Halk arasında bu
konuda söylenen birkaç efsane rivayeti vardır.
Bunlardan ilki, Eşrefoğlu Mehmed Bey ve gözdesiyle
ilgili olanıdır.
Şair ruhlu, zevk ehli olduğu kadar
da kıskanç tabiatlı olan Mehmed Bey'in Meys adında
güzelliği dillere destan bir gözdesi varmış.
Öyle ki,
bir gören bir daha görmek için canını bile verirmiş.
Mehmet Bey sevgili gözdesini herkesin gözünden uzak
tutmak için, göldeki küçük odalardan biri üzerine
köşk yaptırarak etrafını surlarla çevirtmiş.
Köşkün
muhafızları da, silahlandırılmış birbirinden güzel
kızlar...
Adaya kimseyi yaklaştırmazlarmış.
Adaya kimseyi yaklaştırmazlarmış.
Derken fırtınalı bir gece kayığı parçalanan genç bir
balıkçı, yaralı ve baygın olduğu halde adaya
sürüklenmiş.
Nöbetçiler delikanlıyı köşke almışlar.
Genç balıkçı gizliden adada yaşamaya başlamış.
Bir
süre sonra balıkçı muhafız kızlarla içli dışlı
olmaya başlamış.
Burçlardan biri üzerinden ilk çocuk
ağlamasını başka sesler takip etmiş.
Kıskançlık
krizine giren gözde, barut deposuna inerek köşkü
havaya uçurmuş.
Bir başka rivayete göre
adada tek bir çocuk olmuştur.
Bu çocuğun annesi de
güzel gözdedir.
Uzun süren savaştan dönen sultan
adaya gelirken çocuğun sesini duymuştur.
Sultanın
gazabından korkan muhafızlar da, önceki rivayette
olduğu gibi baruthaneyi ateşe vermişlerdir. Burada
dikkati çeken ikinci farklılık, hikayedeki
kahramanın bey değil Selçuklu sultanı olmasıdır.
İkinci bir efsaneye göre olaylar şöyle
gelişir:
Selçuklu sultanı rüyasında veya falında
kızını yılan soktuğunu görmüş.
Tedbir olarak adaya
özel bir kale ve köşk yaptırmış.
Adaya yılan
girmesin diye ciddi tedbirler almış.
Öyle ki, su ve belki de süt ihtiyacı karşılamak için Anamaslardan adaya kadar uzanan künk borular döşetmiş.
Öyle ki, su ve belki de süt ihtiyacı karşılamak için Anamaslardan adaya kadar uzanan künk borular döşetmiş.
Bir ara kız ağır hasta
olmuş.
Uzun süre hasta yatan sultan sonunda
iyileşmiş.
Bunun üzerine adaya geçmiş olsun
ziyaretleriyle birlikte armağan yağmuru başlamış.
Yaşlı bir köylü kadın da sepetle üzüm getirmiş.
Yaşlı kadının ve nöbetçilerin farkına varamadığı
küçük bir yılan sepetin içinde kaleye girmiş.
Aynı
gece güzel sultanı sokmuş ve öldürmüş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder