13 Ocak 2024 Cumartesi

Hayvanları Konuşturma Sanatınının Mimarı; Cahız

Zooloji ilminin öncülerinden Cahız (H.150/H.767- H.255/M.869)
Eserlerinde hayvanların yaşayışları hakkında ince bilgiler verdi ve hayvanları deney için kullanan ilk alim oldu.

Cahız, kendi düşüncelerini, eserlerini, hayvanları konuşturmak suretiyle ortaya koydu. 
Bu durum daha önce doğu edebiyatlarında Kelile ve Dimne ile Hint'te, 13. asırda Mesnevî-i Şerif ile Hz.Mevlâna'da görülür. 
Cahiz'den tam sekiz asır sonra dünyaya gelen 18. asır Fransız edebiyatçısı La Fontaine, onun hayvanları konuşturma üslubunu taklit ederek şöhrete kavuşmuştur.
İlk defa hayvanları konuşturma sanatını ortaya çıkaran La Fontaine (1621-1695) olduğu Batılılarca iddia ediliyorsa da, onun bu sanatı Cahız'dan de, diğer Müslüman milletlerin edebiyatçılarından aldığı açıkça ortaya çıkmaktadır.

Avrupa bilginleri, milletlerarası ilmi toplantılarda, teneffüs faaliyetinin sadece akciğerlere mahsus olmadığını, teneffüsün ciltteki delikler vasıtasıyla da yapıldığını ilk ortaya çıkaranların kendileri olduğunu söylerler. 
Fakat bu arada Cahız, asırlar önce bu hakikati ortaya koyan tek alimdir. 
El-Hayvan isimli eserinde şöyle demektedir.
"Her kıl dibinde, bedenin teneffüsünü temin eden delikçikler mevcuttur. 
Şayet bunlar olmasaydı, insan ilk anda ölürdü." 

Bu, Cahız'ın, tecrübeleriyle ortaya koyduğu açık bir hakikattir.

Cahiz, ilk defa kurulan destilasyona tabi tutmak suretiyle hayvan gübresinden amonyak elde etmeyi başarmıştır.

ŞÖHRETİ VE TESİRİ

Çirkinliği yanında nükteciliğiyle de Arap edebiyatında birçok fıkra ve hikâyeye konu olan Cahız, daha hayatta iken şöhretin zirvesine ulaşmış nadir şahsiyetlerden biridir. 

Çağdaşı Ebu Hiffan'a, "Cahiz seni perişan etti. 
Onu niçin hicvetmiyorsun?" denildiğinde, "Benim aklımdan zorum mu var! 
Vallahi, sabahleyin aleyhimde bir risale yazsa, akşam olmadan şöhreti Çin'e ulaşır" cevabını vermiştir.

Cahiz, bir beytinde "Benden önce birçok kimse önemli mesafeler kattettiyse de, önemi yok, ben yavaş yavaş yürüyerek onların hepsini geçtim" der.

Üç büyük şahsiyete sahip olduğu için Arap milletine gıpta ettiğini söyleyen Sabit b. Kurre, çeşitli üstünlüklerini anlattığı Hz.Ömer ile Hasan-ı Basrî'den sonra üçüncü kişi olarak, Müslümanların hatibi, edibi ve kelâmcıların hocası saydığı Cahız'in adını zikreder.


Cahız Kimdir?

Edebiyat, zooloji ve antropoloji âlimi. 
İsmi, Amr bin Bahr bin Mecnûn el-Kinânî el-Fakîmî el-Basrî olup, künyesi Ebû Osmân’dır. 
Basralı olup, Zeys kabîlesindendir. 
Biraz şaşı ve patlak gözlü olduğu için, Câhız ismiyle anılmış ve böyle meşhur olmuştur. 
H.150/H.767 senesinde senesinde Basra’da doğdu. 
H.255/M.869 senesinde aynı şehirde vefât etti.

Câhız, Bağdat ve Basra’da ilim tahsil etti. 
Ebû Ubeyde, Esmaî, Ebû Zeyd el-Ensârî’nin derslerini dinledi. 
Sapık yollardan olan Mûtezile fırkasının tanınmış âlimi Ebû İshâk İbrâhim bin Seyyâr el-Besrâ el-Belhî, Câhız’ın keskin zekâ ve kâbiliyetini görerek, onu elde etti. 
Eserlerini felsefecilerin bozuk fikirleri ile dolduran Ebû İshâk Câhız’ın saf zihnini de ifsât etti. 
Bir taraftan fen ve edebiyât ilimlerinde yetiştirirken, diğer yandan onun îtikâdını bozdu. 
Küçük yaşta ilmî araştırmaları tâkib eden, hattâ bu maksatla yapılan toplantılara iştirâk eden Câhız, kısa zamanda yetişerek, ilmî konularda eserler vermeye başladı. 
Câhız’ın kâbiliyetini ve zekâsının üstünlüğünü gören Mûtezile’nin önde gelenleri, ona büyük alâka gösterip maddî yardım sağladılar. 
Böylece kendi sapık îtikatlarına göre yetişmesinde destek oldular.

  • Bilime Yön Veren İslam Alimleri, 1996, 1.Cild, S.166, 167, 168.
  • https://www.ademder.org.tr/blog/musluman-ilim-adamlari/cahiz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder