12 Ağustos 2010 Perşembe
Gazipınar Köyü
Köy halkının geçim kaynağı tarım ve hayvancılığa dayanmakla birlikte, bunlardan elde edilen gelir bir aileyi geçindirebilecek durumda değildir. Gurbete mevsimlik gidip kazanç elde ederek yada İstanbul ve İzmir’deki çocuklarından yardım alarak hayatlarını devam ettirmektedirler.
Gazipınar köyünde ören yerlerinin varlığı görülmekte olup daha önce Ermeni’lerin oturduğu, sonra Kafkaslardan Çerkezlerin gelip yerleştiği ancak sivrisinekten rahatsız oldukları için burayı terk ettikten sonra şu an oturanların Kars-Sarıkamış yöresinden gelerek yerleştikleri anlatılmaktadır.
Köyün en eski sülalelerinden olan İsmailkahyalar sülalesi Kılıç soyadın, Molla Süleyman sülalesi Özer soyadını, Karabektaşgil sülalesi Dilibal soyadını, Karahasanoğulları sülalesi Özkan soyadını, Molla Kayalar sülalesi ise Akyüz soyadını kullanmaktadırlar.
1964 yılında Gazipınar köyü İlkokula kavuşmuş olduğu halde, göç nedeniyle köyde genç ve çocuk kalmadığından okul kapalı bulunmakta, okul çağındaki birkaç çocuk ise Artova Yatılı İlköğretim Bölge Okulu’nda yatılı olarak okumaktadırlar.
Köyün yetiştirdikleri, Cumhuriyet Savcısı Sinan TUR, öğretmen Ali ÖZÜBEK, Hasan ÖZKAN, Coşkun KILIÇ, Şükrü ŞENOL, Fikret YILMAZ, Özcan YILMAZ
Köy Muhtarı Sadık ÖZÜPEK deyişleriyle yörede nam salmış söylediği deyişlerden Sivaslı Hüseyin Gazi METİN Dede’ye ait bir örnek yazmadan geçemedik.
CAHİL KALMA
Hayatta hakiki mürşit ilimdir
Cahil kalma okumayı yaz öğren
Cehalet marazdır elbet zulümdür
Cahil kalma okumayı yaz öğren,
Cahilin kendine olmaz faydası
Pusulasız gemiye benzer yuvası
İlmi alim olmak gönül aynası
Cahil kalma okumayı yaz öğren.
Okumayla enerjiyi buldular
Türlü türlü sanayiler kurdular
Atom çağındayız aya vardılar
Cahil kalma okumayı yaz öğren.
İlim bir varlıktır her can bilemez
Cahiller yoksuldur faydalanamaz
Çalışır çabalar menzil alamaz
Cahil kalma okumayı yaz öğren.
Gel Metin’i oku bilene kadar
Bir mürşid-i kamil olana kadar
Beşikten mezara girene kadar
Cahil kalma okumayı yaz öğren.
MAKBULDÜR
Faydası olmayan baharda yazdan
Yüce dağ başının kışı makbuldür
Cahilin ettiği sazdan sohbetten
Arifin hayali düşü makbuldür.
Lokma yeme namerdin elinden
Sonra kurtulaman acı dilinden
Muhannetin kaymağından balından
Merdin kuru soğan aşı makbuldür.
Hüdayi konuşur bir ince dilden
Hal ehli olmayan ne bilir halden
Bilgisiz, duygusuz, saygısız kuldan
Ölülerin mezar taşı makbuldür.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder