Mahmut Yıldırım
Ben Abdullah Öcalan'ın yanına kadar gittim.
Orada onu öldürmek için tam 3 ay bekledim.
3 ay hainlerle yaşadım, yılan yedim, böcek yedim.
Artık sabrım kalmadı ve bana bu emri veren Albayla irtibata geçtim:
"Neyi bekliyorum efendim, bu emir ne zaman gelecek?" dedim.
Albay bana:
"Emir büyük yerden, öldürmeden geri geleceksin" dedi.
Duyduğum laflar karşısında fenalık geçirdim.
Ben para için değil, binlerce askeri öldüren soysuzların hesabını kesmek için bu görevi üstlendiğimi bildirdim Albay'a.
Bana ömrün hapiste çürür dedi.
Sonra ona dedim ki:
"Birazdan Apo'yu öldüreceğim, sonra seni ve sana o emri veren makamdakileri."
Bunlar devletin bütün birimlerine sızmış.
Apoyu öldüremedim, o gece dağ kadrosunda bir tane hain olduğunu öğrendim telsiz'den.
Herkesi sorgulamaya başladılar, yakalanmam an meselesiydi.
Apo'yu alıp götürdüler kamptan.
Gece olunca zar zor ayrıldım kamptan.
Ve giderken şunu yazdım:
"Yeşil bir kere geldi, bir daha geldiğinde hiçbiriniz yaşamayacaksınız!"
Türkiye'ye gelemedim, hain ettiler beni.
En çok zoruma bu gitti, milletimin beni hain bilmesi.."
Mahmut Yıldırım
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder