Diyanet İşleri başkanlığı din işleri yüksek kurulu üyesi Mustafa Ateş* anlatıyor:
İslah-ı Medaris Profesörü Rektör Ziya Efendi'yi çok övermiş Hoca Efendi.
Ziya Efendi'nin abisi Zeynelabidin Efendiyi de.
Ziya Efendi, zekası, gayreti ve ilmiyle meşhur.
Zeynelabidin Efendi de öyle.
Ancak, Zeynelabidin Efendi'nin farklı bir tarafı var.
Gençliğinde azıcık serkeşmiş.
Deli devre günlerinde içtiği zamanlar olmuş.
Hatta öyle ki bir ara ipin ucunu biraz kaçırarak Konya'nın tek meyhanesine epey borçlanmış.
Bir ara, babası Şeyh M.Bahaeddin Efendi, oradan bir yere geçerken meyhaneci önünü kesmiş:
-Zeynelabidin içti içti, parasını ödeyemedi!
Bana şu kadar borcu var! demiş..
Bunun üzerine Şeyh Bahaddin Efendi, ileri geri tek laf etmeden:
-Öyle mi?
Al, bunları da, bundan sonrası için sakla! demiş ve para kesesini çıkararak hem borcunu ödemiş, hem de bir miktar da fazla para vermiş.
Şeyh M. Bahaeddin Efendi, oğlu Zeynelabidin'e tek laf etmemiş.
Onu bir başka türlü, değişik bir yöntemle terbiye etmek istemiş.
Aynı akşam, meyhaneci meseleyi anlatınca, Zeynelabidin, kadehi taşa çalarak tövbe o tövbe, o andan itibaren bir daha ağzına damlasını almamış.
* Mustafa Ateş, Hacı Veyiszâde'nin hem Konya iman Hatip'ten, hem de okul dışından özel öğrencileri arasında yer almaktadır.
* Hacı Veyiszâde, Mustafa ÖZDAMAR, 1997, s.300.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder