7 Nisan 2024 Pazar

Ölmesi ve huzura kavuşması için burnunu tıkadım!

Haçlı seferleri esnasında Filistin'de bulunan Haçlı hükümdarları, kendilerini Müslüman doktorlara tedavi ettirirlerdi. 
Kendi doktorlarına güvenemezlerdi. 
Çünkü onlar bir cellattan farksızdı. 
Onların eline düşmek, ölümü göze almak demekti.

Büren'li Prens Wilhelm, konu ile ilgili bir hatırasını şöyle anlatır:
"Memleketimizde gücü-kuvveti yerinde bir şövalye vardı. 
Ölüm derecesinde hastalanmıştı. 
En seçkin rahiplerimizden birisiyle şövalyeye gittik. 
Rahibin şövalyeyi takdis edeceğini sanıyorduk. 
Ama öyle olmadı. 
Önce hastaya baktı. 
Bir balmumu istedi. 
Getirdik. 
Balmumunu eline aldI ve yumuşattı. 
Bir nevi tıkaç yaparak hastanın burun deliklerinden birini onunla tıkadı. 
Sonra da yanından ayrıldı. 
Şövalye çok geçmeden öldü. 
Durumu rahibe bildirmek için gittiğimde, daha ben konuşmadan:
-Herhalde şövalye ölmüştür, dedi. 

Sonra da şunları ekledi:
-O. çok ıztırap çekecekti. 
Ölmesi ve böylece huzura kavuşması için burnunu tıkadım. 

Papazlara göre eczahaneler, dinsizliğin simgesiydi, bunlar insanı inkâra saptırırdı.

  • Bilime Yön Veren İslam Alimleri, 1996, 1.Cild, S.69.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder