10 Haziran 2010 Perşembe
İstanbul Burgazada
Burgaz Adası, Yunanca adı Αντιγόνη (Antigoni); İstanbul (Prens) Adaları’nın büyüklük olarak üçüncüsü. Yuvarlak biçimdedir ve genişliği yaklaşık 2 kilometredir. Ada üzerindeki tek tepe Bayrak Tepe’dir. Ada (bir kısmı 2003′te yanmış olan) bir kızılçam ormanıyla kaplıdır.
Büyük İskender’in generali, Demetrios’un babası olan Antigone buraya büyük bir kale yaptırmıştır. Ada önce onun adıyla anılmış, sonra Yunanca kale/burç anlamına gelen Burgaz (Pyrgos) adını almıştır. Ortodoks kilisesinin en saygın patriklerinden Metodios’un ikonakırıcılar tarafından adadaki bir mahzende yedi yıl hapsedildiği söylenmektedir. Bugün bu mahzenin üzerinde Ayios İoannis Kilisesi bulunmaktadır. Evliya Çelebi’nin 17.yy’da yazdığnıa göre, ada halkı Rumlardan çok az sayıda da Gürcü ve Ermenilerden oluşmaktadır.
En az 1 kilometre genişliğindeki boğaz Heybeliada’yı Burgaz (Antigoni) Adası’ndan ayırır. Antikçağ yazarları bu adaya Erebinthus, Bizanslı yazarlar ise Therebintos ya da Panormos adını vermişlerdir.
Çağdaş Türk edebiyatının önemli yazarlarından hikâyeci Sait Faik Abasıyanık, hayatının bir bölümünü burada geçirmiştir. Burgaz Adası ve diğer İstanbul Adaları, hikâyelerinde önemli yer tutmuştur. Abasıyanık’ın Burgaz’daki evi, Sait Faik Müzesi adıyla müze haline getirilmiştir.
Burgaz Adası; ağaçlarla kaplı olan Heybeliada ve Kaşık Adası’na baktığı için manzara açısından avantajlıdır. Ada; çam ormanları, sahilleri ve zarif ahşap köşkleriyle de İstanbul’un sevilen bir köşesidir. Güzel ahşap köşklerın en çok saklandığı yerler sahil ve tepenin Kaşıkadası ile Heybeliada’ya bakan eteğindeki sokaklardır. Adanın eski plajına, iskelede vapurdan inildikten sonra sola dönülüp sahil takip edilerek ulaşılır. Bura doğu yönünde ucunda fener bulunan bir bir burun vardır. Günbatımıyla manzarasıyla meşhur olan Kalpazankaya mevkii adanın batı yönündedir. Türkiye’deki ilk kalp paranın burada basıldığı söylenmektedir. 176 m yükseklikteki Bayrak Tepe, adanın güney kıyısından yükselen dik bir yamacın üstündedir. “Hristos Manastırı” bu tepede bulunmaktadır.
1928′de kurulan Burgaz Adası Sanatoryumu, Türkiye’nin en eski sanatoryumlarından biridir.
İstanbul’daki Rumların nüfusunun azalmasıyla birlikte, adadaki Rumların sayısı da çok azalmıştır. Bugün çok az Rum kalmıştır. Buna karşılık, adada İstanbullu Yahudilerin ve Gürcistan Yahudilerinin sayısı artmıştır ve adanın nüfusunun büyük bir oranını Türkler oluşturmaktadır. Adanın sol yamacındaki Avusturya Lisesi’ne ait binalarda ise Avusturyalı rahip ve rahibeler yaşamaktadır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder