İstanbul Arkeoloji Müzeleri Kütüphanesi, Eminönü, İstanbul
İstanbul Eminönü ilçesinde, İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nin bir bölümünü oluşturan kütüphane müze binası ile birlikte dönemin ünlü mimarlarından Sanayi-i Nefise Mekteb-i Âlisi hocalarından Mimar Aleixandre Vallaury tarafından yaptırılmıştır. Yeni yapılan müze binasında, antik yapıların cephe görünümlerine benzemesine özen gösterilmiştir. Özellikle dış cephenin Ağlayan Kadınlar Lahdinden ilham alınarak yapıldığı da söylenmiştir. Müze içerisinde teşhir ve düzenleme için geniş salonlara yer verilmiştir. Böylece ilk özgün müze olan bu yapının ilk bölümü 1891’de, diğer bölümleri de Sultan II. Abdülhamit’in izni ile 1903 ve 1907’de açılmıştır. Müzenin bir bölümünü oluşturan ve İmparatorluk Kütüphanesi olarak nitelenen müze kütüphanesi U şeklindeki müze binasının girişinin sağındaki bölümün üst katında Hazine Dairesi’nin yanında yer almıştır.1891 tarihinde Müze-i Hümayun olarak kurulan İstanbul Arkeoloji Müzeleri ülkemizde müzecilik ve arkeoloji biliminin inşasında öncülük eden ilk ve tek kurumdur. İlk olarak, Tophane-i Amire müşiri Fethi Ahmet Paşa tarafından hicri 1266 tarihinde Aya İrini Kilisesi’nde toplatılan ve muhafaza edilen asar-ı atika, yabancı devletlerin konuklarının ilgisini çekmiştir. Sözkonusu kişilerin bu kilisede bulunan devlete ait savaş silahlarına ilgi duyup bu konuda bilgi toplamaları üzerine Harbiye Nezareti kaygılanmış ve Aya İrini Kilisesi boşaltılarak eski eserler, Topkapı Sarayı müştemelâtından olan Çinili Köşk’e taşınmıştır. Eski eserleri teminat altına almak için 8 Nisan 1874’te hazırlanan ilk nizamname, daha çok yabancı hafirleri gözettiği ileri sürülerek 1882’de Osman Hamdi Bey tarafından günün şartlarına uygun olarak yeniden düzenlenmiş ve 1883’te, bugün Eski Şark Eserleri Müzesi olarak kullanılan Sanayi-i Nefise Mektebi yaptırılmıştır.
Maarif Nezaretinin kanun ve yasasında Müze-i Hümayun’un nasıl ifade edildiğine dair maddeler sıralayarak sözlerine devam eden Alpay, yukarıda belirttiğimiz gibi üç müzeden oluşan İstanbul Arkeoloji müzelerinin yapılanması ve içerisinde bulunan eserler üzerinde de durdu. Alpay’dan öğrendiğimize göre, Şark Eserleri Müzesi’nde, çivi yazılı belgelerin korunduğu bir Tablet Arşivi ile Asur, Babil, Mısır, Fenike, İbranî ve Hititler gibi doğu akvamlı kavimlerin eserleri sergilenmektedir. Bizans, Roma dönemlerine ait eserlerin; lahit, portre ve heykeller gibi Hıristiyanlık eserlerinin; madalyaların, nişanların, mühürlerin, meskukat dediğimiz sikkeler ile hem İslâmî, hem gayriislâmî sikke kabinelerinin yer aldığı Arkeoloji Müzesi binasında bir de kütüphane bulunmaktadır. Çinili Köşk’te ise İslâmî eserler sergilenmektedir. Bununla birlikte, arşivde paşalara ait el yazması kitaplar da mevcuttur. Diğer bir ifadeyle Müze, koleksiyonları arasında Balkanlar’dan Afrika’ya, Anadolu ve Mezopotamya’dan Arap Yarımadası’na kadar Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde yer alan bölgelerden değişik uygarlıklara ait zengin ve çok önemli eserleri barındırmaktadır. Arşivde Sultan Abdülmecit döneminden itibaren, 1840’tan 1922’ye kadar olan bir zaman süreci içinde -arkeolojik belgelerin dışındaki belgelerin de yer aldığı- muhtemelen 150.000 adet Osmanlıca ve Fransızca baş kitabet resmî yazışmalarının konu edinildiği özgün evrak üzerinde tasnif, katalog, envanter, araştırma hizmetleri gerçekleştirilmiş ve İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü bünyesinde Osmanlıca Arkeolojik Belgeler Arşivi kurulmuştur. Arşivdeki kaynaklardan yararlanılarak iki adet doktora çalışmasının da gerçekleştirildiğine dikkat çeken Alpay, ayrıca İstanbul Arkeoloji Müzeleri Osmanlıca Arkeolojik Belgeler Arşivi’nde araştırma ve tasnif işlemlerine yönelik altyapı çalışmalarından bahsetti.
İstanbul Arkeoloji Müzeleri Arşivinin tarihçesi, yapılanması ve reorganizasyonuyla ilgili bu bilgileri verdikten sonra 4 Ocak 2005 tarihi itibariyle okuyucu ve araştırmacıya kapatılan arşivin yeniden açılması için ilgili makamlara bir dilekçeyle başvurmakta yarar gördüğünü açıklayan Alpay, arşivin kapatılmasını, eski eserlerin algılanışına bağladı ve bu algı yanlışının ortadan kaldırılarak arşivin yeniden açılmasının önemine işaret ederek konuşmasını tamamladı.
İstanbul Eminönü ilçesinde, İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nin bir bölümünü oluşturan kütüphane müze binası ile birlikte dönemin ünlü mimarlarından Sanayi-i Nefise Mekteb-i Âlisi hocalarından Mimar Aleixandre Vallaury tarafından yaptırılmıştır. Yeni yapılan müze binada, antik yapıların cephe görünümlerine benzemesine özen gösterilmiştir. Özellikle dış cephenin Ağlayan Kadınlar Lahdinden ilham alınarak yapıldığı da söylenmiştir. Müze içerisinde teşhir ve düzenleme için geniş salonlara yer verilmiştir. Böylece ilk özgün müze olan bu yapının ilk bölümü 1891’de, diğer bölümleri de Sultan II. Abdülhamit’in izni ile 1903 ve 1907’de açılmıştır. Müzenin bir bölümünü oluşturan ve İmparatorluk Kütüphanesi olarak nitelenen müze kütüphanesi U şeklindeki müze binasının girişinin sağındaki bölümün üst katında Hazine Dairesi’nin yanında yer almıştır.
Geniş bir salondan içerisine girilen kütüphane tavana kadar ahşap ve iki katlı olarak düzenlenmiştir. Kütüphane yaklaşık 500 m2’lik bir alanı kaplamaktadır. Kütüphanenin büyük bir kısmı Osman Hamdi Bey’in satın alma ve bağışlarla sağladığı kitaplardan oluşmuştur. Açılışından itibaren gittikçe artan yazma ve basma eserler burada büyük bir yekûn tutmuştur. Çeşitli dillerde bilimsel, arkeoloji, sanat tarihi ve tarih ağırlıklı kütüphane uzmanlık kütüphanesi sınırlarını aşmıştır. Günümüzde süreli arkeolojik yayınların da yer aldığı kütüphanede uzmanlık dalı dışında çeşitli kitaplar bulunmaktadır. Ayrıca burada bağışlardan da önemli koleksiyonlar bulunmaktadır. Bunların başında Ahmet Cevat Paşa Koleksiyonu, Mehmet Şakir Paşa Koleksiyonu, Sultan V. Mehmet Reşat Koleksiyonu, Diyarbekirli Sait Paşa Koleksiyonu, Recaizade Ekrem Koleksiyonu, Murtaza Hocazade Hatice Hanım Koleksiyonu, Zeki Megamiz Koleksiyonu, Karman Büyükkaya Koleksiyonu ve H.Turhan Dağlıoğlu’nun koleksiyonu gelmektedir.
Kütüphanede çalışmak, İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü’nden alınacak özel izne tabidir.
Osman Hamdi Bey Yokuşu 34400 Gülhane
Tel: (212) 520 77 40 – 41
Faks: (212) 527 43 00
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder