Nuh Aleyhisselâm, asma kökleri dikmiş, geniş bir üzüm bahçesi meydana getirmek istiyordu.
Fakat diktiği kökler bir türlü yeşermek bilmiyordu.
Nûh Aleyhisselâm, "Acaba neden yeşermiyor?" diyerek tasalanıp dururken bir gün kendisine, yaşlı bir ihtiyar kıyafetine bürünerek lânetlik şeytan çıkageldi ve:
Bağının yeşerip de çil çil üzümler vereceğini duyan Nûh Aleyhisselâm, "bildiğiniz gibi yapın" diyerek şeytana izin verdi.
- Şeytan da şu yedi hayvanı kesti:
- Arslanı
- Ayıyı
- Kaplanı
- Çakalı
- Köpeği
- Horozu
- Tilkiyi
Böylece şeytanın ileri sürdüğü iddiası yerine gelmiş oluyordu.
Daha önce tek renkte olan üzümler bu hayvanların kanlarıyla sulandıktan sonra tam yedi renge bürünmüşlerdir.
İşte o yüzdendir ki içki kullanan kimsede şu yedi karakteri görmekteyiz.
Her içki içen kimse sarhoşken, kendini;
- aslan gibi cesur,
- ayı gibi kuvvetli,
- kaplan gibi öfkeli (kükremiş),
- çakal gibi konuşkan (uluyan),
- köpek gibi kavgacı (hırlayıcı),
- tikli gibi kurnaz, intikamcı,
- horoz gibi ötücü hisseder.
- Hayatül Gulûb
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder