14 Ağustos 2011 Pazar

HANLAR, İSTANBUL

İstanbul Hanları

Hanlar,uzak bölgelerden gelen tacirlerin kalabileceği,mallarını güven altında bekletebileceği bir ihtiyaçtan doğmuştur. Başlangıcından itibaren han ve kervansaray adı altında topladığımız bu ticari yapılar insan-yük-hayvan üçlüsünün bir arada konakladığı yapılardır. Çeşitli yerlerden gelen tüccar mallarını taşıyan hayvanlarını alt kattaki ahırlarda barındırır kendi ise yukarıdaki odalarda ikamet eder, mallar ise alt ve üst katlardaki depolarda korunurdu. Gece olunca bu binaların kalın ve güvenlikli kapıları soyguna karşı kapanır ve gün ışıyıncaya kadar açılmazdı.

Hanların büyük bir kısmı vakıf sahipleri tarafından vakıflarına gelir temin etmek için da yaptırılmıştır. Osmanlı ticaret merkezlerinin vazgeçilmez bir parçası olan bu hanlar, fetihten sonra Fatih tarafından ikisi Tahtakale’de ikisi de bedesten yakınında olmak üzere dört han yaptırmıştır.

İlk inşa edilen han’ın Bedesten yakınındaki günümüze ulaşamamış olan “Bodrum Kervansarayı” olduğu bilinmektedir. İstanbul’a pamuk ve ipek getiren tüccarların konakladığı bu iki katlı hanın otuzbir odası, onbeş dükkanı ve dokuz deposu olduğunu eski kaynaklar yazmaktadır. Handan elde edilen yıllık gelir 15 000,dükkan ve hücrelerden ise 3000 akçe imiş.

Fatih’in Haliç’de, liman bölgesinde yaptırttığı han ise Venedik ve Cenevizli tüccarlar tarafından kullanılıyordu.

İstanbul Hanları başlıca,

1- Eminönü-Unkapanı bölgesi
2- Beyazıt-Sultanhamamı bölgesi
3- Beyazıt-Aksaray bölgesi
4- Haliç-Galata-Beyoğlu’nda olmak üzere başlıca dört bölgede toplanmışlardır.

İstanbul’da han inşaatı XX.yüzyılın başlarına kadar sürmüş olup,XIX.yüzyıldan itibaren işlevi biraz değişerek, özellikle Beyoğlu ve Karaköy'de ticarethanelerin toplandığı “İş Hanları” na dönüşmüştür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder