fransız Dili ve Uygarlığı, Sesbilim ve çağdaş Fransız Yazını dallarında öğrenim gördü (1953-1954-1957-1959).
Çeşitli okullarda okuduktan sonra ortaöğrenimini Erzurum Öğretmen Okulu’nda, yükseköğrenimini Gazi Eğitim Enstitüsü Fransızca Bölümü’nde tamamladı (1952).
Bir süre Hakkâri’de öğretmenlik yaptı.
Devlet tarafından gönderildiği Paris Sorbonne Üniversitesi’nde Fransız Dili ve Uygarlığı, Sesbilim ve çağdaş Fransız Yazını dallarında öğrenim gördü (1953-1954-1957-1959).
Mehmet Ali ERMİŞ (1925-1968)
Yayımcıdır.
Malazgirt’te doğdu.
Ortaöğrenimini Kars Lisesi’nde tamamladı.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde okudu.
Öğrenimini yarıda bıraktı.
Saat Altı Tiyatrosu’nda sahneye çıktı (1950-1951).
Malazgirt’te doğdu.
Ortaöğrenimini Kars Lisesi’nde tamamladı.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde okudu.
Öğrenimini yarıda bıraktı.
Saat Altı Tiyatrosu’nda sahneye çıktı (1950-1951).
Molla Mehmet Efendi ( ?-1952)
İslam alimidir.
Alaeddin bey ve maksutpaşa medreselerinde öğrenim gördü.
Hacı Tayyip Efendi ve Muhammed Hamdi Efendi’den ders aldı.
Uzun süre Muş Müftülüğü’nde bulundu.
Alaeddin bey ve maksutpaşa medreselerinde öğrenim gördü.
Hacı Tayyip Efendi ve Muhammed Hamdi Efendi’den ders aldı.
Uzun süre Muş Müftülüğü’nde bulundu.
İsa BİNGÖL (1919- )
Yükseköğrenimini Orman Fakültesi’nde tamamladı.
Orman Genel Müdürlüğü’nde (1942-1951), karayolları Genel Müdürlüğü’nde, Devlet Su İşleri genel Müdürlüğü’nde (1959-1964) çalıştı.
Molla İbrahim Efendi (? – 1953)
İslam alimidir.
Muğakom Köyü’nde doğdu.
Muratpaşa ve Alaeddin Bey medreselerinde öğrenim gördü.
Muhammed Hamdi Efendi’den icazet aldı.
Bir süre Muratpaşa Medresesi’nde öğretmenlik yaptı.
Muğakom Köyü’nde doğdu.
Muratpaşa ve Alaeddin Bey medreselerinde öğrenim gördü.
Muhammed Hamdi Efendi’den icazet aldı.
Bir süre Muratpaşa Medresesi’nde öğretmenlik yaptı.
Arapzade Muhammed Hamdi Efendi (1814-1917)
Eğitimcidir.
Arapçayı çok iyi bildiği için kendisine “Arapzade” lakabı verilmiştir.
Ehvedizade Hüseyin Efendi Medresesi’nde öğrenim gördü.
Uzun süre Alaeddin bey Medresesi’nde öğretmenlik yaptı.
Arapçayı çok iyi bildiği için kendisine “Arapzade” lakabı verilmiştir.
Ehvedizade Hüseyin Efendi Medresesi’nde öğrenim gördü.
Uzun süre Alaeddin bey Medresesi’nde öğretmenlik yaptı.
31 Mayıs 2013 Cuma
Atatürk'ün Cenaze Namazı Kılındı mı? - VİDEO
Araştırmacı, Tarihçi ve Yazar Kadir Mısıroğlu Açıklıyor...
Atatürk'ün Cenaze Namazı kılındı mı?Atatürk saat kaçta öldü?
Atatürk'ün Cenaze Namazını kim kıldırdı?
Makbule Atadan'ın cenaze namazındaki rolü neydi?
BİLİNMEYEN YÖNLERİYLE ATATÜRK ANA SAYFA
Muş Ovası, Muş
Muş Ovası Toprak-Gübre Tahlil Laboratuvarı 25
Türkiye’nin en büyük ovalarından biridir.Alanı yaklaşık 1650 km2’dır.
Uzunluğu 80 km, genişliği ise 30 km’ yi bulur.
Basamaklı bir yapı gösterir.
Ovanın güneyini Haçreş Dağları çevirir.
Malazgirt Ovası, Muş
Malazgirt'in Konumu,Muş
Jeolojik zamanlardaki tektonik kırımlarla yer yer küçük depremler,
geniş tabanlı Malazgirt Ovasını meydana getirmiştir.
İlçenin güney kısmını kuşatan ova yüksek bir plato görünümünde olup, plato zamanla, gerek Süphan dağının gerekse eteğindeki küçük volkanların çıkarmış oldukları lavlarla ve yer yer kaya yığınlarıyla kaplanmıştır.26
İlçenin güney kısmını kuşatan ova yüksek bir plato görünümünde olup, plato zamanla, gerek Süphan dağının gerekse eteğindeki küçük volkanların çıkarmış oldukları lavlarla ve yer yer kaya yığınlarıyla kaplanmıştır.26
Liz Ovası, Muş
Liz Ovası, Bilican Dağlarının güneyinden başlayıp Murat Irmağına kadar uzanır.
Yüzölçümü 160 km2’dır.
Dalgalı bir yapı gösterir.
Rakımı, Murat Irmağına doğru artar.
Yüzölçümü 160 km2’dır.
Dalgalı bir yapı gösterir.
Rakımı, Murat Irmağına doğru artar.
Bulanık Ovası, Muş
Bulanık Ovasında Yetişen Bir Bitki 25
Bulanık Ovası, Muş'un doğusundadır.Yüzölçümü 525,2 km2’dır.
Bu ova Murat ırmağı boyunca uzanan ince bir şerit görünümündedir.
Genişliği ancak birkaç km. olan ovanın uzunluğu yaklaşık 20 km. kadardır.
Murat Vadisi, Muş
Muş'un Soğucak Köyünden Bir Görünüm 23
Muş'un il sınırlarının kuzey batısından başlar.Başlangıçta kuzey güney doğrultulu derin bir boğaz biçiminde olan vadi sonra batıya döner.
Bulanık ovasına girer. Vadi tavanı Muş ovasında genişler.
Ovanın çıkışında yeniden derinleşir.
24 Mayıs 2013 Cuma
Atatürk'ün İsveç Veliahdına Söylediği Sözler
Memleketimizi ziyarete gelen İsveç Veliahdı Prens Güstav Adolf şerefine Çankaya Köşkü’nde verilen ziyafette söylenmiştir:
Altes Ruayâl,
Bu gece, yüce konuklarımıza, Türkiye’ye uğur getirdiklerini söylerken duyduğum, tükel özgü bir kıvançtır.
Burada kaldığınız uzca, sizi sarmaktan hiç durmayacak ılık sevgi içinde, bu yurtta, yurdunuz için beslenmiş duyguların bir yankısını bulacaksınız.
23 Mayıs 2013 Perşembe
MUŞ'TAKİ PLATOLAR
Platolar il alanının %37,9’nü oluşturur.
İl alanının kuzey ve kuzeybatısında yer alan bu platolar Murat vadisinin tavanı ile bu dağların zirveleri arasında sıralanır.
Az dalgalı ve kalın bir toprak tabakası ile örtülüdürler.
İl alanının kuzey ve kuzeybatısında yer alan bu platolar Murat vadisinin tavanı ile bu dağların zirveleri arasında sıralanır.
Az dalgalı ve kalın bir toprak tabakası ile örtülüdürler.
Yakupağa Dağları, Muş
Yakupağa Dağları: Muş il alanının güneydoğusunda uzanır.
Doğrultusu doğu-batıdır.
Muş-Van illeri arasında tabii bir sınır oluşturacak biçimde uzanan bu dağların önemli bölümü Van’dadır.5
Doğrultusu doğu-batıdır.
Muş-Van illeri arasında tabii bir sınır oluşturacak biçimde uzanan bu dağların önemli bölümü Van’dadır.5
MUŞ İLE İLGİLİ DİĞER BİLGİLER İÇİN TIKLAYINIZ...
KAYNAKÇAHaçreş (Karaçavuş, Çavuş) Dağları, Muş
Muş ilçe merkezinin güney-batısında kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda uzanır.
Muş şehri bu dağların önemli zirvelerinden olan Kurtik Dağı (2645 m)’nın kuzeye bakan yamaçlarında kurulmuştur.5
Muş şehri bu dağların önemli zirvelerinden olan Kurtik Dağı (2645 m)’nın kuzeye bakan yamaçlarında kurulmuştur.5
MUŞ İLE İLGİLİ DİĞER BİLGİLER İÇİN TIKLAYINIZ...
KAYNAKÇAOtluk Dağları, Muş
İl alanının ikiye ayırırcasına kuzey batı güneydoğu doğrultusunda uzanır.
Rakım genellikle 2000 m dolayındadır.
En yüksek zirvesi ise 2155 m yüksekliğindedir.5
Rakım genellikle 2000 m dolayındadır.
En yüksek zirvesi ise 2155 m yüksekliğindedir.5
MUŞ İLE İLGİLİ DİĞER BİLGİLER İÇİN TIKLAYINIZ...
KAYNAKÇABingöl Dağları, Muş
Muş il alanının kuzey batısında yer alır.
Bu dağların büyük bölümü Erzurum ilinde kalır.
Doğu-batı doğrultusunda uzanan Bingöl dağları Muş il alanını engebelendirir.5
Bu dağların büyük bölümü Erzurum ilinde kalır.
Doğu-batı doğrultusunda uzanan Bingöl dağları Muş il alanını engebelendirir.5
MUŞ İLE İLGİLİ DİĞER BİLGİLER İÇİN TIKLAYINIZ...
KAYNAKÇABilican Dağları, Bulanık, Muş
Bilican Dağları, Muş'un Bulanık ilçesinde bulunmaktadır.
Muş ili Bulanık ilçesi sınırları içinde bulunan bu dağ doğuda Süphan dağının uzantısı olan Yakupağa dağlarının batıya doğru uzantısının sonunda yükselir.
Genelde yazın bir iki ay dışında yılın her ayı başında kar olur.
Güney-Batı tarafı yatık olmasına rağmen kuzey-doğu tarafı diktir.
Muş ili Bulanık ilçesi sınırları içinde bulunan bu dağ doğuda Süphan dağının uzantısı olan Yakupağa dağlarının batıya doğru uzantısının sonunda yükselir.
Genelde yazın bir iki ay dışında yılın her ayı başında kar olur.
Güney-Batı tarafı yatık olmasına rağmen kuzey-doğu tarafı diktir.
Şerafettin Dağları, Muş
Muş il alanının batısını engebelendirir.
Büyük bölümü Bingöl ilinde kalan bu dağlar, doğu-batı doğrultulu çok yüksek ve düzenli bir sırt görünümündedir.5
Büyük bölümü Bingöl ilinde kalan bu dağlar, doğu-batı doğrultulu çok yüksek ve düzenli bir sırt görünümündedir.5
MUŞ İLE İLGİLİ DİĞER BİLGİLER İÇİN TIKLAYINIZ...
KAYNAKÇAAkdoğan (Hamurpet) Dağı, Muş
Muş’un kuzeyinde yer alır.
Doğrultusu kuzeydoğu-güneybatıdır.
Bu doğrultudaki uzunluğu yaklaşık 30 km, genişliği ise kuzey–güney doğrultuda 10 km’dır.
En yüksek zirvesinin rakımı 2879 m’dir.
Doğrultusu kuzeydoğu-güneybatıdır.
Bu doğrultudaki uzunluğu yaklaşık 30 km, genişliği ise kuzey–güney doğrultuda 10 km’dır.
En yüksek zirvesinin rakımı 2879 m’dir.
MUŞ'TAKİ DAĞLAR
Güneydoğu Toros Dağları’nın uzantıları Muş il alanını çevreler.
Eskiden gür ormanlarla örtülü olan bu genç dağlar, zamanla çıplaklaşmıştır.
Muş ilinin başlıca önemli dağları şunlardır:5
Eskiden gür ormanlarla örtülü olan bu genç dağlar, zamanla çıplaklaşmıştır.
Muş ilinin başlıca önemli dağları şunlardır:5
Bediuzzaman Atatürk'ü Öldürecek miydi? - VİDEO
Tarihçi, Araştırmacı, Yazar Kadir Mısıroğlu açıklıyor - VİDEO
Bediüzzaman Said Nursî, Atatürk'ü Öldürmek Üzereyken Neden Vazgeçti?Bu video kadirmisiroglu.com sitesinden alınmıştır.
BİLİNMEYEN YÖNLERİYLE ATATÜRK ANA SAYFA
21 Mayıs 2013 Salı
Araplar Osmanlı'ya İhanet Etti mi? - VİDEO
Araştırmacı, Tarihçi ve Yazar Kadir Mısıroğlu Açıklıyor - VİDEO
Araplar Osmanlı'ya ihanet etti mi?Osmanlı'yı satan kimdi?
Ne karşılığında Osmanlıya kalleşlik yaptılar?
Ardı arkası kesilmeye ihanetler...
BİLİNMEYEN YÖNLERİYLE ATATÜRK ANA SAYFA
Muş'a Ulaşım Nasıldır?
Muş Haritası
Karayolu ile Ulaşım: İl merkezine uzaklığı 2 km olan terminale şehir içi
dolmuşlarla ulaşmak mümkündür. Otogar Tel: (+90-436) 212 18 01 - 311 23
53 Havayolu ile ulaşım: İl merkezine uzaklığı 16 km olan Muş Havalimanına ulaşım Muş Ovası Servis aracı ile sağlanmaktadır. Hava Limanı Tel: (+90-436) 217 00 84 - 217 00 85
19 Mayıs 2013 Pazar
Osmanlı'nın Son Dönemlerinde Muş Toprakları
Muş'ta Sultan Alparslan Heykeli
Muşta yerel paşalık yapan Aleaddin paşa zamanında 1794’te İran şahı
Doğu Anadolu’ya girerek Muş ve Hınıs’ı yağmalattı.İran’lıların kışkırtmasıyla çıkan isyanları bastırmak için harekete geçen Osmanlı Devleti yardımcı kuvvet olarak yerel paşalardan asker toplarken Muş Beylerbeyi Aleaddin paşanın oğlu Emin paşadan da yardım aldı ve isyancı aşiretler üzerine yürüdü.
1.Dünya Savaşında Muş Toprakları
Muş'tan Bir Manzara
1914’de 1. Dünya savaşlarında Osmanlı Ordusu’nun Kafkas seferi büyük
hezimetle sonuçlandı.Rus orduları Doğu Anadolu’yu işgal etmeğe başladı. 1915 yılında Ruslar Eleşkirt ve Pasinler üzerinden Malazgirt’e doğru ilerlediler.
Bundan cesaret alan Ermeniler Rus işgalini kolaylaştırmak için Muş Varto ve Bulanık’ta Müslüman köylerine baskınlar düzenlemeğe başladılar.
Kurtuluş Savaşı Yıllarında Muş Toprakları
Muş'ta Futbol Stadyumu
Sevr anlaşmasına dayanarak Doğuda devlet kurmak
isteyen Ermeniler teşkilatlandırdıkları komitelerle katliamlarına
devam ederken, Anadolu’da işgal edilmeye başlanmıştı.Bu sırada Doğu Anadolu halkı Ermeni katliamlarını durdurma ve Ermenilere karşı mücadele kararı alırken, civar vilayetlere dağılmış olan Muş halkı da yeniden şehre dönmeye başladı.
Cumhuriyet Döneminde Muş Toprakları
Muş'tan Bir Görünüm
Cumhuriyetin ilânından sonra yurtta inkilaplar yapılmaya başlandı.Bu inkilaplara tepki olarak Doğu Anadolu' da Şeyh Sait İsyanı patlak verdi.
Bu isyanı destekleyenlerin başında Hamidiye Alayları'nın komutanlığını yapan ve doğuda büyük nüfuzu olan Halit Paşa da bulunuyordu.
Halit Paşa'nın Osmanlı Devleti'nin çöküşü sırasında kurulan cemiyetlerden Kürt Teali cemiyetiyle yakından ilişkisi vardı.
Muş Coğrafyası
Muş Haritası
Muş, Doğu Anadolu Bölgesindedir.Yüzölçümü 8196 km2’dır.
Türkiye yüzölçümünün yüzde 1,1’ini kaplar.
Muş, doğudan Ağrının Patnos ve Tutak, Bitlis’in Ahlat ve Adilcevaz, kuzeyden Erzurum’un Karayazı, Hınıs, Tekman, Karaçoban, batıdan Bingöl’ün Karlıova ve Solhan, güneyden ise Diyarbakır’ın Kulp, Siirt’in Sason ve Bitlis’in Güroymak ve Mutki ilçeleri ile çevrilidir.
Batum'un Satılışı - VİDEO
Satılışı...(29-12-2012 Konfernsı Sualler Cevaplar)
BİLİNMEYEN YÖNLERİYLE ATATÜRK ANA SAYFA
Kerkük - Musul ve Batum'u Nasıl Kaybettik?
1957 yılında
Mayıs ayında, İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi'nin Talebe Cemiyeti,
Mareşal Fevzi Çakmak'ı anmak üzere İstanbul Bayezid'deki şimdi yerinde
büyük iş hanları olan Marmara Talebe Lokali'nde toplantı tertip
etmişlerdi.
Bu gençlik toplantısının hatipleri Hamdullah Suphi Tanrıöver, Fahreddin Altay Paşa ve Yusuf Kemal Tengirşek idi.Hilafetin Kaldırılmasında İngiliz Parmağı
Araştırmacı-yazar Mustafa Armağan'dan Türkiye tarihiyle ilgili ezber bozan iddialar geldi.
Araştırmacı-yazar Mustafa Armağan, Türkiye’nin Hilafet’i İngilizler’in zoruyla kaldırdığını söyledi. Armağan, İngiliz Parlamentosu’nun Hilafet kaldırılmadan Lozan’ı imzalamadığını belirtti.
Esenler Belediyesi'nin her hafta, konusunda bir uzmanı konuk ettiği Esenler Buluşmaları'nın bu haftaki konuğu araştırmacı - yazar Mustafa Armağan oldu. "Lozan'ın Bilinmeyen Yönleri" konulu bir konferans veren Armağan, Lozan’da kaybedenin Türkiye olduğunu belirtti.
Araştırmacı-yazar Mustafa Armağan, Türkiye’nin Hilafet’i İngilizler’in zoruyla kaldırdığını söyledi. Armağan, İngiliz Parlamentosu’nun Hilafet kaldırılmadan Lozan’ı imzalamadığını belirtti.
Esenler Belediyesi'nin her hafta, konusunda bir uzmanı konuk ettiği Esenler Buluşmaları'nın bu haftaki konuğu araştırmacı - yazar Mustafa Armağan oldu. "Lozan'ın Bilinmeyen Yönleri" konulu bir konferans veren Armağan, Lozan’da kaybedenin Türkiye olduğunu belirtti.
Süt Kardeşliği, M. Kemalin Hafızlığı - 09-03-2013
M. Kemal Hafız mıydı?
Bu video kadirmisiroglu.com sitesinden, 09.03.2013 tarihli Cumartesi Sohbetlerinden alınmıştır.
BİLİNMEYEN YÖNLERİYLE ATATÜRK ANA SAYFA
Mevhibe İle Reşide Başını Ne Zaman Açtı?
İsmet İnönü’nün eşi Mevhibe Hanım’ın başını açmasının 1927 yılbaşı gecesinde gerçekleştiğini torunu Gülsün Bilgehan “Mevhibe” adlı kitabında anlatır.
Kocasıyla(İsmet İnönü) birlikte Lozan’a giden Mevhibe Hanım, orada Avrupaî tarzda ama başını açmadan, şapkayla dolaşmış, Türkiye’ye, İsmet Beyin bütün ısrarlarına rağmen Avrupalı bir kadın gibi dönmeyi reddetmişti. Trenden kolları saçaklı pardesüsüyle inmiş, başını ‘sıkmabaş’ denilen tarzda şifon bir eşarpla örtmüştü.
Kocasıyla(İsmet İnönü) birlikte Lozan’a giden Mevhibe Hanım, orada Avrupaî tarzda ama başını açmadan, şapkayla dolaşmış, Türkiye’ye, İsmet Beyin bütün ısrarlarına rağmen Avrupalı bir kadın gibi dönmeyi reddetmişti. Trenden kolları saçaklı pardesüsüyle inmiş, başını ‘sıkmabaş’ denilen tarzda şifon bir eşarpla örtmüştü.
Mustafa Kemal Milletine Serseri Diyor - VİDEO
Araştırmacı, Tarihçi, Yazar Kadir Mısıroğlu'nun Mevzu İle Alakalı Değerlendiemesi - VİDEO
(Mustafa Kemal Milletine Serseri Diyor)
(Bulgarlar, Sırplar, Macarlar, Romenler sabanlarına
yapışmışlar, varlıklarını korumuşlar, kuvvetlenmişler; bizim milletimiz de
böyle fatihlerin arkasında serserilik etmiş ve kendi ana yurdunda çalışmamış
olmasından dolayı bir gün onlara yenilmiştir. Bu bir gerçektir ki, tarihin her
devrinde ve dünyanın her yerinde böyle gerçekleşmiştir. Nereye Nişan Alıyorlar?
M. Kemal, canı sıkılınca,
Dolmabahçe’nin ampullerine nişan alıyormuş, güya..
Ama, yine de ihtiyatla karşılamıştım..
Dün de, Emre Aköz, Sabah’da, 1927′den 1938′e, ‘sofracı ve hizmetkâr’ olarak M. Kemal’in hizmetinde bulunan Cemal Granda’nın hatıralarından bir alıntı yapıyordu..
Ama, yine de ihtiyatla karşılamıştım..
Dün de, Emre Aköz, Sabah’da, 1927′den 1938′e, ‘sofracı ve hizmetkâr’ olarak M. Kemal’in hizmetinde bulunan Cemal Granda’nın hatıralarından bir alıntı yapıyordu..
ANADOLU'NUN UNUTULAN MAZLUMLARI
Erzurum'da aynı kabirde bulunan iki zatın kabir taşının bir
tarafında Hacı Osman Efendi,
diğer tarafında Hacı Galip Efendi yazıyor.
Yakın tarihin en tartışmalı
konularının başında İstiklal Mahkemeleri geliyor.
Kurtuluş Savaşı'ndan
önce Kuva-yi Milliye muhalifleri ile savaştan kaçanları yargılayan
mahkeme, Cumhuriyet'in ilanından sonra rejim muhaliflerini ve özellikle
mütedeyyin kesimi hedef aldı.
Dünya hukuk tarihine geçecek kararlar da
bu dönemde verildi.
Aynı Aile Beş Soyisimi Taşıyor
İstiklal
Mahkemeleri’nin açtığı yaraların izini taşıyan bir başka yer, Rize’nin
Güneysu ilçesi.
1925 Aralık’ta Şapka İnkılabı’na karşı Güneysu’da protestolar yapılır.
80-100 kişinin yürüyüşünde kırma dökme olmaz.
Fakat “Rize’de isyan var” gerekçesiyle seyyar İstiklal Mahkemesi buraya gelir.
10 Aralık 1925’te başlayan yargılama dört gün devam eder.
1925 Aralık’ta Şapka İnkılabı’na karşı Güneysu’da protestolar yapılır.
80-100 kişinin yürüyüşünde kırma dökme olmaz.
Fakat “Rize’de isyan var” gerekçesiyle seyyar İstiklal Mahkemesi buraya gelir.
10 Aralık 1925’te başlayan yargılama dört gün devam eder.
Geriye Çeyiz Sandığında Bir Kitap Kalır
Hacı Osman Efendi (üstte) ve Hacı Galip Efendi (altta)
Hâlâ aynı kabirde bulunan bu iki zatın kabir taşının bir
tarafında Hacı Osman Efendi, diğer tarafında Hacı Galip Efendi yazıyor.
Galip
Efendi ise idam edildiğinde henüz 45 yaşındaydı.Ömrünün en verimli zamanlarıydı.
Şapka Kanunu’na karşı Erzurum’daki küçük ayaklanmaya Galip Efendi katılmamış, bilakis hükümet konağına doğru yürüyenleri sakinleştirmek için çaba göstermiş.
Galip Efendi’nin tutuklandığı gün, kapıyı kırarak girdikleri evi tarumar eden askerler, bütün kitaplarını yakmış.
Talebeleri Her Gün Hatim İndirdi
Hafız Şaban Güneli'nin Torunları Faik Kalın ve Mehmet Demirci, Mezarının Başında
Rize’de
idam edilenlerden Hafız Şaban Güneli köyünün imamıdır.Asıldığında daha 25 yaşındadır.
Caminin bir odasında Kur’an-ı Kerim eğitimi veren imamın talebelerine, “Kur’an’ı öyle okuyacak, öyle ezberleyeceksiniz ki hiçbir harekesinde hata olmayacak.
Yeryüzünden silseler siz yeniden yazabileceksiniz.” dediğini torunlarından öğreniyoruz.
Talebeleriyse hocaları öldükten sonra ‘Hocamızın vasiyetidir’ diye ölene kadar Kur’an’ı her gün hatmetmiş.
Bu İşte Bir Çapanoğlu Var!
Halit Çapanoğlu'nun Torunu Yine Aynı İsmi Taşıyan Halit Çapanoğlu
Tarih kitaplarına Çapanoğlu İsyanı
olarak da geçen Yozgat İsyanı, Çapanoğulları ailesini yıllarca mağdur
etmiş.İsyanın içine çekilen aile, tarih kitaplarında doğru bilgilerin yazılmadığını iddia ediyor.
Birinci İstiklâl Mahkemeleri’nde idam edilen Halit Çapanoğlu’yla aynı ismi taşıyan torunu, “Gelişigüzel suçlamalar bütün aileyi yakın tarihe kadar mağdur etti.
Erzurum'da Aynı Kabirde İki Âlim
Hacı Osman Efendi (sağda) ve Hacı Galip Efendi (solda)
Erzurum’da
İstiklal Mahkemeleri’nin idam ettiği kişiler arasında iki âlim var:Hacı Osman Efendi ve Hacı Galip Efendi.
Biri Kadiri biri Nakşi tarikatına mensuptu.
Birbirlerini yakından tanıyan ve çok seven bu iki kader arkadaşının vefatı da birlikte olur.
Öyle ki idam edildikten sonra aynı kabre konur ve yıllarca ailelerinin bilmediği bu kabirde birlikte yatarlar.
Mustafa Kemal Adını Neden Değiştirmiştir?
Mustafa Kemal Atatürk'ün Daha Doğrusu Kamal Atatürk'ün Nüfus Cüzdanı
Mustafa Kemal Paşa’nın 54 yaşından sonra adını değiştirmesi olayı üzerinde nedense durulmamıştır.Balkanlarda Bulgar Hezimeti Nasıl Oldu?
Bugün İnkılap Tarihi kitaplarında ya düpedüz
atlanan ya da üstü örtülen bir olayı gündeme getireceğim. Balkan
Savaşı’nda Binbaşı Mustafa Kemal’in kurmay başkanı olduğu Bolayır’daki
Mürettep Kuvvetlerin Bulgarlar karşısında aldığı o hezimetten söz
ediyorum. Duymadınızsa şaşmayın. Zira maalesef resmi tarih kitaplarında
okuyamazsınız. Sansür lodosu hâlâ etkisini yitirmedi ki!
Aziz Nesinin Açıklaması - VİDEO
Araştırmacı, Tarihçi ve Yazar Kadir Mısıroğlu Açıklıyor - VİDEO
Hangi AtatürkAziz Nesinin Açıklaması
Aziz Nesin Atatürk için ne dedi?
Aziz Nesin kime sahtekar, yalancı diyor?
Atatürk Ölmeden Önce İsmini Değiştirmiştir!
Kamal Atatürk'ün Yeni Nüfus Cüzdanı
Tarihçi Doç. Dr. Mehmet Ö. Alkan, Atatürk'ün “Mustafa Kemal” ismini ölmeden önce “Kamal” olarak değiştirdiğini söylediTarihçi Doç. Dr. Mehmet Ö. Alkan, Atatürk’ün, tarih kitaplarına konu olan ve öğretmeni tarafından verilen “Mustafa Kemal” ismini ölmeden önce “Kamal” olarak değiştirdiğini söyledi.
3 Mayıs 2013 Cuma
Muş Adının Kaynağı
Muş'tan Bir Görünüm
Muş’un ilk ne zaman kurulduğu ve adının kaynağı kesin olarak
bilinmemektedir.Muş adına dair pek çok rivayet vardır.
Bir rivayete göre, Muş adı, şehre, Asurlulardan kaçarak Muş yöresine gelen İbrani kabilelerinden biri tarafından verilmiştir.
Nitekim 1914 Bitlis Vilayet Salnamesinde Muş adının İbrani’ce “Sulak verimli ve otlak” anlamına gelen “Muşa” kelimesinden geldiği ileri sürülmüştür.
Muşun, geçmişten günümüze yemyeşil ve sulak bir ovaya sahip olması, bu rivayetin tümüyle asılsız olmadığını, nispeten belirli bir gerçeğe dayandığını gösterir.
Evliya Çelebi'ye Göre Muş
Meşhur Muş Laleleri
Van eyaleti hükmünde Van deryası sahilindeki
Tahtuvan subaşılığına iki menzil ve Bitlis’e bir menzil yakındır.Şerefname tarihinin dediğine göre bu Muş şehri, Azerbaycan şehirlerinden bir tanesi idi.
Sonra Van deryasının kuzeyinde (Adilcevaz ) kalesi yakınındaki Süphan dağında halen mahfuz durup 40-50 senede bir ses duyulur.