İnkarcıların iddia ettiği gibi; Kader olgusu, kulun iradesini devre dışı bırakmak mıdır ?...
İmam-ı Azam Ebu Hanife’nin(rh.a.) telif ettiği Fıkhu’l-Ekber isimli akaid kitabına şerh yazan Molla Aliyyü’l-Kari merhum “her olan şey onun meşieti ve levhi mahfuza yazmış olduğu kazası iledir.
Lakin bu yazı hüküm ile değil, vasıf iledir.” ibaresini şerh ederken nefis bir ifade kullanmış.
“Yani vasıf ile yazar, hüküm ile değil demek (ketebehu bi’l vasf, lâ bi’l hukm) şöyle şöyle olacak (se yekünü) şeklindedir, böyle olsun (liyekün) şeklinde değil.”
İnsan, Cenab-ı Hakk öyle yazdı diye o fiili işliyor değil, o fiili işleyeceği için Cenab-ı Hakk öyle yazmıştır.
Asla bir zorlama söz konusu değildir.
İnsan, iradesini kullanmakta hürdür.
İmam-ı Azam Ebu Hanife’nin(rh.a.) telif ettiği Fıkhu’l-Ekber isimli akaid kitabına şerh yazan Molla Aliyyü’l-Kari merhum “her olan şey onun meşieti ve levhi mahfuza yazmış olduğu kazası iledir.
Lakin bu yazı hüküm ile değil, vasıf iledir.” ibaresini şerh ederken nefis bir ifade kullanmış.
“Yani vasıf ile yazar, hüküm ile değil demek (ketebehu bi’l vasf, lâ bi’l hukm) şöyle şöyle olacak (se yekünü) şeklindedir, böyle olsun (liyekün) şeklinde değil.”
İnsan, Cenab-ı Hakk öyle yazdı diye o fiili işliyor değil, o fiili işleyeceği için Cenab-ı Hakk öyle yazmıştır.
Asla bir zorlama söz konusu değildir.
İnsan, iradesini kullanmakta hürdür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder