Bir Hanım Hoca tesettür hakkında Sohbet ediyordu.
Bir açık hanımda devamlı ağlayarak sohbeti dinledi.
Sohbetin sonunda çarşaf giymek istediğini söyledi.
Ona:
-Sen sohbetin tesirindesin, sonra vaz geçersin, iyice düşündükten sonra giymeye karar ver, dediler.
Kadın itiraz etti:
-Yok, ben sohbete gelirken; "bugün hoca ne söylerse onunla amel edeceğim" diye kendi kendime söz verdim.
Çarşafı giydirdiler, gitti.
Aynı Hoca Hanım öbür hafta yine sohbete gitti, o kadını göremedi ve sordu:
-O kadını tanıyan var mı?
Cemaatten bir kadın kalkarak şöyle anlattı:
-O benim komşumdu, çarşafı giyip efendisine gitti:
-Efendi, sen Müslüman mısın?
-Evet.
-Peki sen Kur'ân'a inanıyor musun?
-Evet, dedi.
O zaman hocadan öğrenmiş olduğu çarşaf ayetini gösterdi ve efendisi:
-Sen benim ağzımı dilimi bağladın, giy, dedi.
Ertesi gün kadın trafik kazasında vefat etti.
O gece onu rüyamda gördüm:
Kıyamet kopmuş, herkes kan ter içinde.
Ben de sığınacak bir gölge arıyordum.
Baktım bir çadır, kafamı içeri soktum, o komşum içerde oturuyor.
-Ben de gelebilir miyim yanına? dedim.
O da:
-Sen de çarşaf giy, senin de çadırın olsun, dedi.
Uyandım ve hemen çarşaf giydim.
* Efendi Hazretleri'nin 13.01.1992 tarihli Pazartesi Sohbetinden İktibas
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder