(1752-1814)
Kaside, gazel ve hicivleri ile ünlenmiş bir şairdir. İlk şiirlerinde “Hüzni” takma adını kullanmış, Daha sonra İstanbul’a gelmiş ve burada “Sururi” takma adı ile şiirler yazmıştır.
Kadılık ve kethüdalık göreviyle Anadolu’da bir süre bulunduktan sonra, III.Selim tarafından Yeni Pazar kadılığına getirilmiştir.
Edebiyatımızda Ebcet Hesabı ile tarih düşürme sanatının en mâhir ustası Sürûrî’dir. Sürûrî bu sanatın altın çağını yaşatan şâirdir. Sürûrî düşürdüğü târihlerde sâdece târih vermemiş, ele aldığı zâtı bir-iki mısra ile en iyi şekilde ifâde de etmiştir. Bu güç onun tahsîlinden gelmektedir. önce “Hüznî” mahlası ile şiirler yazan Seyyid Osman daha sonra Şeyhülislâm Tevfik Efendinin tavsiyesi ile “Sürûrî” mahlasını kullanmıştır.
Sürûrî sâdece kendi devrine değil, kendinden önceki zamanlar için de târihler düşürmüştür. Bu, şâirin başka bir yönüdür. Fakat bu târihler devletin kaderini de ilgilendirir. Onun söylediği târih sayısı iki bini bulmaktadır.
Hiciv ve hezel türündeki şiirlerinde “Hayavi” takma adını kullanmıştır.
Yapıtları:
Divan, Hazeliyat, Mecmua-i Sururi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder