19 Haziran 2025 Perşembe

Rical-i Gayb'dan birini gördün mü?

Hacı Veyiszâde'nin yeğeni Ali Ulvi Kurucu anlatıyor:

Lâdikli Ahmed Ağa, 1969 yılında Medine-i Münevvere'ye gelmişti. 
Kendisini sabah kahvaltısına davet etmiştim. 
Geldi. 
Kahvaltı ettik. 
Bazı Konyalılar da vardı. 
Kahvaltıdan sonra, ben bir abdest tazeleyeyim, dedi ve abdest aldı:
-Harem-i Şerifte bazı Pakistanlılara sözüm var, onlarla görüşeceğim. 
Bana Harem-i Şerif'i gösteriver, kendim giderim, dedi.Evden çıktık. 
Eski Dârüleytam vardı, onun yanına geldik. 
Harem-i Şerif göründü; aramızda elli metre var. 
-İşte geldik Ahmed Ağa, dedim.
-Allah razı olsun, dedi.

Ahmed Ağa Harem-i Şerif'e doğru yürüdü, kalabalığa girdi kayboldu. 
Dikkatle baktım, baktım göremedim.
"Rical-i Gayb'dan birini gördün mü?" deseler; "Gördüm" desem; yalancı olmam.
Ahmed Ağa, Türkçeden başka dil bilmez. 
Pakistanlılarla nasıl görüşecek?
Demek kimlerle görüşeceğini, bizim görmemiz uygun değilmiş ki, kayboldu gitti.

  1. Lâdikli Âşık Ahmed Hüdâî, Ahmet Elma, 2011, 5.Baskı, S.38.
  2. Ali Ulvi KURUCU'nun Hatıraları 3.Cild.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder