Türküyü Kızık Kasabamızdan derleyen Hüseyin Hüsrevoğlu türkünün hikayesini şöyle anlatıyor: "1934-1935 yıllarında Afyon-Sandıklı demiryolu yapımında Kızık köyünün yakınında tünelde çalışan bütün işçiler Kızık köyümüzdendir. Bir tünel, inşaat sırasında göçtü. Bu tünelin içinde, genç bir nişanlı delikanlı bulunmakladır. Bu gencin ölümü üzerine bu türkü yakılmıştır. Çevrede bütün büyükler tarafın söylenmektedir.
Kabrimi kazıverin yarmaya düze
Önümü çevirin de sılaya yüze
Benden selam söyleyin kadersiz kıza
Düğünümü de koydular bahardan güze
*****
Noldu yarim noldu sızın mı kaldı?
Beşikle ağlayan kuzun mu kaldı?
*****
Kontrol da gelmiş yazı yazıyor
Jandarmaya gelmiş kabrim kazıyor
*****
Nisanlımdan koşup yarma geziyor
Benim sevdiklerim başımda sızıyor
Noldu yarim noldu sızın mı kaldı?
Beşikte ağlayan kuzun mu kaldı?
*****
Ne kanlıymış su yarmanın çalışı
Sen miydin amelenin delisi
Kurban olayım Konya Valisi
Kırıldı da amelinin yarısı
*****
Noldu yarim noldu sızın mı kaldı?
Beşikle ağlayan kuzun mu kaldı?
*****
Yedinci tünelin direği sarkmış
Kayalar gelirken elini tutmuş
Dalgın dalgın uykuya yatmış
*****
Noldu yarim noldu .sızın mı kaldı?
Beşikle ağlayan kuzun mu kaldı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder