Zâhid el-Kevserî
11 Ağustos, zamanımızın incilerinden, ilim tacının cevherlerinden Allâme Zahid el-Kevserî hazretlerinin vefatının sene-i devriyesidir. Vaktinde, bir vakfın şartname dışında istimal edilmesine mâni olmak için hem hükümete direnmiş ve hem Sultan Vahdeddin Han'ı dâhi karşısına almış, İttihat Terakki'nin medreseleri tamamen pasifize etmek için yaptığı programı kabul etmeyerek tam zıddına eğitim süresini uzatmış, sonra müstekbir zorbaların tahakküm devrinden evvel Mısır'a hicret etmiş ve âlem-i İslâmın en muteber ulemasınca tanınmış ve tahkikleri ve telifleri ile devrimizin yüz akı olmuş, şöhreti Hindistan'tan Hicaz'a kadar tüm İslam âlemini tutmuş, Hasan el-Benna'nın "ne zaman yolumuzu şaşırsak onlarla (Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi ve Zâhid el Kevserî) yolumuzu bulduk" dediği ve Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi'nin "Meğer biz Zâhid Efendiyi tanıyamamışız, biz siyaset illetiyle meşgul iken o ilimde derya olmuş" dediği, Mısır'da medfun bulunan Rabbânî çilekeş âlim Muhammed Zâhir el Kevserî hazretlerinin ruhunu Cenab-ı Hakk şaduman kılsın, makamını âli eylesin, kabrini cennet bahçelerinden bir bahçe eylesin! Âmin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder