29 Temmuz 2011 Cuma

İoannes Prodromos Kilisesi, İstanbul

İoannes Prodromos Kilisesi,  İstanbul
Tophane ile Galata arasında Vekilharç sokağındadır. İoannes Prodromos'a (Vaftizci Yahya) atanmıştır. İoannes İsa ile aynı zamanda yaşamış ve Meryem'in akrabası olan Elizabeth'in oğludur. Çocukları olmadan yaşlanan Elizabeth ve Zekeriya'nın ileri yaşlarında bir oğulları olur, hatta Meryem ile Elizabeth'in hamilelikleri aynı dönemdedir. İoannes büyüdüğünde insanları Şeria ırmağında kutsayarak günahlarından arındırdığı için İbraniler tarafından beklenen Mesih kabul edilmek istenmişse de ; o "Ben O'nun habercisiyim"der. Hatta İoannes İsa'yı da şeria nehrinde vaftiz etmiştir.

Bölgeyi idare eden Kral Herot kardeşinin karısı Herodia ile evlidir. Yahya bunun yahudi yasalarına göre zina sayılacağı etrafta yayması ve taraftar bulması üzerine Herodia onu öldürtmek ister, fakat Kral Herot Yahya'yı tutmakta ve onu Herodia'nın düşmanlığından korumakta idi. Herodia Kralı ikna edemeyince kızı güzel Salome'yi kralın önünde dans ederek kandırması için ikna eder.
Salome tarihte yedi tül dansı adı ile geçen dansını Kral'ın önünde yapar. Törelere göre Kral'ın önünde çıplak dans eden kadın onun olacağı için, Herot Yahya'nın öldürülmesine istemeyerek izin verir ve 7 Temmuz günü İoannes başı kesilerek idam edilir. Daha sonra onun ölüm günü Yortu günü olarak kabul edilir.


İlk yapılışı Bizans devrine kadar inen bu kilise İstanbul'da en çok yangın felaketine uğramış ibadethanedir. 1583'de Çar adına İstanbul'daki Ortodoks kiliselerinin listesini yazan Tryphon ile 1604 tarihli Paterakis listelerinde yer alan bu kiliseyi 1652'de İstanbul'a gelen Antakya Patriği Paulus iki kere yanıp yeniden yapıldığını yazmaktadır. 1683-1696 yıllarında kilisenin ibadete açık olduğunu Manuel Gedeon tesbit ederek Galata'daki dokuz kiliseden biri olduğunu yazmaktadır. Ne yazık ki 1696'da tekrar yanan kilise Sultan II. Mustafa'dan alınan fermanla Sakızlı Rumların verdikleri maddi yardımla temelden inşa edilir ve bu tarihten itibaren onların idaresine geçerek "Sakızlıların kilisesi" diye de adlandırılır.
1731'de tekrar yanan kiliseyi yine Sakızlı tüccarlar onarırlar ve 29 Eylül 1734'de ibadete açarlar. Galata'da 8 Şubat 1771'de çıkan yangında bu kilise bir kere daha tamamen yanar. III. Mustafa'dan (1754-1774) alınan fermanla temelden yeniden inşa edilen kilise 1836,1874,1884 ve 1894 yıllarında yapılan onarım ve genişletmelerle günümüze gelmiştir.

Üç nefli bir bazilika planına sahip olan yapının kuzey cephesi sıvasız kaba yonu taşı arasında tuğla hatıllı ve dikdörtgen pencereli, batı cephesi ise sıvalı ve sağır duvarda tek bir penceresi olan üst örtüsü içeriden beşik tonoz dışarıdan kiremit kaplı kırma çatı ile örtülü bir yapıdır. Nefleri ayıran sütunlar yuvarlak kemerlerle bağlanmış olup bu kemerlerin iç yüzleri dekoratif motiflerle bezenmiştir. Üç bölümlü apsisin tamamının önünde bulunan ahşap ikonastasis altın varakla süslenmiştir. Burada büyük çerçeveler içinde Meryem, Çocuk İsa, İoannes Prodromos ve incilden sahneler işlenmiştir. Ahşap,ejder figürlü Patrik koltuğu ve üzerinde İncil Yazarlarının portrelerinin bulunduğu ambon ikonastasis ile aynı teknikte yapılmıştır. Naosun bitiminde merdivenle çıkılan galeri "U" şeklinde, yarım yuvarlar çıkıntılı olup korkuluğu üzerinde çerçeveler içinde İsa'nın yaşamından sahneler işlenmiştir.

Çan kulesi 1855'de inşa edilmiştir. Kilisenin avlusunda tarihleri 1842-1863 arasında olan Sakızlılara ait mezarlar bulunmaktadır. Kilise günümüzde Türk Ortodoks Başpiskoposluğu'nun yönetimindedir.

Farklı Bir kaynaktan kilise ilgili diğer bir bilgi:
Vaftizci Yahya’ya adanmış olan Aya Yani Kilisesi‘nin yerinde daha önceleri,İmparatoriçe Theodora tarafından sürgüne gönderilmiş olan din adamı Methodius`un mahkum edildiği hücrenin üstüne inşa ettirilmiş olan bir kilise bulunmaktaydı.Bugünkü kilisenin ise 867 yılında yapıldığı tahmin edilmektedir.

1759 ve 1817 yıllarında onarım geçiren kilise,10 Temmuz 1894 depreminden sonra kullanılmayacak kadar harap olmuştur.Yapı bugünkü halini büyük ölçüde 1896 yılında geçirdiği onarımdan sonra almıştır.Giriş kapısı güney cephesinde yer alan kilisenin bir narteksi bulunmaktadır. Narteksin iki yanında kemerli birer kapıya sahip iki bölüm yer almaktadır.Soldaki bölümden 11 basamakla aşağı inildiğinde, Patrik Methodius`un mahkum edildiği hücreye ulaşılır.Hücre,3.5×1.75 boyutlarında ve 2 metre yüksekliğinde taştan yapılmış bir odadır.Sağdaki bölümden ise merdivenlerle üst kata,kilisenin ana bölümüne çıkılır.

İçi ikonalarla zenginleştirilmiş kilisenin,hemen arkasında 7 basamakla inilen bir ayazma bulunmaktadır.


İSTANBUL'DAKİ DİĞER KİLİSELER İÇİN TIKLAYIN








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder