2 Eylül 2022 Cuma

Çarşaf giy, senin de çadırın olsun!

Bir Hanım Hoca tesettür hakkında Sohbet ediyordu.
Bir açık hanımda devamlı ağlayarak sohbeti dinledi. 
Sohbetin sonunda çarşaf giymek istediğini söyledi. 
Ona: 
-Sen sohbetin tesirindesin, sonra vaz geçersin, iyice düşündükten sonra giymeye karar ver, dediler. 
Kadın itiraz etti: 
-Yok, ben sohbete gelirken; "bugün hoca ne söylerse onunla amel edeceğim" diye kendi kendime söz verdim.

Çarşafı giydirdiler, gitti.

Aynı Hoca Hanım öbür hafta yine sohbete gitti, o kadını göremedi ve sordu: 
-O kadını tanıyan var mı?
Cemaatten bir kadın kalkarak şöyle anlattı: 
-O benim komşumdu, çarşafı giyip efendisine gitti:
-Efendi, sen Müslüman mısın?
-Evet. 
-Peki sen Kur'ân'a inanıyor musun?
-Evet, dedi. 
O zaman hocadan öğrenmiş olduğu çarşaf ayetini gösterdi ve efendisi:
-Sen benim ağzımı dilimi bağladın, giy, dedi. 

Ertesi gün kadın trafik kazasında vefat etti. 
O gece onu rüyamda gördüm:
Kıyamet kopmuş, herkes kan ter içinde.
Ben de sığınacak bir gölge arıyordum. 
Baktım bir çadır, kafamı içeri soktum, o komşum içerde oturuyor.
-Ben de gelebilir miyim yanına? dedim.
O da: 
-Sen de çarşaf giy, senin de çadırın olsun, dedi. 
Uyandım ve hemen çarşaf giydim.

* Efendi Hazretleri'nin 13.01.1992 tarihli Pazartesi Sohbetinden İktibas

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder