Sayfalar

8 Mart 2022 Salı

Çok Salevât Çekmenin Hediyesi

İsmim Hatice, lise öğrencisiyim. 
Müzik dinlemeyi, televizyon izlemeyi çok severim. 
Okul çıkışı arkadaşlarla kafede oturur sonra eve giderim.  
Başımdan geçen bir olayı size anlatmak istiyorum. Okulda üç aylar ile ilgili din kültürü öğretmenimiz bilgiler veriyordu. 
Şaban ayına girdiğimiz de öğretmenimiz bir projeden bahsetti.
Şaban ayı Rasûlümüzün ayı olduğu  için bu ayda herkes bol salavât çekecek, sanki Rasûlüllah gelmiş gibi hareket edecekti.
Bazı arkadaşlar buna çok sevindi. 
Benim pek ilgimi çekmedi. 
Rasûlüllâh nasıl gelecekti inanmadım.
Ögretmenimiz hepimize tesbihmatik almış. 
En çok çeken büyük hediyeyi kazanacaktı.
Hediyenin ne olduğu bilinmiyordu.  
Tesbihmatiği elime aldığımda çok komik gelmişti. 
Annem her aldığında dalga geçiyordum. 
Okul çıkışı arkadaşlar  kafeye gitmek istediler. 
İlk önce tamam dedim sonra içimde bir ses gitme diyordu.
Vazgeçtim.

Eve yürüyerek giderken öğretmenimin verdiği zikirmatik elimde farkında olmadan salavat çekiyordum. 
Eve girdiğimde annem şaşırdı:

-Hayırdır Hatice, erkencisin hasta mısın dedi, yok dedim. 
Elimdeki zikirmatigi görünce güldü. 

En çok Salavat-ı Şerife çekene sürpriz bir hediye olduğunu söyledim. 
Annem çok mutlu oldu. 
Artık evimize Rasûlüllâh gelmişti. 
Nasıl davranmam gerekiyordu, araştırma yapmalıyım.
Elimdeki zikirmatik ile odama geçtim. 
Zikirmatigi aynanın önünde bırakıp kulaklık taktım. 
Müzik dinlemeyi düşündüm. 
Müziği açtım ama neden bilmem, içimden dinlemek gelmedi.

Rasûlüllâh evimizdeydi, müzik dinlememe razı olacak mıydı.
Müziği kapattım. 
Tekrar salavat getirmeye başladım, Namazlarımı kıldım. 
Annem ve babam çok şaşkın, hem de çok mutluydu. 
Gece yatmadan babama:
-Sabah namazına kaldırır mısın? dedim.
-Tabi kızım, dedi. 
Yattım içimde çok güzel bir duygu vardı. 
Sabah bir ses "Hatice haydi namaza" dedi. 
Tamam baba deyip yataktan fırladım, abdest aldım, ezan okunuyordu. 
Babamı aradım odalarda yoktu. 
Yatak odasına gittim. 
Yeni kalkmış beni çağıracaktı. 
Şaşırdım beni çağıran kimdi peki ? 
Artık her sabah beni biri namaza çağırıyordu. 
Rasûlüllâh evimizde gibi düşünmeye başladığımdan beri herşey değişti. 
Artık müzik dinleyemiyordum, televizyona bakmıyordum, annem babam kardeşim hepimiz evimizde bir misafir olduğunu biliyor ve hissediyorduk. 
Salavâtlar çekiyorduk.  

Ay sonu gelmişti, öğretmen salavatları topluyordu.
Herkes çektiği sayıyı söylüyor öğretmen kaydediyordu. 
Ben salavat sayısını söyleyince öğretmen şaşırdı. 
İki hafta sonra müdür birinciyi açıkladı ve birinci ben olmuştum. 
Sürpriz hediyeyi ben kazandım. 
Hediye için çok heyecanlanmadım. 
Ya tablet veya kitaptır diye düşündüm. 
Annem, babam, kardeşim herkes geldi. 
Müdür bütün okulun önünde hediyeyi açıkladı. 
Birinci umreye gidecekti. 
Ben şok oldum. 
Hiç beklemiyordum. 
O kadar mutlu oldum ki, anlatamam.
Beni namaza çağıran, evine davet etmiş meğer. 
Ondan sonra hayatım değişti.
Şu an 35 yaşındayım. 
Din Kültürü Öğretmenliği yapıyorum. 
Ve her sene bu projeyi ben de öğrencilerime uyguluyorum. 

Allah ögretmenimden razı olsun...
Amîn

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder