1925 yılının Ağustos ayında Mustafa Kemal Kastamonu'da halka şapkayla hitap etti ve bundan böyle batılı kıyafetlerin giyileceğini ilan etti.
"Şapka İktisası Hakkında Kanun" 25 Kasım 1925'de kabul edildi.
1925 yılının Ağustos ayında Mustafa Kemal Kastamonu'da halka şapkayla hitab etti ve bundan böyle batılı kıyafetlerin giyileceğini ilan etti.
Bakanlar Kurulu, kısa bir süre sonra 2413 sayılı kararname ile 2 Eylül 1925'de devlet memurlarına şapka giyme mecburiyeti getirdi.
Konya milletvekili Refik Bey ve arkadaşları, 15 Kasım 1925'de şapka dışında başlık giyilemeyeceğine dair kanun teklifini TBMM'ye verdiler.
Bursa Milletvekili Nureddin Paşa bu teklifin anayasaya aykırı olduğunu öne sürdüyse de itirazı dikkate alınmadı.
"Şapka İktisası Hakkında Kanun" 25 Kasım 1925'de kabul edildi.
Halkın bu karara tepkisi çok sert oldu.
Başta Erzurum olmak üzere Rize, Sivas, Maraş, Giresun, Kırşehir, Kayseri, Tokat, Amasya, Trabzon ve Gümüşhane'de isyanlar çıktı.
Direnişin en sert olduğu yer, Trabzon'un Of ilçesiydi.
Of, Hamidiye Kruvazörü tarafından bombalandı.
"Atma Hamidiye atma, şapka da giyeceğuz, vergi de vereceğuz" diye başlayan türkü bu olayla ilgilidir.
Direnişin giderek yayılma eğilimi göstermesi üzerine, İstiklal Mahkemeleri devreye girdi.
Takrir-i Sükun Kanunu'yla birlikte tekrar gündeme gelen bu zulüm aygıtları, sadece şapka giymek istemedikleri için insanlara akıl almaz işkenceler yapmaya başladılar.
Konya, Maraş, Giresun, Rize, Erzurum, Kayseri gibi şehirlerde "Gezici İstiklal Mahkemeleri" kuruldu.
Bu mahkemeler, ellerine geçen fırsatı değerlendirerek, muhalifleri şapka kanununa aykırı davrandıkları gerekçesiyle teker teker cezalandırmaya başladı.
Bazıları ağır hapis cezalarına, bazıları ise idam cezasına çarptırıldı.
Erzurum'da kurulan gezici İstiklal Mahkemesi, şehrin Kemalist rejime körü körüne boyun eğmeyi reddeden 30 kadar muhalifini asarak idam etti.
Rize'de aynı sebepten ötürü 8 kişi asıldı.
İskilipli Atıf Hoca gibi ileri gelen kanaat önderleri ortadan kaldırıldı.
Şapka münasebetiyle resmen 170 kişinin asıldığı duyurulduysa da, gerçek sayı bundan çok daha fazlaydı.
Günümüzde "Şapka Kanunu" hâlen varlığını sürdürüyor, ancak uygulanmıyor.
"Şapka İktisası Hakkında Kanun" 25 Kasım 1925'de kabul edildi.
1925 yılının Ağustos ayında Mustafa Kemal Kastamonu'da halka şapkayla hitab etti ve bundan böyle batılı kıyafetlerin giyileceğini ilan etti.
Bakanlar Kurulu, kısa bir süre sonra 2413 sayılı kararname ile 2 Eylül 1925'de devlet memurlarına şapka giyme mecburiyeti getirdi.
Konya milletvekili Refik Bey ve arkadaşları, 15 Kasım 1925'de şapka dışında başlık giyilemeyeceğine dair kanun teklifini TBMM'ye verdiler.
Bursa Milletvekili Nureddin Paşa bu teklifin anayasaya aykırı olduğunu öne sürdüyse de itirazı dikkate alınmadı.
"Şapka İktisası Hakkında Kanun" 25 Kasım 1925'de kabul edildi.
Halkın bu karara tepkisi çok sert oldu.
Başta Erzurum olmak üzere Rize, Sivas, Maraş, Giresun, Kırşehir, Kayseri, Tokat, Amasya, Trabzon ve Gümüşhane'de isyanlar çıktı.
Direnişin en sert olduğu yer, Trabzon'un Of ilçesiydi.
Of, Hamidiye Kruvazörü tarafından bombalandı.
"Atma Hamidiye atma, şapka da giyeceğuz, vergi de vereceğuz" diye başlayan türkü bu olayla ilgilidir.
Direnişin giderek yayılma eğilimi göstermesi üzerine, İstiklal Mahkemeleri devreye girdi.
Takrir-i Sükun Kanunu'yla birlikte tekrar gündeme gelen bu zulüm aygıtları, sadece şapka giymek istemedikleri için insanlara akıl almaz işkenceler yapmaya başladılar.
Konya, Maraş, Giresun, Rize, Erzurum, Kayseri gibi şehirlerde "Gezici İstiklal Mahkemeleri" kuruldu.
Bu mahkemeler, ellerine geçen fırsatı değerlendirerek, muhalifleri şapka kanununa aykırı davrandıkları gerekçesiyle teker teker cezalandırmaya başladı.
Bazıları ağır hapis cezalarına, bazıları ise idam cezasına çarptırıldı.
Erzurum'da kurulan gezici İstiklal Mahkemesi, şehrin Kemalist rejime körü körüne boyun eğmeyi reddeden 30 kadar muhalifini asarak idam etti.
Rize'de aynı sebepten ötürü 8 kişi asıldı.
İskilipli Atıf Hoca gibi ileri gelen kanaat önderleri ortadan kaldırıldı.
Şapka münasebetiyle resmen 170 kişinin asıldığı duyurulduysa da, gerçek sayı bundan çok daha fazlaydı.
Günümüzde "Şapka Kanunu" hâlen varlığını sürdürüyor, ancak uygulanmıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder