Kapadokya’da Türk devri yapılarının örneklerinden biri Ürgüp’ün 18 km güney batısındaki Damsa köyünde bir cami ve medrese ile iki türbeden oluşan Taşkın Paşa Külliyesi’ne ait kalıntılardır. Bu yapıların Selçuklu sultanlarından II. Kılıçarslan’m oğlu Taşkın Paşa tarafından yaptırıldığı sanılmaktadır. Karamanoğulları’na özgü taş işçiliğinin seçkin örneklerini veren bu yapılar topluluğunun en tanınmış eseri, taç kapısı, oldukça iyi durumda günümüze ulaşabilmiş olan Taşkın Paşa Sarayı’dır. Taç kapıdaki kitabe yeri boş olmakla birlikte, 1350 tarihli bir vakfiyede adı geçen eser, bu tarihten önce yapılmış olmalıdır. Çerçeve bordürlerinde geometrik kompozisyonların ağır bastığı süslemeler, birçok yönden XIII. yüzyıl Selçuklu taş işçiliğini hatırlatır.
Bir avlu içinde yer alan cami, Taç kapının üst pervazındaki kitabenin eksik olması nedeniyle tarihlendirilememektedir. Caminin bugün Ankara Etnografya Müzesi’nde bulunan ahşap mihrabı Anadolu’daki tek örnektir. Ceviz ağacından yapılan üç buçuk metre yüksekliğindeki yazı şeridi, geometrik kompozisyonları ve bitkisel süslemeleriyle benzersizdir. Sanatçısı bilinmeyen eser XIV. yüzyıla tarihlendirilir. Caminin minberi de Ankara Etnografya Müzesi’ne taşınmıştır.
Külliye avlusundaki diğer yapılardan Sekizgen Türbe’nin kitabesi bulunmamakla birlikte 1342 yılında yapıldığı düşünülmektedir. İçten kubbeli, dıştan piramit çatılıdır. Altıgen Türbe caminin kuzeyindedir. XIV. yüzyıla tarih lenmekted ir. İçi kubbeli olan yapıda İlyas Bey, Hızır Bey ve Hasan Bey adlı kişilerin yazıtlı, mermerli sandukaları bulunmaktadır.
Medrese, camiye üç km. uzaklıktadır. Kitabesi yoktur ama 1350 tarihli vakfiyede adı geçmektedir. Araştırmalar buranın aslında bir saray olduğunu ortaya çıkarmıştır. Camiden uzak olması, yeşil vadiye bakan büyük odalarının bulunması bunu doğrulamaktadır. Keyhüsrev Camii de Selçuklu Dönemi’nde yapılmış, XIII. yüzyıla ait bir yapıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder