7 Ağustos 2011 Pazar

Mustafa Rakım Efendi Türbesi, Fatih, İstanbul

İstanbul Fatih ilçesi, Karagümrük Atik Ali Caddesi’nde, Atik Ali Camisi’nin karşısında bulunan bu türbenin, yanındaki medrese ile birlikte 1826 yılında yapıldığı sanılmaktadır.

Hattat Mustafa Rakım, Türk hat sanatının en ünlü kişilerindendir. Ünye’de 1757 yılında dünyaya gelmiş, kardeşi Hattat İsmail Zühtü Efendi ile birlikte küçük yaşta İstanbul’a gelerek bir yandan medrese tahsilini sürdürmüş, diğer yandan da hat sanatını öğrenmişlerdir. Derviş Ali Efendi’den 12 yaşında icazet almıştır. Devrin önde gelen kişilerinin çocuklarına ders vermiş ve aynı zamanda da resim yapmıştır. Sultan III. Selim’in (1789–1807) tahta çıkışında bir resmini yapmış ve kendisine takdim etmiştir. Padişah bu resmi çok beğenmiş ve ona Müderrislik payesi vermiştir. Bundan sonra sarayla bağlantı kuran Rakım Efendi Şehzade Mahmud’un (1808–1839) yazı hocası olmuş ve onun öğrencisi olan Sultan, hattat padişahlar arasında ün yapmıştır.

Mustafa Rakım Efendi Molla unvanı ile İzmir (1809), Edirne (1814), Mekke (1816) ve İstanbul (1818) kadılıklarına getirilmiş ve 1823 yılında da Anadolu Kazaskeri olmuştur. 26 Mart 1826 yılında İstanbul’da ölmüştür.

Mustafa Rakım Efendi’nin İstanbul’un çeşitli camilerinde, mezar taşlarında kitabeleri bulunmaktadır. Ayrıca çok sayıdaki levhaları, hilyeleri ve Kuran’ları bulunmaktadır. Bugün bunların bir kısmı Türk ve İslâm Eserleri Müzesi ile Topkapı Sarayı Müzesi’nde ve özel koleksiyonlarda bulunmaktadır.

Hattat Mustafa Rakım Efendi’nin Türbesi kesme taştan yapılmış olup, avlu cephesindeki duvarlar bir sıra taş, iki sıra tuğladan örülmüştür. Caddeye bakan duvarlar ise kesme taştandır. Türbenin üzeri doğrudan doğruya duvarlar üzerine oturan kubbe ile örtülüdür. Türbenin kuzeydoğu köşesine celi-sülüs yazı ile yazılmış mermer bir kitabe yerleştirilmiştir.
Kitabe:
“Sabıka sadr-ı Anadolu ve hazin-i kelâmü’r-rabbâni Hattat Mustafa Rakım Efendi ruhiçün Fatihâ 1241 (1826) Ketebehu Mustafa Rakım.”

Bu kitabenin Hatat Rakım tarafından yazıldığı sanılıyorsa da bu konuda bazı iddialar bulunmaktadır. Ölümünden sonra öğrencisi Haşim Efendi tarafından veya ölmeden önce kendisi tarafından yazıldığı konusu çelişkilidir. Türbenin cadde üzerindeki üç penceresi üzerinde de bir başka kitabe daha bulunmaktadır.

Türbenin içerisi son derece sade olup, Hattat Mustafa Rakım Efendi ile öğrencisi Haşim Efendi’nin (1845) sandukaları bulunmaktadır.








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder