Hasan Hüseyin Varol Hoca, Hacı Veyiszâde'yi anlatıyor :
Benim hafızlık arkadaşım vardı, Ahmet Küçük.
Güzel okuyan bir arkadaştı.
Onunla beraber Hacı Veyiszâde Hocamızda Arabca okumuştuk.
Çocukluk yılları işte, onbeş-onaltı yaşlarında filândık herhalde.
O zamanlar sinema merakı vardı bende.
Alaaddin Tepesinde Belediye sineması vardı, oraya gittik, sabah.
Filimin önünde öğleden sonraki filimin parçalarını gösterdi.
Cücelerin intikamı diye bir filim.
Bu parçalar da bizim çok hoşumuza gitti:
-Öğleden sonra da buna gelelim! dedik.
Kavilleştik arkadaşla amma, paramız yok.
O gün öğlen namazından sonra da Hacı Veyiszâde Hoca Efendi'nin mescidinde hatim okunacak, dua edilecek.
Bize de haber geldi, gittik.
Rahmetullahi aleyh Hoca Efendi'nin adetiydi, herkese devir yapar ve birer lira verirdi.
Biz de Ahmet'le beraber oturuyoruz.
Geldi, şöyle:
-Sahtekarlar, bu parayla siz sinemaya gideceksiniz ammaaaa...
Hafız olduğunuz için vereceğim!.. dedi.
Hacı Veyiszâde, hafızları çok severdi.
Kendisi de iyi bir hafızdı, iyi bir âlimdi.
Rahmetti yani, Konya için bir rahmetti.
* Hacı Veyiszâde, Mustafa ÖZDAMAR, 1997, s.333, 334.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder