Dedemin muhabbetinin aşın derecede çoğaldığını anlayan hocası:
-Ahmet! Senin Peygambere olan sevginin azalmaması ve hatta daha da artması için ben biraz gelmeyeceğim,
Görüşmelerimize belli bir süre ara vereceğiz, demiş.
6 Kasım 2024 Çarşamba
Lâdikli Ahmed Ağa'nın Peygamber Sevgisi
5 Kasım 2024 Salı
Korkma, merak etme, hapishanede sana Rabia'dan daha iyi bakarlar!
Mustafa Özdamar, Yaşar Gökçek Hoca'ya Said-i Nursî'yi soruyor:
-Siz görüştünüz tabii?
-Evet!
Ben bir kaç defa gördüm, görüştüm Bediuzzamanla.
Birincisinde altı yedi yaşlarında filândım.
Şeyh Said isyanı dolayısıyle İstiklâl Mahkemelerinde gördüm, dinledim kendisini.
Sonra bir iki defa da Konya'da gördüm, görüştüm.
Ölümünden bir kaç ay evvel, en son Konya'da görüştük.
Kardeşi Abdülmecid Efendi bizim Konya İmam Hatib'de öğretmendi.
Onun evinde görüştük.
Urfa'ya gidecekti. Görüştük, konuştuk, kalktık.
Hep birlikte..
Kucaklaştık, sarıldık.
4 Kasım 2024 Pazartesi
Dilimin cezasını Şişli Camii'nde çekiyorum...
Mısır'dan Medine-i Münevvere'ye döndüğüm yıllarda, bilhassa 1946 sonrasında, memlekette çalkantılar, siyasi ve dini uyanışlar oluyordu.
Gelen haberler arasında, Şişli'ye bir cami yaptırıldığını da öğrenmiştik.
Şişli'nin eski günlerini yani gayrimüslimlerin ya da din ve diyanetle ilgisi az kimselerin oturduğu yerler olduğunu biliyorum ya, kendi kendime; "Yahu Müslüman Türk'ün parası bu kadar da heder edilir mi? Allah'ın kulları, cami yapacak yer mi kalmadı? Maksat reklam mıdır, süs müdür nedir? Şişli'ye cami yapılır mı?" diye söylenmiştim.
3 Kasım 2024 Pazar
Ebu Said Mehmed Hâdimî Hazretlerinden İbretlik Sözler
Ebu Said Mehmed Hâdimî Hazretlerinden İbretlik Sözler:
* Şüphesiz, dünyanın engelleri çoktur; birbirlerini kovalarlar.
Olur ki, bunların içine düşersin de, gerçek Sevgili sevgisini kaybedersin.
* Nefsin arzu ve meyillerinden, gayeye, Allah'ın rızasına hiç ulaşamazsın.
Nefsin istek ve arzuları, her fenalığın aslıdır; her ziyan ve rüsvaylığın sermâyesidir.
2 Kasım 2024 Cumartesi
1 Kasım 2024 Cuma
Lâdikli Ahmed Ağa'nın Nesebi
Akrabamızın büyüklerinden birisi anlatıyor:
Bir gün sohbet esnasında:
-Ahmet Emmi!
Bu köy halkının kimi Denizli'den gelmiş, kimi doğudan, kimi batıdan gelmiş.
Hatta dışarıdan Bulgaristan'dan ve Yugoslavya'dan gelen Boşnaklar bile var.
Bizim sülalenin nereden geldiğini senden öğrenmek istiyorum, demiş.