Yavuz Sultan Selim İran seferine çıktı.
Şah İsmail, er meydanına davet edildi.
O ise, daima kaçtı.
Safevî topraklarına girildi.
Şah İsmail, devamlı geriye doğru kaçıyordu.
Asker, bu uzun yolculuktan usandı.
İkmal azaldı.
Orduda birçok kimse:
“Şah İsmail kaçtı.
Bu bile zaferdir.
Artık geriye dönelim. “deyip, isyan çıkarmağa başladı.
Hatta bunlar, Yavuz’un çadırına ok atacak kadar ileri gittiler.
Bunun üzerine Yavuz’un, çadırından çıkarak isyancı askerlere karşı îrad ettiği nutuk, harp tarihinin şaheserlerindendir.
Yavuz Sultan Selim bu nutukta:
« …henüz hedefe varılmadığını, seferden asla dönülmeyeceğini, cihad için yapılan bu seferden, ancak kadınlarını düşünenlerin dönebileceğini, yiğit olanın ardınca gelmesini isteyip, tek başına dahi olsa savaşacağını » gür sesi ile ifade ederek
“İsteyenler, karılarının yanına dönüp entarilerini giyebilirler!
Ben düşmana karşı tek başıma da gidebilirim!.” dedi ve atını mahmuzladı.
Şah İsmail, er meydanına davet edildi.
O ise, daima kaçtı.
Safevî topraklarına girildi.
Şah İsmail, devamlı geriye doğru kaçıyordu.
Asker, bu uzun yolculuktan usandı.
İkmal azaldı.
Orduda birçok kimse:
“Şah İsmail kaçtı.
Bu bile zaferdir.
Artık geriye dönelim. “deyip, isyan çıkarmağa başladı.
Hatta bunlar, Yavuz’un çadırına ok atacak kadar ileri gittiler.
Bunun üzerine Yavuz’un, çadırından çıkarak isyancı askerlere karşı îrad ettiği nutuk, harp tarihinin şaheserlerindendir.
Yavuz Sultan Selim bu nutukta:
« …henüz hedefe varılmadığını, seferden asla dönülmeyeceğini, cihad için yapılan bu seferden, ancak kadınlarını düşünenlerin dönebileceğini, yiğit olanın ardınca gelmesini isteyip, tek başına dahi olsa savaşacağını » gür sesi ile ifade ederek
“İsteyenler, karılarının yanına dönüp entarilerini giyebilirler!
Ben düşmana karşı tek başıma da gidebilirim!.” dedi ve atını mahmuzladı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder