Hakkâri
Cumhuriyet öncesinde, Van Vilayetinin bir sancağı olarak Musul
Vilayetinin kuzeyinde yer alıyordu.
Bu
coğrafi konum nedeni ile yörenin siyasal geleceği, Musul’un kavuşacağı
siyasal statü ile doğrudan ilişkiliydi. Musul uzun yıllar İngiliz işgali
altında kaldığından dolaysıyla statüsü 1926 yılında belirlendiği
için Hakkâri yöresinin istikrarlı bir yapıya kavuşması ancak bu
tarihte gerçekleşti.
Ankara
Hükümetinin Milli mücadeledeki başarısını belgeleyen Lozan barış
görüşmelerinin, belki de en tartışmalı konusu, Musul sorunuydu. O sırada
iki kaza (İmadiye, Zaho) İngiliz işgali altında olduğu için konu
Hakkâri’nin siyasi geleceğini de ilgilendiriyordu. Gerek İngiltere
gerekse Türkiye bu konuda herhangi bir ödüne yanaşmadıkları için görüşmelerin
kesilmesini önlemek amacıyla, Musul sorununun daha sonra, ikili görüşmelerde
ele alınması karalaştırıldı. Nitekim bu amaçla 19 mayıs 1924’te
“Haliç Konferansı” adı verilen bir görüşme düzenlendi ancak, bu
konferansta da bir sonuca ulaşılamadığı gibi, İngiltere’nin
konferanstaki temsilcisi Sir Percy Cox , yaptığı konuşmada Hakkâri yöresini
de pazarlık konusu yaparak bu bölgenin, Irak’taki Nasturilere
verilmesini istedi ve konferans 5 Haziran 1924’te herhangi bir çözüme
ulaşmadan dağıldı.
Haliç
Konferansının başarısızlığa uğraması üzerine, Türkiye konunun
Milletler Cemiyetine götürülmesini önerdi. Ankara Hükümetinin bu öneriyi
benimsemesi üzerine de Musul Sorunu, Milletler Cemiyetinin 20 Eylül 1924
tarihli oturumunda ele alındı. Uzun görüşmelerden sonra, Milletler
Cemiyeti bünyesinde üçlü komisyon adı altında bir komisyon oluşturuldu.
Komisyon 29 Ekim 1924’te soruna geçici bir çözüm getirdi ve Brüksel
Hattı adı verilen bir çizgi ile Türkiye Irak sınırını belirledi.
Bu hata göre Hakkâri ve Musul birbirinden ayrılıyor, Hakkâri’nin
kazaları Zaho ve İmadiye Musul içinde kalıyordu. Üçlü komisyon,
daha sonra, Musul’un ekonomik toplumsal ve kültürel yapısıyla İngiltere’nin
Hakkâri’ye ilişkin sağlarını incelemek üzere bölgede çalışmalara
başladı. 16 Temmuz 1925’te bir rapor hazırlayarak Milletler
Cemiyetine sundu. Bu raporda, Brüksel hattının kesinleştirilmesi,
Musul’un Irak’a verilmesi ve İngiltere’nin Hakkâri ile ilgili
isteklerinin geri çevrilmesi görüşleri yer alıyordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder