Tarihçe Demokratik rejimin hüküm sürdüğü ülkelerde basının vazgeçilmezliği herkesçe kabul gören bir olgudur. Kamuoyunun eksiksiz, tarafsız ve tamamıyla doğru olarak bilgilendirilmesi, gücünü vatandaşlarının iradesinden alan bir hukuk devletinde halkın siyasi-toplumsal tercihlerini sağlıklı olarak kullanabilmesi açısından son derece büyük bir önem arz etmektedir. İşte bunun bilincinde olan İstanbul Gazeteciler Cemiyeti, 1947 yılında İstanbul Üniversitesi Senatosu’na başvurarak, gazetecilik eğitimi veren bir yüksek öğrenim kurumunun faaliyete geçmesini istemiştir. Amaç, ülkenin yaşamında önemli payı olan gazetecilerin bilimsel temellere dayalı, çağdaş bir eğitim ortamından geçerek yetişmeleridir. İ.Ü. İLETİŞİM FAKÜLTESİNİN TARİHÇESİ Gazetecilik Enstitüsünün kurulma aşaması Bu düşünceden hareketle Gazetecilik Enstitüsünün kuruluşuna öncülük eden Gazeteciler Cemiyeti Kurucu Başkanı Sedat Simavi, aşağıdaki yazıyı hazırlamış ve bunu İstanbul Üniversitesi Rektörü Ord. Prof. Dr. Sıddık Sami Onar’a sunmuştur. Yazıyı aşağıda aynen aktarıyoruz: "Bilhassa demokratik bir inkişaf içinde bulunan memleketimizde matbuat müessesesinin önemi ve sosyal hayatımızdaki tesiri inkâr olunamayacağı için, içtimai hayatımızın tekevvün ve inkişafında rolü olan basın mensuplarının da daha iyi bir tarzda yetiştirilmeleri, memleket menfaati bakımından küçümsenmeyecek bir mahiyet arzetmektedir. Amerika’da, Fransa’da, harpten evvel Almanya’da, İsviçre’de ve Avusturya’da Üniversitelerde Gazetecilik Enstitüleri kurulmuştur. Partiler arasındaki mücadelelerde ve efkârı umumiyenin hazırlanmasında ve efkârı umumiye tarafından gazetelerin tesir altında bırakılmaları hâdisesinde, gazetecinin şahsi kanaatlerini ortaya atabilmesi için kendisinin bilgili, ruhunda memleket muhabbetiyle birleşmiş bir hak duygusu taşıması lâzımdır. Gazeteciliği merak edecek namzetlerde, umumi malumatı arttıracak, hak duygusunu telkin edecek, ona hukuki ve içtimai malumat verecek müessese, ancak bir Gazetecilik Enstitüsü olabilir. Bugünkü durum Memleketimizdeki basın elemanları hep ampirik olarak yetişmişlerdir. Ekserisi muhabir olarak gazeteye girmiş, zekâsıyla ve faaliyetiyle zamanla mesleğinde temayüz ederek tahrir müdürlüğü yapmış ve imkân bulunca da re’sen gazete çıkararak, gazete sahibi olmuştur. Memlekette basın müessesesinin lüzum ve ehemmiyeti hakkında umumi bir kanaatın uyanmamış olması, mesleğin istikrarsız bulunması ve ekseriyetle meraklılar için önü kapalı olması dolayısıyla gazetecilik rağbet görmemiştir. Halbuki, okuma yazmanın memlekette artması, demokratik inkişafın bir emrivaki olması, gazeteciliğin bu suretle hür bir meslek halinde taazzi edebilmesi imkânlarını da açmış bulunuyor. Bu inkişaf, ancak mesleğe kıymetli elemanların iltihakıyle mümkün olabilir, kurulması mutasavver olan enstitü, bu bakımdan mesleğe büyük hizmetlerde bulunacaktır. | |
İlgili Kişi : | |
Adres1 : | Kaptan-ı Derya İbrahim Paşa Sokak |
Adres2 : | Beyazıt-İstanbul |
Posta Kodu : | 34116 |
Telefon : | 0. 212. 440 00 00 |
Faks : | 0. 212. 440 03 03 |
Elektronik Posta |
3 Eylül 2010 Cuma
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder