Adana’ya 27 km uzaklıktaki kent, altın çağını Roma egemenliği döneminde yaşamıştır. Bu dönemden önce, İ.Ö.95’te Seleukosların kralı VI.Seleukos burada, gymnaseion yakınında öldürüldüğünden, kardeşleri kenti yakıp yıkmış, halkınnı da kılıçtan geçirmişlerdi. Roma egemenliği döneminde onarılmış ve yeni yapılarla donatılmıştır. Kentin, surlarla çevrili bir akropolis (yukarı hisar) bölümü, tiyatrosu, su kemerleri, surdışında bir stadeionu ile bir hippodromosu bulunmaktaydı. İki yanı sütunlu ana caddesi, kenti ırmak kıyısına bağlıyordu. Ancak, kent ortaçağda iki büyük deprem geçirmiş ve ikisinde de yerle bir olmuştur.
Misis’de, ilkçağ kentinden günümüze gelebilen eserler köprü dışında harap durumdadır. Hadrianus döneminde (İ.S. 117-138) yapılan tiyatronun kalıntıları görülebilmektedir. Ortaçağ kasabası, batı yakadaki eski kentin hemen yanı başında, doğu yakaya kurulmuştur. Bugün bu alanda Bizans, selçuklu, osmanlı dönemlerine ait köprü, kervansaray gibi tarihi yapıtlar bulunmaktadır.
Ceyhan Irmağı üzerindeki köprü, Roma egemenliği döneminde, IV.yüzyıl ortalarında yapılmıştır. VI.yüzyılda, Iustinianus döneminde onarım görmüş, daha sonraki dönemlerde de onarılarak yenilenmiştir. İlkçağ kentinin batı yakasındaki höyükte, Prof.Dr.Helmuth Th.Bossert, kazı yapmıştır. Höyüğün batı yanındaki yamaçta da Missis’in Mozaik Müzesi bulunmaktadır. Misis’in, ilkçağda, Ceyhan üzerinden denizle ulaşımı bulunan bir liman kenti olduğu sanılmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder