5 Haziran 2025 Perşembe

Bunların çoğu Ermeni, Rum...!

Hacı Veyiszâde'nin oğlu Mehmet Kurucu Hoca, babasını anlatıyor:

Hicaz'dan geldikten sonra, halamın oğlu Albay Ahmet var.
Şimdi, babam İstanbul'a inmiş... 
Hacdan dönüyor... 
Halamın evinde, beni beklermiş...
Biz de vardık, yattık kalktık sabah namazına... 
Hüdâî Hazretlerine gidecez.

Bir yemeni yaptırdıydım kendisine. 
Yemenisi de eğilmiş filân... 
Ordan da bişiyler uydurmadık. 
İniş yokuş. 
Zeynep Kâmil'den Hüdâî Hazretlerine gittik sabah namazına.
Namazda baktı ki, oranın imamı da Konyalı, Yarmalı aslen... 
Babamı görünce beraber, anoooov!.. 
Salmadı, kahvaltı yaptırdı filân. 
Derken ordan tekrar Zeynep Kâmil'e dönerken... 
Yayak gidiyoruz gari. 
Gelene selâm veriyor, gidene selâm veriyor, önüne gelen herkese selâm verince gine, Konya'daki gibi: 
-Baba, bunların çoğu Ermeni, Rum yahu? dedim.
-Oğlum, Es Selâmu alâ menittebeal Hüdâ, derim ben.
Müslüman değilse, Cenâb-ı Hak hidâyet verir inşâallah.
Müslümansa zaten Allah selâmet versin!...dedi

Ve şunu anlattı, orada:
Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi ve Sellem Efendimize bir yahudi geliyor: "Es sâmü aleyk! demiş.
Ölüme uğra, belaya uğra! dimek bu.
O anda Ayşe validemiz de oradaymış. 
Yahudi öyle edebsizlik edince, dayanamamış ve: 
-Belâ senin başında patlasın, ölüm sana uğrasın!.. deyince, Efendimiz: 
Ne diye öğle uzattın ya Âişe, "Aleyküm" deyiver, yeter! demiş.

Bunu da orada anlattı babam.

* Hacı Veyiszâde, Mustafa ÖZDAMAR, 1997, s.379, 380, 381.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder