7 Ağustos 2011 Pazar

Nişancı Mehmet Paşa Türbesi, Fatih, İstanbul

İstanbul Fatih ilçesi, Atikali’de Müstakimzade Sokağı’nda bulunan bu türbe Nişancı Mehmet Paşa Camisi ile birlikte Mimar Sinan tarafından 1587 yılında yapılmıştır. Türbe caminin avlu duvarına bitişiktir.

Nişancı Mehmet Paşa Sultan III. Murad (1574–1595) dönemi vezirlerinden olup, Teskirecilik, Reisülküttablık ve Nişancılık görevi yapmıştır. Kubbe-i Nişin dördüncü vezirliğine 1580 yılında getirilmiş, bu görevde iken 1594’te ölmüştür.

Türbe Klasik Osmanlı üslubunda, kesme taştan sekizgen planlı olarak yapılmıştır. Üzeri kasnaksız bir kubbe ile örtülüdür. Türbenin kuzeybatı kenarı caminin avlu kapılarından biri ile birleştirilmiştir. Bu nedenle ortaya çıkan uyumsuzluk, kapının iki yanına yerleştirilmiş mukarnaslı birer niş ile giderilmiştir. Türbenin doğusunda dört sütunlu ön kısma üç, yanlara da birer sivri kemerle açılan revak kısmı bulunmaktadır. Dört sütuna oturan revak sivri kemerli olup, revak kemerleri arasında farklı genişlikler vardır. Orta bölüm palmet şeklinde kesilmiş, renkli taşlarla örülmüş kapı için düzenlenmiştir. İki yanına mukarnaslı nişler yerleştirilmiştir. Türbenin kapısı üzerinde üç sütun halinde dört satırlık on iki mısralık kitabesi bulunmaktadır.
Kitabe:

“İntikâl eyledi merhûm Mehmed Paşa
Sahib-i nâm ve nişan pir aziz—i vüzerâ
Gün gibi hane-i nüzûl etdi vücûd-u pakî
Nâm-ı nâmisîyle oldu müşerrif-i dünya
Şimdiden sonra yeridir çıkılûb ellerden
Karalır kinin bugusiyle bu kulse-i tuğrâ
Sıhhatinde yapûben Cami’ini türbesini
Ehl-i imândan ider ruhî temenna-i duâ
Ruz-i şerbese idi’aşr-i âhir ramazan
İrtihal etdi cihandan o ‘aziz-i şühedâ
Kudsiyan fevti Sa’i işidup tarihin
Dediler vasil-i Hak oldu Nişanî Paşa.”

Külliyenin hazireye girişteki cümle kapısı üzerinde de üçer satırlık kartuşlar içerisinde türbenin asıl kitabesi bulunmaktadır.

Kitabe:
“Min ari üstüne geldikçe ihvan
Göstereceg nam-ihan ile yeksân
Edüb, şevkat içüb dest-i du’ayı
Diyeler ona rahmet ede rahman
Sonların haminin halim eğrine derler, kim neyler.”

Bu kitabenin sağında;
“Merhûm ve Mağfur
Sahib’ül hayratın
Nazm-ı şerifeleridir

Bu kitabenin solunda ise;
“Ruhuiçün Fâtiha
Okuyanların akıbeti
Hayr ola Tuvufiye
Sene 1001 (1592–1593).”

Türbe iki sıra halinde pencerelerle aydınlatılmıştır. Bunlardan dikdörtgen mermer söveli alt sıra pencereler kaş kemerlidir. Üst kat pencereler ise petek şebekelidir. Türbenin içerisi oldukça sadedir. Bununla beraber sıva altındaki izlerden ilk yapıldığı dönemde kalem işleri ile bezeli olduğu anlaşılmaktadır. Kubbenin içerisine de madalyonlu XVI. yüzyıl özelliklerini taşıyan kalem işi yapılmıştır.

Türbede Nişancı Mehmet Paşa’nın ahşap sandukası bulunmaktadır. Bunun dışında başka bir mezar bulunmamaktadır. Türbe İstanbul Türbeler Müdürlüğü’nün yönetimindedir.








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder