Yeşil Kubbe Üzerinde Bulunan Minik Kubbe
Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Ve Sellem Efendimizin kabr-i saadetlerinin bulunduğu kısmın üzerine ilk kubbeyi Memlük Sultanı Kalavun yaptırmıştır.Emir büyük yerden gelince kubbe inşâsı için vira bismillah denilmiş.
Lakin ferasetli ecdadımız, Nebiler Nebisi’nin kabr-i şerifinin üzerinde bu kubbeyi nasıl inşâ edeceklerini günlerce düşünmüşler.
“Biz nasıl olur da Efendimiz Sallallahü Aleyhi Ve Sellem’in üzerinde çalışabiliriz, bu çalışmamız O'na ve halifelerine karşı saygısızlık olur” diyerek, düşünmüşlerdir.
Nihayet aralarında anlaşarak, “madem bu kubbe illa ki inşâ edilecek, o zaman her bir inşaat malzemesinin adını değiştirerek kubbeyi inşâ edene dek, tek bir dünya kelamı konuşmamaya yemin edelim demişlerdir:
Çivinin adı: Allah-u Ekber
Çekicin adı: Sübhanallah
Tahtanın adı: Sallallahu ala Seyyidina Muhammed
Çamurun, liflerin her birinin adını Allah’a ve Peygamberine ait övgü sözleri ile eşleştirmişlerdir.
Bu ne güzel bir incelik, zarifliktir; Ya Rabbim!
Hicrî 9. asrın sonlarına doğru ise Sultan Kayıtbay, yıpranan Kubbeyi inşâ ettirmek istemiş.
Bu kez bir ferasetli düşünce de Kayıtbay Sultanımızdan gelmiş ve Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Ve Sellem’in Kabr-i Şerif'i ile sema arasındaki bağı kubbeyle kesmemek adına, Kabr-i Saadetleri'nin üzerine minik bir kubbe daha yaptırmıştır.
Bu kubbe oldukça büyük genişliktedir ve güvercinlerin girmemesi için çok ince bir telle kapatılmıştır.
Bu açıklığın sayesinde Efendimiz Sallallahü Aleyhi Ve Sellem’in Kabr-i Şerif'ine; kara gecenin yıldız ve dolunay ışığı, bereketiyle yağan yağmurun damlaları, kavurucu güneşin sıcaklığı ve hasretle esip savrulan rüzgârın esintileri ulaşır.
Şimdilerde ise sık sık Medine-i Münevvere’nin ikindi yağmurları Hücre-i Saadet’i şenlendirmektedir. Beyaz mermerler üzerinde ayaklarınızın yanıp, başınızın ıslanabilmesi duası ile…
Eyüp Baylan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder