30 Ocak 2011 Pazar

Krallar ve Nebiler Beldesi: Eğil, Diyarbakır


Diyarbakır'ın şirin ilçesi Eğil, adeta Güneydoğu'nun 'krallar ve nebiler beldesi'. Asur, Roma, Bizans, Selçuk ve Osmanlı gibi pek çok medeniyetin izlerini taşıyan Eğil, Dicle Barajı'nın yamacındaki kral mezarları, Mezopotamya'ya tepeden bakan kalesi, 8 peygamber ve evliya mezarıyla keşfedilmeyi bekliyor.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün iki günlük gezisi, Diyarbakır'ın gündemini tek maddeli olmaktan kurtardı. Köklü medeniyetlere beşiklik eden bu şehir, artık siyasetin yanı sıra ekonomi ve turizmi de konuşuyor. Gül'ün 'açık hava müzesi' olarak tanımladığı Diyarbakır, sayısız tarihî ve kültürel zenginliğe sahip.
Bu gizli hazinenin bir parçası da Eğil. Asur Kralı Salmanassar, Hazreti Musa ve Hazreti Harun'un eşyalarını barındıran Ahid Sandığı'nın son muhafızı Elyesa Peygamber, İsrailoğulları'na gönderilen Hazret-i Zülkifl ve peygamber mi, evliya mı oldukları karar verilemeyen 6 büyük isim... Bütün bunların ortak noktası, pek çok kişinin adını bile duymadığı Eğil. Beş bin yıllık tarihiyle hayranlık uyandıran Diyarbakır'ın bu şirin ilçesi, adeta Güneydoğu'nun 'krallar ve nebiler beldesi'. Asur, Roma, Bizans, Selçuk ve Osmanlı gibi pek çok medeniyetin izlerini taşıyan Eğil, Dicle Barajı'nın yamacındaki kral mezarları, Mezopotamya'ya tepeden bakan kalesi, 8 peygamber ve evliya mezarıyla keşfedilmeyi bekliyor. Harun-u Asefi, Zennun, Danyal, Hallak, Harut ve Hürmüz gibi büyük zatlar, metfun oldukları tepeden Dicle'yi seyrediyor.
Dicle Nehri'nin kenarındaki Eğil, Tevrat'ta ismi geçen, Babil'i yıkan, Kudüs'e sefer düzenleyen Kral Senharip'in kenti. Tarihte Supani, Supa (Urartu), Artagigarta (Roma), Banaz, Basilon (Bizans), Aşipalis (Asurca), Welaraseko (Ermenice), Encil, Enigelene, Angl (Süryanice), Eagle (Rumca) ve Gêl (Zazaca) gibi birçok isim alan antik şehrin bugünkü nüfusu yaklaşık 5 bin. Şehirde ikamet edenlerin büyük çoğunluğu Zaza. Eğil'in adı Evliya Çelebi'nin Seyahatname'sinde 'Gel' biçiminde zikredilir. Bitlis hükümdarı Şeref Han tarafından 1597'de kaleme alınan ve Kürt tarihine ilişkin önemli bir kaynak olan Şerefname'de, Eğil'le ilgili ilginç bir hikâye anlatılır: "Bu Eğil, eğik bir kemer üzerinde kurulmuş, sağlam bir kaledir ve o kadar yüksektir ki ona bakan herkeste korku ve vehim hakim olur. Halkın dilinde dolaşan söylentiye göre, Allah'ın velilerinden biri oradan geçerken o kemere işaret edip Türkçe olarak 'Eğil' demiş, bunun üzerine kemer Allah'ın izniyle eğilmiş ve eğik bir durum olmuştur." İlçe, bu olaydan sonra 'Eğil' olarak anılmış.
Asur Kalesi, Kalecik Kalesi, Selman Cibeb Kalesi, Asur kral mezarları, mağaralar, hamamlar, Taciyan Camii, Nisanoğlu Türbesi, mağara, kilise, Şerbettin (Kalkan köyü) Hanı, Kasım Bey Kümbeti, Yeraltı Sarnıcı, kaleden Dicle Nehri'ne inen gizli yol, hamamlara giden yeraltı dehlizleri ve kaybedilen savaşlardan sonra kralın gizlice yer altından kaçmasını sağlayan tüneller gibi onlarca zenginliği sahip Eğil, keşfedileceği günü bekliyor. Antik şehir, doğa sporlarıyla da turistlerin ilgisini çekmeyi hedefliyor. Binlerce yıllık tarihiyle inanç turizminin önemli duraklarından biri olmaya aday Eğil, yamaç paraşütü, kano, trekking, yüzme gibi birçok spor dalı için bakir bir alan. Türkiye'nin birçok yerinde yüzmek mümkündür. Ancak tarihî mekânlarla iç içe, Asur kral mezarlarının önünde yüzmek herkese nasip olmaz. Ayrıca eski Eğil su altında kaldığı için dalgıçlar için su altında keşfedilmeyi bekleyen bir dünya vardır.

Zaman Gazetesi'nin 07.01.2011 tarihli Cuma ekinden alınmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder