Sayfalar

27 Temmuz 2011 Çarşamba

Yavuz Sultan Selim Türbesi, İstanbul

Yavuz Sultan Selim Türbesi, İstanbul
İstanbul ili Fatih ilçesi, Yavuzselim’de, Yavuz Sultan Selim Camisi’nin avlusunda bulunan bu türbe Kanuni Sultan Süleyman tarafından 1520 yılında Mimar Acem Ali’ye Yavuz Sultan Selim’in gömüldüğü yerin üzerine yaptırılmıştır. Yavuz Sultan Selim Camisini de Kanuni Sultan Süleyman 1522 yılında yaptırmıştır.

Yavuz Sultan Selim, Sultan II. Beyazıt ile Gülbahar Hatun’un oğlu, IX. Osmanlı padişahıdır. Sarayda iyi bir eğitim görmüş, Sultan II. Beyazıt hayatta iken kardeşleri Şehzade Korkut ve Şehzade Ahmet ile mücadele etmiştir. Yavuz Sultan Selim babası II. Beyazıt’a yaptığı baskı sonucunda kendi lehine Onu padişahlıktan feragat ettirmiş ve tahta geçmiştir. Yavuz Sultan Selim Osmanlı devleti için tehlikeli gördüğü Safevilerle mücadele etmiş, 1514 yılında İran’a karşı yaptığı seferde Çaldıran Savaşını kazanmıştır. Bundan sonra Dulkadirbeyliğini topraklarına katmış, 1516’da Mısır seferine çıkmış, Sina çölünü 13 günde geçmiştir. Mısır’da Memluk Sultanı ile Merc-i Dabık Savaşını, ardından 1517’de Ridaniye Savaşını kazanarak Kahire’ye girmiştir. Bu sefer sonucunda Halifelik unvanı ile Hz. Muhammed’in kutsal eşyalarını alarak İstanbul’a getirmiştir. Bundan sonra Ayasofya Camisi’nde yapılan törenle de Abbasi son halifesi III. Mütevekkilden Halife unvanını almıştır. Döneminde Osmanlı topraklarını 6.557.000 km.ye çıkarmıştır. Avrupa’ya doğru son seferine çıkarken Edirne’de rahatsızlanmış ve 22 Eylül 1520’de ölmüştür. İstanbul’daki türbesinin bulunduğu yere gömülmüştür.
Yavuz Sultan Selim Türbesi kesme taştan sekizgen planlı olup, Klasik Osmanlı mimari üslubundadır. Türbenin üzeri dıştan yivli bir kubbe ile örtülmüştür. Türbe girişinin önünde birbirlerine yuvarlak kemerlerle bağlanmış dört yuvarlak sütunun taşıdığı, üzeri düz saçaklı, üç gözlü bir revak yer almaktadır. Revak sütunlarından baştakiler yeşil, ortadakiler pembe renktedir. Revakın sağ ve soluna birer çini pano yerleştirilmiştir. Bu çiniler XVI. yüzyılın ilk yarısına ait sır altı tekniğinde panolardır. Çini panonun üzerine iki satır halinde lacivert zemin üzerine beyaz yazı ile türbeyi Yavuz Selim’in oğlu Kanuni Sultan Süleyman’ın yaptırdığı yazılıdır. Bu kitabenin mealen anlamı şöyledir:

“Bu mübarek türbenin yapılmasını büyük sultan, Arap ve Acem sultanlarının efendisi, karaların ve denizlerin sahibi, her iki Haren-i Şerif’in hamisi Sultan Süleyman Han bin Selim Han bin Bayazıd Han emretti. Allah onun mülkünü ve saltanatını daim kılsın.”

Bu yazının altında da bu mübarek imaretin Muharrem ayının 928 senesinde tamamlandığı yazılıdır. Diğer çini panoda ise üstte Yusuf suresinin 101. ayeti, altta da Şuara suresinin 87–89. ayetleri yazılıdır.

Türbenin giriş cephesi dışında kalan diğer cepheleri iki katlı pencerelerle hareketlendirilmiştir. Pencerelerden üst kattakiler sivri kemerli ve alçı şebekelidir. Kırmızı renkli taşlarla da çerçeveler içerisine alınmıştır. Alt sıra pencereler dikdörtgen mermer söveli olup, bunların üzerlerine içleri boş sivri kemerli alınlıklar yerleştirilmiştir.

Türbenin içerisi pencere bordürleri, payeler, kubbe kasnağı XIX. yüzyıl kalem işleri ile bezenmiştir. Orijinal kalem işlerinin ne şekilde olduğu kesinlik kazanamamıştır. Kubbe içerisinde kalem işleri ile tam ortasına girift yazı ile Ra’d suresinin 3.ayeti yazılmıştır. Pandantiflerdeki yuvarlak madalyonlarda ise Lafsa-i Celâl, Hz. Muhammed, Çehar yar-Güzin ve Hz. Muhammed’in torunları olan Hasan ve Hüseyin’in isimleri yazılıdır.

Türbe ağaç işleri yönünden de son derece zengindir. Giriş kapısı XVI. yüzyılın özelliğini yansıtan kündekâri tekniğinde bir kapıdır. Kapının üzerine Esma-i Hüsna, Hüvel Hallak-ül Baki; Küllü nefs-in zakaikat’ül-Mevt sözleri yazılıdır. Ayrıca türbe içerisinde Kâbe’nin bir maketi, Muhiddin Arabi’nin söylediği kerametle ilgili bir taş, Hacı Kâmil Akdik’in talik yazısı, Abdülhak Hamid’in de Yavuz Sultan Selim’in Kabrini Ziyaret isimli şiiri bulunmaktadır.

Türbe içerisindeki yapıldığı döneme ait kandiller ve askıların yerine II. Meşrutiyet döneminde görkemli bir avize konulmuştur. Yavuz Sultan Selim’in sandukası, sedef kakmalı ahşap bir şebeke ile çevrilmiştir. Bu sanduka üzerinde kadife üzerine sırma ile işlenmiş Kelime-i Tevhit yazılı XIX. yüzyıla tarihlenen bir örtü bulunmaktadır. Ayrıca Mısır seferi dönüşünde Şeyhülislâm İbn-i Kemal’in atının ayağından sıçrayan çamur ile kirlenen ve Yavuz Sultan Selim’in vasiyeti üzerine ölümünden sonra sanduka üzerine serilmiş kaftanı bulunmaktadır.

Türbe içerisinde yalnızca Yavuz Sultan Selim’in sandukası vardır. Günümüzde İstanbul Türbeler Müdürlüğü’nün yönetiminde olup, ziyarete açıktır.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder