5 Mayıs 2025 Pazartesi

Gençlerimize sesleniyorum: Osmanlıcayı öğrenin...

Benim köyüm ücra bir dağ köyü. 
Pinaduz Baba'nın köyü. 
Yeni ismi Dikili. 
Orada Fuzuli'den, Baki'den, Nedim'den, Nef'i'den şiirler okunuyorsa, kimse kalkıp Divan Edebiyatı'nı saray edebiyatı, yüksek zümre edebiyatı olarak yaftalayamaz. 
Bu büyük bir haksızlıktır ve Batılılaşma sürecinde Türkiye'yi kültürel olarak değiştirip Batı'ya endeksleme çabasının boş bir gayretinden başka bir şey değildir. 
Çünkü bu çabayı gösterenler, köyde o gazelleri dinlememe ve ezberlememe mâni olamadılar. 

Ben o gazellerle büyüdüm. 
Türkiye'de bugün edebiyat âlemimizin derûnî ikliminde nefeslenen birisiyim. 
Gençlerimize sesleniyorum bazen. 
Divan Edebiyatı'nı yüksek zümre edebiyatı diye düşünmeyin. 
Osmanlıcayı öğrenin, Divan Edebiyatı hayatınızın en önemli edebi hakikatine dönüşecektir. 
Divan Edebiyatı'nın arkasında dünyanın tanımadığı bir büyük evren, kâinat var. 
Bir büyük irfan medeniyeti var. 
Osmanlı Medeniyeti, Selçuklu Medeniyeti, Doğu Medeniyeti var, Şark Medeniyeti var ve o medeniyetin ayrıntıları içerisinde saklı bedii güzellikler, Divan Edebiyatı'nın damarlarına, kılcallarına yerleşmiştir.
Rahmetli Sabri F. Ülgener Hoca İktisadi Çözülmenin Ahlak ve Zihniyet Dünyası isimli eserinde Divan Edebiyatı'ndan hareketle iktisadi analizlere imza atmıştı. 
Bu yüzden gençlerimizin Divan Edebiyatı'nı mutlaka öğrenmeleri lazım. Divan Edebiyatı'nı öğrendiklerinde sonrasında yazılan şiirlerin nerede olduğunu da çok daha iyi takdir edecekler, kimin neyi söylediğini anlayacaklardır. 
Cumhuriyet dönemindeki şiir akımlarının ne anlama geldiğini daha iyi anlayacaklar.

  • Omuzlarımda Dünya, Nurullah GENÇ, Timaş Yayınları, 2022, 5.Baskı, S.29.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder